Turkcell Süper Liginin on dördüncü haftasında tüm sporseverlerin dikkatini Fenebahçe-Beşiktaş derby maçı çekiyordu. Fenerbahçe’nin alacağı üç puan kendisini izleyen V.Manisa, Galatasaray ve hatta Beşiktaş ile puan farkını açacaktı. Bunun aksine üç puan yitirmesi de yakından izleyenleri heveslendirecekti. Oysa beklenen olmadı, her iki takım birbirlerine gol atamayınca taraflar birer puanla yetinmek zorunda kaldılar. Puan cetveline göre Fenerbahçe en yakın takipçisi Galatasaray ile V.Manisa’nın da dört puan önünde bulunuyor. Önümüzdeki son üç hafta neler getirir bilinmez... Fenerbahçe’nin Palermo maçı bir kenara bırakılacak olursa üç zorlu sınavı bulunuyor.

Futbol yönünden seviyeli ve heyecanlı geçeceği sanılan bu haftada futbolu kalitesi son derece düşüktü ve yine çirkin olaylar birbirini izledi. Taraftar adı altında kümelenen bazı gruplar yine olay çıkardılar ve futbolun güzelliğine yine çirkinliği, densizliği ve seviyesizliği kattılar. Fenerbahçe-Beşiktaş maçı öncesi Kadıköy’e gelen Beşiktaş taraftarı denilen kendini bilmezler polisle çatışıp olay çıkarırlar, Sakarya’ya giden Ankaragücü’nü sözüm ona tutarlar tribündeki koltukları parçalayıp sahaya attılar ve sonunda stadı terk etmeye zorlandılar. Kısacası her iki olayda da eğitimsizlik ve spor kültüründen nasibini alamamışlık vardı. Bu olaylar spor yazarlarına yansıdı, futbol yerine bizlere yine bunları yazmaya zorladı. Aynı şekilde bu çirkinlikler sahaya, futbolculara da yansıdı ve futbol çirkinleşti.

Beşiktaş-Fenerbahçe arasında futbol adına söylenecek pek bir şey yoktu. Haftalardır üzerinde konuşulan bu maç ile ilgili yazılacak da bir şey yoktu. Kör dövüşü şeklinde geçen oyunda taraflar birbirlerine bir üstünlük sağlayamadılar. Ancak her iki tarafta ellerine birkaç gol fırsatı geçirdi ise bunları kaleci Runje ile Volkan refleksleri ile önlemeyi bildiler. Özellikle Fenerbahçe’nin büyük paralarla alınan yıldızları son derece sönüktü. Önümüzdeki yıllarda aynı tempo ile gidilip gençlere şans tanınmadığı sürece bu futbol karmaşası sürüp girecektir. Zico’nun kendisini daha önce PSV, Atletico Madrid ve Chelsea formasını giymiş Kezman’ı uzun süre kulübede oturtması, aynı şeyi Brezilya milli Takımında oynamış Ricardinho için Tigana’nın yapmış olmuşu teknik yönden birbirini tamamlayan yanlışlıklar zinciri idi. Fenerbahçe’de Tümer, Alex, Tümer ve Önder büyük bir düşüş içerisinde idiler. Ayrı durum Beşiktaş’ta İbrahim Akın, Nobre ve Delgado için de söylenebilir. Vedat Yüksel bu maçın hakemi olmamalıydı. Kendisinden çok kararları yan hakemler verdi ve hemen her pozisyonda onların kararlarına uydu. Bu arada Deivid’in attığı golün deki ofsayt olup olmadığı da tartışılmalıdır.İtalya Milli Maçında hatalı bir gol yiyen Volkan ise Fenerbahçe’nin en iyileri arasında idi kurtardığı birkaç gol ile takımının yenilmesini önledi.Taraftarları ile bir türlü yıldızı barışmayan Beşiktaş kalecisi Runje içinde söyleyebiliriz Tuncay’ın ceza sahası dışından vurduğu topu dışarı atması da kolay değildi.

Haftanın en kârlı takımı Galatasaray galibiyete ve üç puana Antalyasporlu Şenol’un akıl almaz ters vuruşu ile kendi kalesine attığı gol ile ulaştı. Böylece iki puan yitiren Fenerbahçe’ye biraz daha yaklaşırken V.Manisa ile de aynı puana geldi. Galatasaray’da ortaya futbol adına bir şey koymaktan çok uzaktı. Kısacası son derece sıkıcı bir maç izlendi. Galatasaray oyun kurmaktan çok uzak rasgele top oynaya bir takım görünümündeydi. Hagi’den sonra 10 numara arayışını sürdüren takımda gerçekte bu görevi sürdürecek genç Arda var. Ancak Gerets bu yönden ondan yeterince faydalanamıyor. Gençliğinin verdiği enerji ile Arda sahanın her yanında koşuyor, didiniyor ve sonra da kendini bitiriyor. Sol ayağı olmayan Cihan’ı sol koymasının anlamını anlayabilmek de çok zor. Hem de Ergün gibi yaşı ilerlemiş olmasına rağmen bir sol kanat oyuncusu maç boyunca kulübede otururken... Maçın sonlarına doğru gol atması için sahaya sürülen Hakan Şükür’ün kendi kale çizgisinden Levent’in gönderdiği topu dışarı çıkarmasa bu maçta Galatasaray için hüsran olacaktı. Galatasaray’da Gerets gençleri yok eden bir teknik direktör olarak niteleniyor. Gerçekten Zafer, Özgürcan, Cafercan gibi genç yetenekler ne oldular? Arda ‘da kiralık gittiği Manisa’da kendini göstermemiş olsa idi bu gün o da yok olanlar arasındaydı. Antalyaspor ise rakibine göre daha iyi bir futbol ortaya koydu, ne var ki, maçın başında Ali Cansun’un sert şutunu Mondragon dışarı çelmese maçın sonucu çok daha başka olabilirdi. Maçın bir bölümünde Antalyaspor’lu bir grup taraftarın sürekli Yılmaz Vural aleyhine bağırıp çağırmalarına da bir anlam verebilmek gerçekten çok güçtür.

Haftanı en zevkli ve gollü maçı şüphesi Kayserispor ile V.Manisaspor arasında oynandı. 2–2 sonuçlanan bu maçta futbol adına pek çok şey vardı. Maçın başında oyuna ağırlığını koyan Kayseri ilerleyen dakikalarda yavaş yavaş rakibinin baskısında bunaldı. Manisa Rafael’in ayağından bir de penaltı kaçırınca ayağına gelen kısmeti tepti. Bu arada Manisa’nın yediği gollerde kaleci Bülent’in hataları da göz ardı edilmemelidir.

Trabzonspor kötüye giden görünümünü bu kez de Sivas karşısında da tekrarladı. Son beş maçında dört yenilgi ve bir beraberlik alan Trabzon bu kez de Sivas karşısında hiçbir varlık gösteremedi. Maç boyunca gol atmaktan çok Balili ve Mehmet Yıldız’ı durdurmaya çalıştı. Oysa Fenerbahçe maçı öncesi hem takımın hem de Ziya Doğan’ın morale ihtiyacı vardı. Trabzon’un büyük umutlarla aldığı Musampa ile Marcelinho ise hiçbir varlık gösteremediler. İsme yönelik yanlış transferlerin ne sonuçlar doğuracağı bu maçta da açıkça görüldü. Dördüncü takım olarak nitelenen Trabzon’un yavaş yavaş düşme hattına yaklaşması da Karadenizliler için beklemedikleri ve üzüntü verici bir durumdur. Sivas’ın galibiyetinde başta Servet olmak üzere rakip savunmayı dağıtan Balili ve Mehmet Yıldız’ın büyük payı vardı. Trabzon’un eski kalecisi Petkoviç’in kendisinden emin oyununun galibiyette büyük payı oldu.

Haftanın diğer maçlarında on kişi kalan Gençlerbirliği Konya engelini 4-1’lik sonuçla çok kolay aştı. Sakaryaspor Ankaragücü maçında ise gol yoktu ama Ankaragücü taraftarlarının çıkardığı olaylar vardı. Bu maçta da her iki takımın kalecilere Martinez ile Serkan yine sahanın yıldızları idiler. Ç,Rizespor, Trabzonspor ve Galatasaray’ı yendikten sonra düşüşe geçti ve bu hafta Erciyes Kayserispor ile golsüz berabere kalırken futbol olarak da pek iç açıcı bir oyun sergileyemedi. Bursaspor her geçen gün biraz daha ileriye giden yükselişini bu kez Denizlispor’u 1–0 yenerek tekrarladı. Ankaraspor ise Gaziantepspor’u çok rahat 2-0’la geçti.



erdem@kenthaber.com