15
Haziran
2025
Pazar
SPOR

Kupada Sona Doğru

Grup maçlarında alınan sonuçlardan sonra bu şampiyonanın Avrupa takımları için bir çöküş olduğunu, Afrika, Asya, Orta ve Güney Amerika futbolunun onları geriye iteceğini yazmıştım. Maçlar ilerledikçe yanıldığımı anladım ve İngiltere, Fransa, İtalya, Portekiz, Brezilya, Arjantin gibi futbol devlerinin elenmesinden sonra Avrupa futbolu yine ön plana geçti. Yarı finalde Hollanda, İspanya, Almanya bulunuyor. Onların yanında şampiyona öncesinde hiç şans verilmeyen Uruguay var…

Güney Afrika’da oynanan 19. Dünya Kupası sürpriz sonuçların yanı sıra hakem hatalarını da beraberinde getirdi Maçları yöneten bazı hakemleri gördükten sonra Türk hakemlerine büyük haksızlık yapıldığını sanırım UEFA yetkilileri görmüş olmalılardır. Bu arada Almanya 44 yıl sonra geçersiz bir golle yitirdikleri kupanın intikamını İngiltere’yi 4–1 yenerek alırken rakibinin yıllar öncesi attığı benzer bir gol de sayılmadı. Bazılarına göre de ilahi adalet gerçekleşti!..

İngiltere geçmişindeki tek Dünya kupasını 1966 yılında kazanmıştı. O şampiyonada İngiltere ile Almanya normal süresi 2–2 biten maçın uzatmalarında, 101. dakikada Hurst’un çizgiyi tam olarak geçmeyen vuruşu gol sayılmış ardından gelen 4.golle İngiltere kupayı kazanmıştı. Bu kez Almanya çeyrek finalde 2–1 önde götürdüğü maçta Lambart’ın ceza sahası dışından attığı sert şut önce üst direğe vurduktan sonra kale çizgisinin 1.m içerisine düşüp tekrar üst direğe vurmuş ve kaleci de topa hâkim olmuştur. Ne var ki, Uruguaylı hakem Jorge Larrionda ve yan hakem bu bariz golü görmemişlerdi. İngiltere, Almanya karşısında 2–2 beraberliğe ulaşsaydı sonuç ne olurdu bilinmez. Bu nedenle de İngiltere’nin Almanya karşısındaki 4-1’lik hezimeti hakemlere çıkarılmıştır. Dünya Kupasında uygulanmayan çizgi hakem olsaydı büyük olasılıkla da bu gol geçerli sayılacaktı. Buna rağmen Almanya’nın futbol olarak rakibinden çok daha üstün olduğu ve haklı bir galibiyet aldığını da belirtmeliyiz.

Şampiyonada bir başka hakem hatası da Arjantin-Meksika maçında yaşandı. Çeyrek finalin bu önemli maçını Arjantin 3–1 galip geldi. Ancak Arjantin 1–0 önde iken Tevez ile attığı ikinci gol bariz ofsayttı. Nitekim İtalyan Roberto Rosetti ile yardımcıları görüşmelerine, ekranda durumu görmelerine rağmen golü verdiler. Bu gole rağmen çok koşan ve iyi mücadele eden Meksika şampiyonadan veda ederken beğeni kazanan takımlar arasındaydı. Nitekim Uruguaylı hakem Jorge Larrionda ile İtalyan Roberto Rosetti şampiyonaya yanlış kararları ile gölge düşürdüler. Onların yönettiği ve bariz hatalarını gördükten sonra, yukarıda da belirttiğim gibi şampiyonada da Türk hakemlerinin görev almayışlarına üzülmemek elde değil. Oysa finallere katılamayan ülkelerin hakemleri de Güney Afrika’da maç yönettiler…1986 yılında yapılan Dünya Kupasında Arjantin çeyrek finalde İngiltere’yi Maradona’nın eliyle attığı golle elemiş ve maçtan sonra kendisine golü nasıl attığını soranlara ilginç bir yanıt vermişti; “Benim değil Tanrının eli!..”

İlk maçında İsviçre’ye yenilerek büyük sürpriz yapan İspanya Portekiz’i zevkli ve zorlu bir mücadeleden sonra David Villa’nın golüyle 1–0 yenerek kupanın dışına itiverdi. Son Avrupa şampiyonu İspanya 19 maçtır yenilmemiş olan Portekiz’i yenerken, turnuvada kalesinde gol görmeyen rakibini kendi sahasına hapsetmiş topu hızlı dolaştırmış ve haklı bir galibiyet almıştı. Bu maçta da Portekiz’in büyük kozu Ronaldo ile İspanya’nın umut bağladığı Torres yine hiçbir varlık gösteremediler.

Futbol tarihlerinde ilk kez çeyrek final için mücadele eden Japonya ile Paraguay’ın maçında sonucu penaltılar belirtti. Paraguay penaltıları kusursuz kullanırken Japonların bir topu direkten döndü ve sevinen ise Paraguay oldu.

19 Dünya Kupası bir bakıma futbolcuların kendilerini gösterecekleri değerlerini yükseltecekleri açık bir borsaydı. Bundan da kazançlı çıkan, Alkan Milli takimini çeyrek finale taşıyan Mesut Özil oldu. Avrupa basınının dilinden düşürmediği, kupanın en iyi oyuncularından Mesut Özil’in talipleri arasında Barcelona ve İngiliz kulüpleri bulunuyor.

Kupanın sonlarına doğru beklenmeyen sürprizler yaşandı. Memleketine beş kupayı götüren Brezilya favori olduğu Hollanda maçını ilk golü atmasına rağmen 2–1 yenilerek elenmesi büyük şaşkınlık yarattı. Maçın ilk yarısında oyuna hâkim olan Brezilya 10. dakikada ağır Hollanda savunmasının büyük hatasını değerlendiren Robinho takımını 1–0 öne taşımasına rağmen biraz da nasıl olsa bu maçı aldık havasına giren gollük fırsatları cömertçe harcadıktın sonra ikinci yarıda bambaşka bir Hollanda’yı karısında buldu. Melo’nun kendi kalesine attığı golün ardından Snejider’in köşe vuruşunda kafası ile portakallar bir anda galibiyete uzandı ve oyunun sonuna kadar da rakibe gol şansı vermedi. Böylece 2006 ‘da Fransa’ya çeyrek finalde elenen Brezilya aynı kaderi bu kez Hollanda karşısında yaşadı.

Uruguay ile şampiyonada ayakta kalan tek Afrika takımı Gana futbol tarihine geçecek bir oyuna imza attılar. Gana dramatik bir şekilde penaltılarla elenirken Uruguay’ın bu galibiyetinde kırmızı kartla oyun dışı kalan Suarez ve uzatmanın son dakikasında penaltı kaçıran Gyan’ın kaçırdığı penaltının büyük payı vardı. Oyun 1–1 devam ederken Ganalı Gyan’ın şutu kaleye girerken Suarez topu eliyle çıkardı hem penaltıya neden olup kendisi de oyun dışı kaldı. Ne var ki, Gyan penaltıyı kaçırdı Uruguay da penaltı atışları sonunda yarı finale çıktı. Dünya futbol tarihinde takımı aleyhine penaltı yaptırıp sonra da kırmızı kart gören ve memleketinde kahraman ilan edilen bir başka futbolcu yoktur. Gana’nın elenmesiyle de yarı finalde bir başka Afrika takımı da kalmadı. Dünya Kupasını iki kez kazanan Uruguay ise 40 yıl sonra yarı finale çıkmayı başardı.

Baştan sona kadar üstün oynayan Almanya kupanın iddialı takımı Arjantin’i 4–0 yenerek finale doğru koşmaya devam ediyor. Almanların takım oyunu en üst düzeyde ve büyük bir aksilik olmazsa da kupanın sahibi gibi görünüyor. Kaleci Neuer, Mesut Özil, Lahm, Friedrich, Klose ve Müller her zamanki gibi takımın yıldızları… Ancak kart cezalısı Müller’in yarı finalde oynayamayacak oluşu da büyük kayıp… Bu maç bir bakıma Teknik Direktör olarak Maradona ile Arjantin’in tükenişi oldu. Dünya Kupasına bir bakıma zorlanarak gelen Arjantin ilk ciddi sınavında Almanya karşısında pes etti. Arjantin’in yıldızı Messi ise gol atamadan turnuvayı kapattı. Kenardaki tutumu ile sempati toplayan Maradona her yıldız futbolcunun aynı güzellikte teknik direktör olamayacağını da göstermiş oldu.

İspanya zorlu Paraguay engelini David Villa’nın golüyle 1–0 geçerek 60 yıl sonra ilk kez yarı finale yükseldi. İlk yarısı futbol yönünden sıkıcı geçen ve her iki takımında birbirini kontrol ettiği maçın ikinci yarısında birer dakika ile kaçırılan iki penaltıdan sonra İspanya’nın üstünlüğü açıkça ortaya çıktı.

Bu hafta oynanacak olan Almanya-İspanya ve Uruguay-Hollanda maçlarından sonra Pazar günü kupa sahibini bulacak. Güney Afrika ise statları ve organizatörlüğü ile böylesine güç bir işin altından yüzünün akıyla çıktı. Ayrıca vuvuzelalar da şampiyona renk kattı ve uzun yıllar bu sesten söz edilecektir. Bakalım vuvuzela diğer ülkelerde de görülecek mi?

Bu şampiyonanın en büyük özelliği rakip takım taraftarlarının yana yana birlikte maçları seyretmesiydi. Pankartlarla, sloganlarla takımlarını teşvik ettiler, kazanan sevindi yenilen üzüldü ama birbirleri ile hiçbir şekilde uğraşmadılar… Futbolun bir zevk ve oyun olduğunu içerisine sindirmiş, alkışlanacak insanlar…

Türk futbol seyircisi acaba bundan bir ders çıkarıp biz neler yapıyoruz diye düşündüler mi?

İnşallah düşünmüşlerdir ama hiç sanmıyorum…


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 4 Temmuz 2010 Pazar 13:00:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?