17
Haziran
2025
Salı
SPOR

Ligin Son Haftasında Kafama Takılan İki Olay!..


Turkcell Süper Liginin bitiminden sonra düşündüğüm iki önemli konuyu sizlerle paylaşmak isterim. Bunların bir tanesi Fenerbahçe’ye şampiyonluğu kaybettiren Denizli maçı diğeri de Beşiktaş kalecisi Cordoba’ya yapılan büyük ayıptır.

Futbol Federasyonu son haftanın şampiyonluğa ve düşme hattında etkili olacak maçlarını yerinde bir düşünce ile aynı saatte başlatmaya karar vermiş ve bunu uygulamıştır. Ancak bizim toplumda yasa ve kuralların her zaman delinebileceğini çoğu örnek şimdiye kadar göstermiştir. Geçmiş günlerde bir devlet başkanı bile bir defa yasaları delmekle bir şey olmaz gibisinden acayip bir söz söylemişti. O zamanlar eleştirilmişti ama doğruyu da söylemiştir. Nitekim Fenerbahçe –Denizlispor maçı diğerleri ile aynı saatte başladı ama maç saatinin geciktirilmesi için elden ne gelirse yapıldı. Bu maç Fenerbahçe’nin şampiyon olup olamayacağını göstermesi kadar Denizli’nin kümede kalıp kalamayacağını da belirleyecekti. Maçın başında sahaya atılan konfetilerin temizlenmesi uzun zaman aldı. Bununla da kalmadı maç boyunca atılan konfetilerden hakem zaman zaman oyunu durdurup sahayı temizletti. Bu durumda maç 16 dakika uzadı. Şimdiye kadarki maçlarda görülmeyecek kadar 16 dakikalık uzatma dakikaları yaşandı. Bundan sonra Denizli’nin kaderini belirleyecek Gaziantep-Malatyaspor maçının sonucu alınınca da Denizli’nin kümede kaldığı anlaşıldı. O sırada Fenerbahçe-Denizli maçı 1–1 sürüyor, Fenerbahçe tüm takım olarak saldırıyordu. Uzatmaların son dakikalarında Ümit’in soldan sürüklediği bir akında topu on sekiz çizgisine ortaladı. Denizlili bir oyuncu çok rahat ileriye vurabileceği bir topu birkaç adım önündeki Appiah’a al da at dercesine uzattı. Ancak Appiah kendisinden beklenmeyen bir beceriksizlikle topu dışarı vurdu ve Fenerbahçe’yi şampiyonluktan etti. Maçın bu dakikası ve yaşanan olay çok kritikti ve nedense spor basınımız, televizyonlardaki yorumcular bunun üzerinde yeterince durmadılar.

Fenerbahçe –Denizlispor maçındaki olaylar Avrupa Kupalarında yaşanmış olsa idi acaba FİFA veya UEFA bu maç ile ilgili ne gibi kararlar alırdı?

Sahaya sokulan büyük ölçüdeki konfetilerin stada kimin tarafından getirildiğini sorardı.

Oyunun 16 dakika uzamasına neden olaylar için ne düşünürdü?

Korner atışı sırasında Alex’in başına atılan taş için ne gibi ceza verirdi?

Sahaya atılan konfetiler ve meşaleler için uyarı yapmayan, maçı tatil etmeyen hakeme ne derdi?

Maçın bitiminde her zaman olduğu gibi yerlerinde sökülüp sahaya Fenerbahçeli taraftarların attığı koltuklar için rakip takıma ne ceza verirdi?

Avrupa kupalarına katılan takımların seyircileri ve uyanık yöneticileri bunun bir benzerini o maçlarda yapabilirler mi?

Bütün bu olaylar uzun yıllar bir ibret olacak kalacaktır. Futbolumuzun da Avrupa standartlarına ulaşamamanın bir nedeni olarak düşünülmelidir.

Ligin bitiminde Beşiktaş kalecisi Oscar Cordoba’ya Beşiktaş yönetiminin ve bazı futbolcuların yaptığı davranışları akıl alır gibi değildir.

Beşiktaş-Galatasaray maçında durum 1–1 iken uzatma dakikaları oynanırken O.Cordoba’nın Sergen’e doğru vurduğu top kısa düşünce Galatasaraylıların uzattığı topu Hakan Şükür kafa ile Hasan Kabze’nin önüne düşürmüş ve onun çok güzel vuruşuna Cordoba çaresiz kalmıştı. İşte, o an Cordoba’nın Türkiye’deki kırılma noktası olmuştu. Önce Sergen sonra da Tümer kalecilerine el kol işaretleri ile suçlamaya başlamışlardı. Gerçekte bu hareketler seyirciyi kışkırtmaktan başka bir şey değildi. Her futbolcu hata yapabilir. Kaldı ki, Cordoba topu dışarı da atabilirdi. Belki de bütün hatlarıyla yüklenen Galatasaray yarı sahası boştu ve takımının Sergen ile atağa kalkması düşünmüş olabilirdi. Ancak topu Sergen’den önce rakip kullanmıştı. Buna benzer bir olay yıllar önce yine Beşiktaş-Galatasaray maçında yaşanmıştı. Yanılmıyorsam beraberlik Beşiktaş’ı şampiyon yapacaktı. Maçın son dakikalarında Kaleci Fevzi kendisine uzatılan topu ıskalamış ve top beklenmedik bir anda Beşiktaş filelerini bulmuştu. O maçta Beşiktaş’lı futbolcular kalecilerine ters bir harekette bulunmamışlardı. O anda Fevzi’nin eşinin tribünde hüngür hüngür ağlaması gözlerimin önünden hala gitmiyor.

Beşiktaş Cordoba’nın bu maçtan sonra kaba tabirle biletini kesti. Oysa Cordoba Beşiktaş’ın yıllardır en başarılı oyuncularının başında geliyordu. Bu yıl da Beşiktaş’ın almış olduğu puanlarda onun büyük payı vardı. Kaldı ki, bu yıl Beşiktaş’ın yitirdiği puanların çoğunda kaleyi Cordaba değil Murat korumuştu.

Kısacası Beşiktaş yönetimi Kolombiyalı kaleciye çok büyük ayıp yaptı. Türk futbolseverleri ve Beşiktaş yönetimini Cordoba’ya bir özür borcu vardır. Cordoba Türkiye’den böyle ayrılmamalıydı. Cordoba’ya yapılan bu haksızlık dış dünyada da yankılanmış, Türkiye aleyhinde olumsuz düşünceler uyandırmıştır. Nitekim Kolombiya’da yayınlanan El Nuevo Herald, Arjantin’de Ole ve Clarin ile Portekiz’in El Record gazeteleri, RCN Televizyonu konu üzerine eğilmişlerdir. Bunların hepsi de Cordoba’nın şike yapmayacağı üzerinde durmuşlardır. Onların yanı sıra Galatasaraylı Mondragon ile Fenerbahçeli Rüştü ‘de Cordoba’dan yana, ona yapılan haksızlığı dile getiren demeçler vermişlerdir.

Bu iki olayın iç ve dış dünyada Türk futbolunu lekeleyip lekelemediğini okuyucularımın yorumuna bırakıyorum...



erdemyucel2002@hotmail.com

Yayın Tarihi : 21 Mayıs 2006 Pazar 23:37:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?