23
Mayıs
2024
Perşembe
SPOR

Lig Tatile Girdi Kupa Başladı

Türkiye Kupası memleketimizde nedense ligin arkasında, hep ikinci planda kalmıştır. Çoğu kez bazı takımlarımız bu kupayı önemsememiş, birkaç takım dışındakiler elendiklerinde maddi yükten kurtulmanın ferahlığını yaşamış, ama bunu çoğu kez belli etmemişlerdir. Gerçekçi bir gözle baktığınızda da uzun bir maratondan sonra kazanılan lig şampiyonluğunun yanında üç-dört maçla ulaşılan kupa, ona göre biraz kolay görülmüştür. Şimdiye kadar da bunu hiç kimse açıkça dile getirmemiştir.

Bu yıl kupa statüsü değişti ve eleme usulü yerine ayrı ayrı guruplar olarak oynanmasına karar verildi. Böylece takımların daha çok maç yapmalarına olanak sağlandı. Ancak kupanın başlamasında zamanlama yine de yanlış yapıldı. 1.Türkiye Süper liginin ilk yarısının bitiminin hemen ardından gurupların maçları başladı. Ligin yorgunluğunu üzerinden atamayan futbolcular ligdeki istikrarı kupada gösteremediler. Daha doğrusu maçlar yasak savar gibi oynandı ve alınan sonuçlar da bunu açıkça gösterdi.
Ocak ayı transferleri, kimin gidip kimin kalacağının tam açıklık kazanamaması, yaklaşan yılbaşı tatili ve yabancı futbolcuların haklı olarak Noel’i memleketlerinde geçirmek istemeleri, kulüplerinden izin alarak gitmeleri maçların önemini bir dereceye kadar azalttı. Oysa Türkiye Kupası ligler devam ederken hafta araları oynanmış olsa idi, belki de çok daha önem kazanacak, futbolcularda geçtiğimiz hafta olduğu gibi tatil havasına girmemiş olacaklardı. Kısacası eğreti forma giymeyerek, yasak savar gibi de oynamayacaklardı. Kupa maçlarının bir olumlu yanı da ligde forma şansı bulamayan veya çok az bulabilenlere verilen bir şanstı.

Kupanın en ilginç yanı da ligin başını çeken Fenerbahçe ile Galatasaray’ın peş peşe puan kaybetmeleri idi. Galatasaray-Malatyaspor maçı futbol adına sözcüğün tam anlamı ile bir sıkıntılı maç idi. Eksik bir kadro ile oynayan Galatasaray, ligde farklı yendiği, ligin sonlarından kurtulma çabası içerisindeki Malatyaspor karşısında beraberliği çok zor kurtarabildi. Fenerbahçe Galatasaray kadar şanslı olmadı. Şükrü Saraçoğlu’nda 8 ay sonra, ilk yenilgiyi alarak Gaziantep karşısında 2-0’lık sonuçla kupaya başladı.Gaziantep son derece etkili ve diri bir futbol ortaya koyarak haklı bir galibiyet elde ederken ligdeki Fenerbahçe maçlarındaki şansız yenilgilerinin bir bakıma acısını çıkardı.
Fenerbahçe direğe çarpan bir top dışında hemen hemen hiçbir gol pozisyonu üretemedi. Savunmadaki oyuncular birbirleri ile anlaşamadıkları gibi önlerin gelen topları da yarım yüzyıl öncesinde olduğu gibi dan dun vurmakla yetindiler. Ligin son haftalardaki başarılı oyuncuları Tuncay ile Semih geriden yardım alamadıklarından ileri de ileride etkisiz kaldılar. Bu nedenle de gole ulaşabilmeleri mucizeden de çok öte idi.Gençlere vermiyor diye tenkit edilen Daum bu kez sahaya zorunlu olarak kaleci Serdar’ı, Zafer’i, Kemal’i ve Olcan’ı sürdü ise onların da kendilerine verilen şansı olumlu yönde kullandıkları söylenemez.Buna karşılık Gaziantep’te tüm hücumları sağlayan El Taib, kaleci Kaya, Özgür ve İlhan Özbey maçın yıldızları idiler.

Türkiye Kupasının A, C ve D gurubunda oynana maçların en büyük özelliği de İkinci Lig takımlarının başarıları idi. Özellikle İkinci Lig B Kategorisi takımlarından Karagümrük Trabzonspora karşı 2-1’lik sonuç ile boyun eğdiyse de futbol olarak en az rakibi ile eş değer bir futbol ortaya koydu ve rakibini sürekli zorladı. Maçı berabere götürürlerken akıl almayacak şekilde iki golü kaçırmamış olsalar, belki de Trabzon’u yenmeleri işte bile olmayacaktı. Trabzon karşısında Karagümrük’ü seyrederken yıllar öncesinin, Türkiye liglerinde fırtına gibi esen, büyük takımların korkulu rüyası Karagümrük’ü hatırlamamak olanaksızdı.

Diyarbakırspor ise İkinci Lig B Kategorisi takımlarından Giresunspor karşısında maçın bitimine 5 dakika kala attığı gol ile 2-1galip gelebildi. Diğer taraftan Ankaragücü, deplasmanda İkinci lig takımlarından Tarsus İdmanyurdu karşısında 4.dakikada 2-0 yenik duruma düştükten sonra 4-3’lük sonuçla sahada ayrılmasını bilen takımdı. Maçın başında rakibini küçümseyen Ankaragücü çıkar yol olmadığını anlamakta gecikmedi, maça asıldı ve Emrah ile Umut’un güzel oyunu ile sonuca gitmeyi başardı. Samsunspor-Konyaspor maçı ise karşılıklı tam bir gol düellosu şeklinde gelişti. Samsun’un 5-3’lük galibiyetinde oyuna gölge düşüren tek olay ise Konyaspor yedek kulübesindeki oyuncuların maçın bitiminde Samsunlu Kenan’a saldırmaları olmuştur. Sarıyer ile İnegöl arasındaki iki İkinci lig takımının mücadelesinde 1-1’lik sonuca her iki tarafta razı idi. Ortada da futbol olarak da yazılacak pek bir şey yoktu.

Türkiye Kupası liglerin arkasından futbol olarak bana biraz yavan geldi, bilmem yanılıyor muyum?

Yayın Tarihi : 26 Aralık 2005 Pazartesi 11:54:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?