28
Mayıs
2024
Salı
SPOR

İtalya’yı Sarsan Şike Türkiye’de!..


İtalya’nın 2006 Dünya Kupasını kazanması, bir bakıma şike skandali nedeniyle spor kamuoyunda ikinci planda kaldı. İtalya 24 yıl aradan sonra gelen şampiyonluğun mutluluğunu yaşayamadı.

İtalya’daki şike olayı bilindiği gibi Juventus Genel Menejeri Luciano Moggi’nin hakem komitesi başkanına telefonla verdiği direktiflerin İtalyan basınına yansıması ile patlak vermişti. İtalyan Futbol Mahkemesine yansıyan, temiz eller operasyonundan sonra bu olay üzerine kimsenin gözünün yaşına bakılmadan mahkemeden karar çıkmıştı. Bu karara göre Juventus, Fiorentina ve Lazio takımları küme düşürülmüştü. Yalnızca Seri A’da kalan Milan yeni sezona -15 puan geriden başlayacak ve Şampiyonlar Ligi’ne gitmesi engellenecekti. Juventus ise bir alt seride yeni sezona –30, Lazio –7, Fiorentina –12 puanla başlayacaklar. Her ne kadar bu takımlar İtalyan Adalet Bakanlığı Mahkemesine başvurarak temyize giderek karara itiraz edeceklerini söylüyorlarsa da değişen pek bir şey olacağı sanılmıyor.

Bütün bunlar dünya futbol kamuoyu açısından çok önemli, spor ahlakı yönünden de alkışlanacak olaylardı.

İtalya da ortaya çıkan bu olay Türk spor kamuoyunu uzun uzun düşündürmelidir. Türkiye’de şike, teşvik pirimi var mı yok mu tartışmasını yeniden gündeme getirmelidir.

Türkiye’de yıllardır su yüzüne çıkan, ancak örtbas edilen benzeri skandallar vardır. Nedense hiçbir zaman bunların üzerine gidilmemiştir.

Bu nedenle elde olmadan insanın aklına bazı sorular takılıyor. Acaba savcılar mı cesaretsiz, yoksa uygulamada bazı eksiklikler mi var?

İtalya da bu konuda spor mahkemesi olmasına rağmen memleketimizde benzeri bir yargı organı bulunmuyor. Türkiye’de şike ve teşvik pirimi gibi iddialar karşısında kararı Futbol Federasyonu yaptığı tahkikat sonucu vermek zorunda kalıyor. Bu arada ortaya spor yöneticileri, siyasiler ve bir takım insanlar çıkıyor ve baskı yapıyorlar. Bunun sonucu olarak da Futbol Federasyonunun alacağı sağlıklı karar engelleniyor. Türkiye deki federasyon lig fikstürü hazırlıyor, ufak tefek cezalar veriyor. Hepsi o kadar; ne şiş yanıyor, ne de kebap... Bu arada var olduğu söylenen spor mafyası da işin içerisine karışınca futbolumuz daha doğrusu spor ahlakımız daha da çıkmaza giriyor.

İtalya’daki skandalın izleri daha henüz silinmeden Hürriyet Gazetesinin manşetten verdiği haber doğru çıkacak olursa geçtiğimiz sezondaki ligin sarsılacağı gibi bazı kişilerin de yargılanması doğal olacaktır.

Türkiye’de Prag’dan çekilen bir faks spor kamuoyunu karıştıracağa benziyor. Bu faksın üzerine hassasiyetle eğilen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin konunun üzerine eğildiğini söylüyor. Bu haber üzerine cumhuriyet savcıları da harekete geçmek zorundadır. İddia doğru ise küme düşen takımlardan bazılarının, özellikle Malatyaspor’un hakkının yendiği, Denizlispor’un da haksız olarak ligde kaldığı gerçeği ortaya çıkacaktır.

Olayın nasıl geliştiğine gelince; Prag da yaşayan Özcan Kore isimli bir iş adamı, Denizlispor Başkanı Ali İpek ile Malatyaspor’un üç Çek futbolcusunun Gaziantep maçında iyi oynamamaları için 400.000 Euro karşılığında anlaştığını belirtiyor Malatyaspor’da Homola, Michalek, Senkerik ve Masek isimli Çek futbolcuları forma giyiyorlardı. İddiaya göre menajerleri aracılığı ile kendilerine ulaşılan Çek futbolcular 100.000 $’ alacaklarmış. Futbolcular bu teklifi kabul ediyor ancak fiyat yükselterek $ yerine Euro istiyorlar.. Gazetenin verdiği habere göre Denizlispor Başkanı, bu teklifi yönetimin kabul ettiğini, ancak rakamdan yöneticilerin haberi olmamasını istiyor.

Malatyaspor-Gaziantep maçı oynanıyor, Gaziantep Ömer’in kendi kalesine attığı golle Malatyasporu 1–0 yeniyor. Maçtan sonra Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi federasyona başvurarak şike için soruşturma açılmasını istiyor. Bundan kısa bir süre sonra Denizlispor Başkanının paraları ödemediğini iddia ediliyor. Çek futbolcular paralarını istiyor, ardından çek mafyası ortaya çıkarak payını istiyor. Özcan Korle’yi çek mafyası sıkıştırıyor. Olaylar gelişince de Özcan Korle Denizlispor yönetimine çektiği faksla şike parasını istiyor.

Kuşkusuz bu faks Türkiye’de şikenin belgesi olarak spor kayıtlarımıza geçmiştir. Bu faksın üzerinde durulmalı ve gereken yapılmalıdır.

Denizlispor Başkanı Ali İpek sezonun sonuna doğru ligin şaibeli olduğunu iddia etmişti. Fenerbahçe maçından sonra dönen dolapları açıklayacağım. Konuşursam yer yerinden oynar. Ortalıkta dolaşan çantaların haddi hesabı yok demişti. Fenerbahçe’yi şampiyonluktan eden maçtan sonra, Malatyaspor da yenilip Denizlispor kümede kalınca Ali İpek sustu. Bu açıklamalarından ötürü yalnızca 1 ay hak mahrumiyeti cezası aldı.

Kuşkusuz, Türkiye’de temiz futbolu başlatmak adına bu konunun üzerine gidilecek mi?
Adı şikeye karışan Çek futbolcular Türkiye de bundan böyle oynayabilecekler mi?
Hepsinden öte İtalya’nın yaptığını bizim, benzerini yapacak gücümüz var mı?

Bütün bu sorular yanıtlanmadan 2006–2007 futbol sezonu hangi güvence ile başlayacak?


erdem@kenthaber.com
Yayın Tarihi : 22 Temmuz 2006 Cumartesi 11:11:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?