25
Mayıs
2024
Cumartesi
SPOR

Hayret ki ne hayret; Ligde Üç Büyükler Mağlup!..

Türkiye Süper liginin ikinci haftası sürprizli olmasa da beklenmeyen sonuçlarla başladı. Açılış maçında Beşiktaş kendi evinde İstanbul Büyükşehir Belediye’ye, Galatasaray A.Sami Yende geçen yılın şampiyonu Bursaspor’a, Fenerbahçe’de de deplasmanda Trabzon’a yenildiler. Fikstüre göre ligin zirvesinde, altışar puanlı Trabzon, Bursa ve Kayseri yer alırken ne garip ki alt sıralarda puansız Galatasaray ile Manisa var. Galatasaray’ın fikstürün alt sırasında olması şimdiye kadar pek alışılagelen bir durum da değildir. Bu yıl Süper Lige çıkan Bucaspor, Antalya ve Eskişehir’in birer puanları var. Ligin daha başı; köprülerin altından daha çok sular akacak denirse de bu yılın geçmiş dönemlere göre çok daha zorlu olacağı da açık…

Kısacası büyük paralarla yabancı ülkelerde futbolcu arayan, bulan ve bunun reklâmını yapanların işleri oldukça zor… Anlaşılan önümüzdeki maçlarda kimse kimsenin gözünün yaşına bakmayacak ve büyük olasılıkla Anadolu’nun eline geçen şampiyonluk öyle kolay kolay adı büyüğe çıkmışlara verilmeyecek… Futbolun güzelliği de bu olmalı bence… Ancak ligin daha ikinci haftasında maçların oynandığı tüm statların zeminlerini kötülüğünün de üzerinde durulmalıdır. Türkiye’de çim işinin ustası mı yok?

Haftanın sürprizi Beşiktaş-İstanbul Büyükşehir maçıyla İnönü Stadında başladı ve Belediye takımı beklenmedik şekilde siyah beyazlıları 2–0 yeniverdi. Büyük olasılıkla Schuster, Belediye’yi biraz hafife almış olmalı veya rakibi de iyi etüt etmemiş ki, Guti’ye ilk on birde yer vermedi. Herhalde Schuster’e Belediye’nin üç büyüklere karşı farklı, diğer takımlara karşı işi idare eden bir oyun taktığı olduğu söylenmemiş…

Seyircisi olmayan yalnızca üç büyüklerle oynadığında ilgi odağı olan Belediye bu tutumunu sürdürdü. Seyircisi olmayan, bulundukları illerin gelirinden büyük pay kapan belediye takımlarının lige veya illerine fayr-dası mı yoksa zarar mı var? Tartışılır…

Beşiktaş, kendi sahasında yine hücuma dayalı bir futbol oynamak istedi, eline geçen fırsatları değerlendiremedi, ardından Belediye’nin hızlı kontratak oyuncularını hesaba katmadı. Böyle olunca da orta saha ile savunma arasında boşluk veren, Ferrari’nin ağır oyununu da hesaba katan Belediye İskender ve eski Beşiktaşlı İbrahim Akın vasıtasıyla iki güzel gol buldu. Maçın en iyi oyuncularından Quaresma’nın çabaları ise işe yaramadı. Maç sonrası takımdan gönderilen Delgado ile Nihat’ın kötü oyunu onlara eklenince mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Maçın ikinci yarısında oyundan alınan ve Beşiktaş’a çok şeyler vermiş olan Nihat’ın yuhalanması Beşiktaş adına çok çirkindi… Futboldan anlamayan, anladığını sanan, kadir kıymet bilmeyen seyircimiz olduğu sürece futbolumuzun ilerlemesi çok güçtür…

Bursaspor 18 yıllık aradan sonra Galatasaray’ı Ali Sami Yen’de 2–0 yenerek geçen yılki başarısının boşuna olmadığın gösterdi. Galatasaray’ın peş peşe ikinci yenilgisini alması üzücü bir durum ama bunu kimler hazırladı, önce ona bakmak lazım… Tribünler adeta ikiyi ayrılmış bir kısmı Haldun Üstünel’e bir kısmı da Adnan Sezgin’i hedef almışlar… Sürekli tezahürat yapıyorlar. Bu arada ne garip ki, Adnan Polat’a kimsenin sesi çıkmıyor. Bu arada Rijkaard da yenilgiden nasibini alıyor. Maç sonrası Rijkart iyi oynadık ama istediğimizi alamadık. Aradığımız oyuncuyu daha bulamadık, görüşüyoruz gibisinden konuşuyor. Ne garip Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi Galatasaray’da daha henüz kimi alacağını bilemiyor, karar veremiyor... Böyle olunca da yenilgi kaçınılmaz oluyor… Kısacası futbolumuzdaki yanlış politikalar sürüyor… Bütün yükü kalıp kalmayacağı belli olmayan, futbolundan çok kız arkadaşıyla gündeme gelen Arda’dan da medet ummak biraz garip…

Ertuğrul Sağlam, takımını deplasmanda zorlu bir takıma karşı nasıl oynanacağının bilincinde hazırlamış Galatasaray savunması yıldızı bu maçta bir kez daha parlayan Volkan’ı tutmakta çok zorlandı, daha doğrusu tutamadı. Bursaspor bu yılda şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olduğunun görüntüsünü veriyordu.

Kuşkusuz haftanın üzerinde en çok konuşulan maçında Trabzonspor Fenerbahçe’yi 3-2 yenerek 15 yıl önce kaçırdığı şampiyonluğun acısı çıkarmış oldu. Buna karşılık Fenerbahçe’de geçen sezon Trabzon’a kaptırdığı Türkiye Kupasının rövanşında da yine boynu bükük sahadan ayrıldı.

Trabzon-Fenerbahçe maçı haftanın en zevkli ve futbol kalitesi yönünden en güzel maçıydı. Volkan’ın sakatlığı nedeniyle kaleyi devir alan Mert’in eline daha top değmeden kalesinde üç golü birden gördü. Mehmet Topuz’un 14. dakikada kendi kalesine attığı golden 2 dakika sonra Yattara golleri ikiledi. Lugano’nun Trabzon savunmasında oyuncu paylaşımı yapamadığı bir pozisyonda durumu 2-1’e getirdiyse de Glawacki buna karşılık verdi. Ardından da Mehmet Topuz’un golü skoru ilan etti; 3–2…

Trabzon hem hızlı hem de iyi top kullanan bir ekip olarak gözüktü. Buna karşılık Fenerbahçe iyi pas yapamadı, iyi de koşamadı. Kısacası oynadığı sürece Semih etkisiz kalırken Alex’in ilk yarıda olmayışı takımın ahengini bozdu. İkinci yarıda oyuna giren Stoch takıma hareket kazandırdıysa da takım arkadaşları ona ayak uyduramadı. Kısacası Trabzon Fenerbahçe karşısında haklı bir galibiyet alarak ligin zirvesine hakkıyla oturdu.

Haftanın sessiz sedasız açılış maçında Konya Eskişehir’i 2-1; Kayseri de Karabük’ü 1-0 yenerken geçen hafta Fenerbahçe karşısında hezimete uğraya Antalya Galatasaray galibi Sivas ile 1-1; Kasımpaşa’da Buca ile Gençlerbirliği’de Gaziantep 0-0 berabere kaldı. Haftanın bir başka sürprizi ise deplasmanda Manisa’yı 3–0 yenen Ankaragücü yaptı. Böyle olunca da Manisa Karabük’ün ardından ikinci yenilgisini alarak Galatasaray ile birlikte ligin dibinde kaldı.

Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzon’un Avrupa kupalarında bu hafta zorlu maçları var. Beşiktaş deplasmanda Helsinki; Galatasaray Karpaty ile oynarken Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlunda PAOK, Trabzon’da Avni Aker’de Liverpool ile oynayacaklar. Bu maçların sonucunu tahmin edebilmek oldukça zor, kolay görünen maçların çok zor olduğunu önceki örneklerimiz de çok görmüştük. Bu bakımdan takımlarımıza başarı dilemekten başka elimizden pek bir şey gelmiyor.


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 25 Ağustos 2010 Çarşamba 11:48:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yasar ertas IP: 94.101.46.xxx Tarih : 25.08.2010 12:17:14

Tabularin yikilmasindan yana olmakla beraber cailisanin hak edenin yanindayim Alisilagelmislerden cikmak baska bir takimlarin hak ederek isim ve yükselmeleri olmalidir  Ayrica üc büyükler isim olarak eski alisilagelmislik te cakilmis kalmistir isimleri istanbul icinde semtleri temsil etmektedir standartlar olarak düsünürsek  futbol takim isimleri dünyada hep sehir isimleri kullanilmaktadir bu neden böyledir kala kalmistir böyle ise neden standartlara uymak icin bir calisma olmamaktadir


Tuncay Görgeç IP: 95.59.64.xxx Tarih : 25.08.2010 13:37:03

Neden hayret !!! olması gerektiği gibi, Türkiyemizde futbolun gelişmesi için anadolu takımlarının kaliteyi artırması lazım. Hakemlerimizin daha dikkatli ve düzgün inisiyatiflerle maç yönetmeleri futbolumuzu daha da güzelleştirecektir. Tekelleşmenin önünde bütün takımların çaba sarfetmesi gerekiyor. Kendi çıkarı için bazı başkanlar kulüplerini kullanıp rant sağlamaya çalışıyor ve futbolun önünü kesiyor. Haydi anadolu takımları ileri !! sizlerde kalkın şaha, şampiyonluklar için , avrupada başarı için , türk futbolunun geleceği için, ha gayret * Kazakistan dan selam ve sevgilerle...