25
Mayıs
2024
Cumartesi
SPOR

Kayseri ve Kadıköy’de Hüsran!..

Turkcell Süper Liginin 20. haftasında zirvedeki iki takımın; Fenerbahçe ile Galatasaray’ın beklenmedik şekilde ikişer puan kaybetmeleri; Beşiktaş ile Trabzon’un galip gelmeleri, aldıkları beraberliklere rağmen Bursa ile Kayseri’nin üst sıraları zorlaması, önümüzdeki günlerde zorlu bir lig seyredeceğimizin sinyallerini veriyordu.

Avrupa Kupasından, Ziraat Türkiye Kupasından elenen Beşiktaş, ligin ilk yarısında Mustafa Denizli’yi epey üzmüştü. Kısa bir süre önce Denizli’nin kalp damarlarını açmak için ameliyat edilmişti. Bu nedenle de Tayfur Havutçu yönetiminde, haftanın ilk maçında Gençlerbirliği karşısına çıkan Beşiktaş, hocalarından özür dilercesine mükemmel bir futbol ortaya koyarak 4–1 galip gelmeyi başardılar. Bu maç aynı zamanda yeniden başkanlığa seçilen Yıldırım Demirören içinde önemliydi. Beşiktaş’taki seçim ve alınan farklı galibiyet ile şimdi bazılarının kışkırtmasıyla tribünlerde sürekli aleyhte tezahürat yapanlar biraz olsun utanacaklar mı? Bu maç aynı zamanda takımda kalıp kalamayacağı tartışılan Tabata içinde çok önemliydi. Sanırım Tabata, ilk kez bu maçta gerçek futbolunu, liderlik özelliğini gösterdi ve büyük beğeni kazandı. Aynı zamanda çok zor pozisyonda attığı gol görülmeye değer güzellikteydi.

Sivok’un 32. dakikada attığı gole Hurşut 52. dakikada yanıt verdi. Beşiktaş bitime on iki dakika kala şahlandı ve Bobo, Holosko, Tabata ile gollerini sıraladı. Bununla beraber Beşiktaş savunması önüne Hurşut’un adeta elini kolunu sallaya sallaya gelmesi de biraz garipti… Gençlerbirliği ise bekleneni vermekten uzaktı, Serdar, yerinde yaptığı kurtarışlarla farkın artmasını önledi. Buna karşılık uzun süre takımdan ayrı kalan Rüştü’ye yaptığı bir kurtarış dışında pek fazla iş düşmedi.

Haftanın en zorlu maçı Kayseri’de Galatasaray ile Kayserispor arasında zemini ağır, mimari yönden güzel Kadir Has Stadında oynandı. Her iki takımda da eksikler vardı. Galatasaray’da Servet’in yerinde Emre Güngör oynuyordu. Buna karşılık Kayseri’de ara transferinin çözümlenemeyişinden Ali Turan ve sakatlanan Toledo yoktu. Bu yüzden de dengeler bozulmuştu. Sözcüğün tam anlamıyla savaş gibi bir maç oynandı. Oyunun başlamasıyla birlikte her iki takım da hücuma geçti, bu yüzden de tempolu ve süratli bir futbol ortaya çıktı. Sürat, heyecan ve mücadele, oyundan kopmama gibi futbolda olması gereken her şey sahada vardı; ancak eksik olan goldü… Galatasaray’ın eline rakibe oranla birkaç gol pozisyonu geçtiyse de bunları kullanamadı. Galatasaray’da Neill ile Emre Güngör ikilisi çok iyi bir uyum sağlamış, yaptıkları kritik müdahalelerle Cangele ve Makakula’nın tehlikeli akınlarını önlediler. Kısa zamanda takıma uyum sağlayan Neill adeta takımı yöneten bir kaptan gibiydi. Kanatlarda Uğur ve Caner ileri geri iyi çalıştılarsa da zaman zaman Cangele ve Gökhan Emreciksin’in ataklarında çok zorlandılar… Bu iki futbolcu ile ortalarında Makakula gol çıkaramadıysa da bunu biraz da Galatasaray’ın şansına bağlamak yerinde olur. Buna karşılık Arda, Keita, Giovani Dos Santos üçlüsü de zaman zaman pozisyona girerek rakip savunmaya zor anlar yaşattı. Buna karşılık Neill, Kayseri’nin gol makinesi Makakula’yı iyi kilitledi ve ikisi arasında sportmenlik dışı hareketler yaşandı.

Kayseri, sözcüğün tam anlamıyla, zor gol yiyen, taş gibi bir takım; Abdullah, Bayram, Mehmet Eren takımın en iyileri ve aynı zamanda da Milli Takım için düşünülen elemanlar olmalıdır. Maçı yöneten Tolga Özkalfa genelde maçı iyi yönetmesine rağmen Cangela’nın düşürülmesinde penaltı olup olmadığı tartışılmalıdır. Ayrıca maçın sonlarına doğru sarı kartla cezalandırdığı L.Franco’nun kendisini alkışlamasına sessiz kalarak biraz da eyyamcılık yaptığını düşünüyorum.

Fenerbahçe, Sivas ve Bursa karşısında aldıkları gollü galibiyetlerden sonra Şükrü Saraçoğlu’nda Diyarbakır’ı çok rahat geçeceğine ve bir gün önce Galatasaray’ın iki puan yitirmesiyle arayı açacağına inananlar stadı doldurmuşlardı. Oysa beklenen olmadı; Fenerbahçe karşısında mücadele eden, savunması güçlü, ani ataklarla rakibe zorlu anlar yaşatan, Afrikalılardan kurulu bir takım buldular. Nasıl olsa golü buluruz havasındaki Fenerbahçe 84.dakikada Ayman’ın mükemmel golünden sonra şuursuzca yüklendi. Golden 5 dakika sonra kornerde yaşanan karanbolde ortaya çıkan Santos’un kafasıyla güç bela beraberliği yakaladılar. İlk yarıda Diyarbakır rakibi oyundan düşürmek için ellerinden yaparak başarılı da oldular. İkinci yarıda Fenerbahçe biraz canlanır gibi olduysa da şuursuz atakları sonuç getirmedi. Kendisinden çok şey beklenen Semih’te eline geçenleri cömertçe harcayınca sonuç belli oluyordu. Bu arada kalede Volkan’ın yerinde çıkışları rakibe gol imkânı vermedi. Tazemate ile karşı karşıya kalıp çıkardığı pozisyon ise maçın kader anıydı. Ayman’ın golüne ise yapacağı pek bir şey yoktu.

Fenerbahçe’ye peşin şampiyon gözüyle bakanlar bu maçtan sonra oturup biraz düşünmelidirler. Emre’nin her zamanki sinirli, kendisini oyundan düşüren haline bu defa da Mehmet Topuz katıldı. Maçın son anlarında Barış’ın boğazına sarılmasıyla kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Önümüzdeki hafta yapılacak zorlu Manisa deplasmanında takımını eksik bıraktı. Hakem Koray Gencerler ise oyuna hâkim olamadığı gibi bazı kararlarında isabetli değildi. Nitekim Fenerbahçe lehine bir penaltıyı da vermekten kaçındı!..

Ligin ikinci yarısı ile birlikte başlayan Trabzon fırtınası bu kez İstanbul Olimpiyat Stadında sürdü. Sahasının bakımda olması nedeniyle İstanbul’da Manisa karşısına dört eksikle çıkmasına rağmen 3-0’lık sonuçla rakibini çökertmeyi başardı. Olimpiyat Stadının önceki maçlarda bomboş tribünleri bu kez 20.000 Trabzon seyircisini çekmişti. Oyuna fırına gibi başlayan Trabzon Umut’un iki ve Ceyhun’un golleriyle Manisa’yı farklı yenerken önümüzdeki haftalarda zirveyi zorlayacağını da açıkça gösteriyordu.

Eskişehir, kendi sahasında son haftaların dişli takımı İstanbul Büyükşehir Belediye’ye şans tanımayarak 2–1 yendi. Günümüzde santrfor sıkıntısı çeken Galatasaraylı Ümit Karan takımının galibiyet golünü 89. dakikada attı. Ziraat Türkiye Kupasında da bir başka eski Galatasaray Necati takımının galibiyetini sağlamıştı.

Kasımpaşa Antalya karşısında Sancak ve Şahin’in golleriyle 2–0 öne geçmesine rağmen Veysel’in ve penaltıdan Necati’nin golleriyle 2–2 beraberliğe razı oldu. Bu sonuç Yılmaz Vural’ın oyuncularına karşı büyük tepkisine neden oldu. Süper ligde zorlu haftalar geçiren, geçen yılın flaş ekibi Sivas kendi sahasında Denizli’yi zor da 2–0 yendi. Uzun bir sakatlık dönemi geçiren ve geçen hafta takımına katılan Mehmet Yıldız’ın Denizli kalecisi Özden’e yumruk atması kendisine hiç yakışmadı. Büyük olasılıkla da Futbol Federasyonunun vereceği ceza ile takımını yine birkaç hafta yalnız bırakacaktır. Onun dışında çirkin hareketleri nedeniyle Sivaslı hayrettin, Denizlili Burak, Erman Kılıç ve Erkan cezalandırıldılar. Devre arasında yaptığı transferler dikkati çeken, ancak politik bir ortama giren Ankagücü seyircisini de futbolu da kaybediyor. Nitekim Bursaspor karşısında başarılı olamadı ve bu maç golsüz biterken Ankaragücü alt sıralara doğru inmeye devam ediyor…


erdemyucel2002@hotmail.com

 

Yayın Tarihi : 8 Şubat 2010 Pazartesi 11:20:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?