Haftanın Derbisinde Gol Yerine Kırmızı Kartlar Var!..

Haftanın derbisinde , yanılmıyorsam Fenerbahçe ile Galatasaray yirmi yılı aşkın bir süredir, ilk kez şampiyonluktan uzaklaşmış, üçüncülük maçı oynadılar. Bol gollü geçeceği söylenen maçta gol sesi yerine 90+3’de dört kırmızı kart çıktı Kuşkusuz, bu maç oynanan futboldan çok çirkin hareketlerinden ötürü uzun süre konuşulacaktır.Son saniyelerde gladyatörler gibi birbirlerine yumruklalar giren futbolcuların daha on beş gün önce milli formayı birlikte taşıdıklarına inanmak çok güçtü... Sinirlerin gerilmesinde başlıca rolü oynayan Galatasaray seyircisi Emre Belözoğlu’nun ısınmak için sahaya çıkmasıya başlayan, ayağına her gelen topta ıslıklanması, köşe vuruşunda üzerine su petleri atılmasının ardından Emre ile Sabri birbirlerine girerek adete horoz dövüşü örneği sergilediler. Sahadaki sert hareketleri sözlü ikazlarla geçiştirmeye çalışan Fırat Aydınus, son saniyelerde kimin kime vurduğu belli olmayan kör dövüşünde Emre Aşık, Semih, Lugano ve Arda’ya kırmızı kartını çıkardı. Oysa Aydınus, rakibine iki kez sert giren Selçuk’u ilk yarıda kırmızı ile cezalandırmış olsaydı, belki de oyun böylesine sertleşmeyecekti. Oyundan alınan Selçuk’un kale direğini tekmelemesine Fenerbahçe yönetimi sessiz mi kalacak, yoksa bu terbiyesizliği yapan futbolcusunu cezalandıracak mı? Önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz. Aslında çıkarılan kırmızı kartların o karambolde çok daha fazla olması gerekirdi. En azından Mehmet Topal da, Sabri’de, tribünlere beden aşağısını gösteren Volkan’da kırmızı kartla cezalandırılmalıydı. Sahada bu karmaşa yaşanırken, bir köşede R.Carlos ile Lincoln gülerek olanları seyrediyordu. Futbolcularımız bu iki Brezilyalıdan ders almalılar...

Galatasaray ilk yarıda seyircinin de desteği ile daha atak, baskılı ve gol pozisyonlarını kovalayan bir oyun sergiledi. Fenerbahçe’yi adeta kendi sahasına hapsederek oyun kurmasını engelledi. İkinci yarıda Fenerbahçe oyunu dengeledi ve gol arayışlarına giriştiyse de başarımlı olamadı. Bunda da iki aydır sahalardan uzak kalan Mehmet Topal’ın ve Emre Aşık’ın büyük çabası vardı... Rakip hücumlarını kolayca önlemeyi başardılar.

Kısaca bu maçta futbol değil, sözcüğün tam anlamıyla, tribünlerin de katkısıyla mahalle kavgası vardı.Avrupa televizyonlarında da gösterilen bu maçla yine dış ülkelere Türk futbolu adına rezil olduk. Tribünlerden yükselen küfürler, sahaya atılan su petleri, sahaya atlayan seyirci, çökme tehlikesi gösteren tribün... Hepsi futbolumuz adına birer çirkinlik örneğidir.Bütün bu çirkinliklerin başında da Fırat Aydınus’un çekingen, vaziyete idare etmeye çalışan, kart çıkarmaya çekinen yönetimi vardı.

Şimdi ne oldu? Fenerbahçe ile Galatasaray lider sivasın sekiz puan gerisinde kaldı, umutları sündü, Ali Sami Yen’e yine kapatılacak. Kavga eden futbolculara ikişer üçer maçlık cezalar gelecek...

Türkiye’nin iki güzide (!) kulübünün yaptıklarına bakın...

Lider Sivasspor, şampiyonluk yolunda çok zor virajlardan biri olan, düşme hattına yakın Antalyaspor engelini 86. dakikada Sezer’in golü ile 1-0 aşarak önümüzdeki haftalara çok daha rahat girmeyi başardı. Oysa maçın öncesinde Kulüp Başkanı Mecnun Otyakmaz çarpıcı bir açıklamada bulunarak şampiyon olmalarının engelleneceğini söylemişti!..

Antalya, Sivas için zorlu bir rakipti.Nitekim maç boyunca da Sivas’a çok zor anlar yaşattıysa da ellerine geçen iki önemli fırsattan, özellikle Tita’nın pozisyonundan yararlanamadı. Atamayana atarlar örneği maçın sonlarına doğru kalelerinde golü gördüler. Sezer’in şutuna, takımın en oyuncusu Ömer’in yapacağı pek bir şey yoktu.

Lider Sivas’ın bir puan arkasından şampiyonluk yarışını sürdüren Beşiktaş, zorlu Kocaeli maçını son 15 dakikada attığı gollerle 3-1 aşmayı başardı.Bu maç her iki takım içinde çok önemliydi, Beşiktaş şampiyonluk umudunu sürdürürken, Kocaeli de düşmemek için hayati puan alma telaşındaydı. Beşiktaş bu maçta şampiyonluğa yaraşır bir oyun sergiledi mi diye en azından siyah-beyazlı renklere gönül bağlayanlara, fanatikler dışında sorsak alacağımız yanıt hayır olacaktır. Kocaeli maçın 2.dakikasında Agbetu’nun golüyle ön geçtikten sonra Beşiktaş şuursuz bir ilk yarı oynadı. Beşiktaş’ın girdiği bir pozisyon bile yoktu.Belki de bu durum Beşiktaşlı futbolcuların maçı kaybetme korkusundan kaynaklanıyordu.

Beşiktaş, Kocaeli karşısında şanslıydı. Kocaeli’nin golcü futbolcusu Taner’in maçın başında sakatlanıp çıkması, ardından ikinci yarıda Hakem Bülent Yıldırım’ın topun önüne yatan Sadıgov’un dirseğine çarpan topa penaltı vermesi maçın kaderini değiştirdi. Bu arada biri Serdar’ın ayağından olmak üzere Kocaeli iki mutlak golü kaçırınca maçın kaderi yavaş yavaş belli oluyordu. Penaltı golünün ardından Bobo’nun bir anda önünde bulduğu topla ikinci, ardından da Yusuf Şimşek, geçen haftadaki Kayseri mazında olduğu gibi bu kez Holosko’nun sağdan geliştirdiği akında üçüncü gülü buldu. Bundan sonra yorulan ve umudunu yitiren Kocaeli’ni yapacağı da pek bır şey kalmamıştı. Kısacası kaderine razı olarak, taraftarlarını da üzüntü içerinde bırakarak sahadan 3-1 yeni ayrıldı. Bu takım küme düşerse gerçekten çok yazık olacaktır.

Maçın bitiminde Mustafa Denizli’nin 2009’un en kötü 45 dakikasını oynadık sözü gerçeği yansıtıyordu. Beşiktaş’ta Ernst bile eskiye oranla çok kötü idi. Ayrıca takımın kurtarıcılarından sayılan Tello bile tanınmayacak haldeydi. Bunun yanı sıra Beşiktaş bu sezon ikinci yarıda attığı gollerle dokuzuncu maçını da kazanmış oluyordu.Hakem bu tartışmalı, bence penaltı değildi maçın sonucu ne olurdu diye soranlara yine Beşiktaş kazanırdı derim. Kocaeli son 15 dakikada kondisyonunu tamamen yitirmiş, gol umudu, rakip savunmayı dağıtan Taner’den de yoksundu. Ayrıca ikinci yarıda oyuna giren Holosko’da rakibi dağıtmıştı. Bütün bura rağmen Beşiktaş kendileri için çok önemli üç puanı, kötü oynamalarına rağmen almayı başardılar.Önümüzdeki hafta, İnönü Stadında Bursaspor karşısında da bu oyunu oynarlarsa gerçekten işleri çok zor olur.Bursa maçının ardından Beşiktaş’ın dört deplasman maçının olduğu da unutulmamalıdır.

Zirveden kopmamaya çalışan Trabzonspor, düşmesi aşağı yukarı kesinleşmiş, ikinci yarıyı on kişi oynayan Hacettepe karşısında maçı 4-1’lik sonuçla çok rahat aldı. Bu maç bir kere daha gösterdi ki, Trabzon deplasmanda, seyirci baskısından çok daha rahat oynuyor. Ersun Yenal’ın Gökhan’a takımda yer vermemesi seyirci tepkisinden mi kaynaklanıyordu. Bilemiyiz...

Son haftalarda sürekli puan toplayan Bursaspor kötü günler geçiren Ankaragücü’nü ikinci yarıda Sercan ve Volkan’ın golleriyle 2-0 yenerek dibe itti.. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de Olimpiyat Stadında çok az bir seyirci önünde Gaziantep ile 1-1 berabere kaldılar. Gençlerbirliği ise Samet Aybaba’nın görev gelmesiyle çıkışını bu hafta da sürdürerek Konya’yı deplasmanda Kahe’nin golüyle 1-0 yenerek biraz daha rahatladı. Eskişehir, ligin ne yapacağı belli olmayan takımlarından Ankarasporu , Kayseri de Denizlispor’u aynı sonuçlarla 2-0 yenmeyi başardılar.

erdemyucel2002@hotmail.com