20
Mayıs
2024
Pazertesi
SPOR

Milli Takim Direkten Döndü!..

Futbol, basketbol ve atletizm yönünden hareketli bir haftaya geride bıraktık… Avrupa 2011 Basketbol Şampiyonasında, nispeten zayıf ekipler olan Portekiz ve İngiltere galibiyetlerinden sonra Basketbol Milli Takımımız Litvanya karşısında zaman zaman öne geçtiği maçta biraz şansızlık biraz da yorgunluktan ötürü 75–68 kaybetti. Avrupa’nın en tempolu, hücuma yönelik oynayan takımlarından biri olan Lituanya serbest atışlardan elde ettiği sayılarla takımımızı yenerek çeyrek final şansını yakaladı. Milli Takım basit hatalarla bu maçı kaybettiyse de bundan sonra alacağı sonuçlarla çeyrek final şansını koruduğu da unutulmamalıdır.

13 Dünya Atletizm Şampiyonasına katılan atletlerimizden yarı final ve finale çıkanlar oldu. Türkiye henüz madalya kazanamamasına rağmen atletlerimizin güçlü rakipleri karşısında başarılı olduklarını, geleceğe umutla baktığımızı da söyleyebiliriz. En azından atletizm takımı devşirme sporcularla bu şampiyonaya katılmadı…

EURO 2012 Finallerine katılabilmek için A Grubunda Almanya’nın ardından ikincilik şansı arayan Milli Takım, Azerbaycan yenilgisinden sonra Kazakistan karşısında 90+6’da attığı golle umudunu sürdürdü. Bu maçta hem şanslı, hem şanssızdık. Akıl almaz goller kaçtı… . Penaltı direğe nişanlandı, nizami bir golü yan hakem anlaşılmaz bir nedenle vermedi. Diğer taraftan Belçika’nın Azerbaycan’a puan vermesi de bizim için ayrı bir şanstı. Bütün bunlar bir yana Milli Takımın grupta ikinci çıkacağı açıktır. Önümüzdeki Salı günü Almanya’dan 6 gol yiyen Avusturya’yı yenmemiz matematiksel olarak bizden yana…

Play-off’da karşımıza kim çıkar bilemiyoruz. Her şey istediğimiz gibi olsa bu takım EURO 2012 finallerine katılırsa ne olur?

Bütün mesele de burada kaynaklanıyor?

Milli Takımın Azerbaycan ve Kazakistan maçlarına bakacak olursak; hiç katılamasak daha iyi olur diye düşünüyorum. Kazakistan maçı bir kez daha gösterdi ki, takımımız ne kafa, ne oyun disiplini ve ne de yönetim olarak hazır değil…G.Hidding de bize uymuş, hala takım kurmakla uğraşıyor!... Bu maçta öylesine yanlışlar yapıldı ki, şaşmamak elden gelmiyor…

Kazakistan’ın hiçbir beklentisi olmayan bu maça kapalı bir savunma anlayışıyla başladı, Türk Takımı ilk 20 dakika büyük bir üstünlük sağlamasına rağmen golü bulamadı. Selçuk İnan’ın akıl dolu pasına Burak ileri çıkan kaleciden aşırarak topu ağlara gönderdi. Bu golde tipik bir Trabzon görüntüsü vardı. Millilerimiz ikinci golü bulamayınca daha huzursuzlaştı. İkinci yarıda Konybaev savunmamızdan sıyrılarak kişisel becerisiyle orta mı, şut mu anlaşılamayan bir vuruş yaptı ve direği çarpan top ağlara gitti. Volkan önünden geçen bu topu seyretmesine anlam vermek çok güçtü!...

İkinci yarıda Milli Takım şuursuzca bastırdı, Burak’ın nizami golü sayılmadı, penaltı güme gitti. Maç berabere derken Arda ortaya çıktı son saniyelerde serbest atıştan rakibe çarptırdığı top kaleciyi avladı ve Türkiye üç puana ulaştı… Çok kullandığımız deyimle az daha tarih yazıyorduk; ama bu kez ters taraftan yazıyorduk. Ucuz kurtulduk…

Milli Takımımızda Gökhan Gönül, Gökhan Zan ve Servet’in durumları belirsizliğini korurken, üstüne üstlük Emre’de sakatlandı, Selçuk İnan son saniyelerde yapılmaması gerekeni yaptı, rakibe sert girdi ve kırmızıyla dışarı yollandı!...

Hiddink’in hala takım kurmakta zorlandığından söz etmiştim. Savunmada ne Egemen ve ne de Serdar güven vermiyor. Çaresizlikten Gökhan Gönül’ün yerine oynayan Sabri de iyi değil… Hakan da aynı şekilde… İleride gurbetçi Mehmet Ekici iyi bir oyuncu ama yalnız kaldı. Maçın 60. dakikasında oyuna giren Gökhan Töre rakip savunmayı epey bunalttı. Mehmet Ekici’nin yerine Selçuk Şahin’den önce Mehmet Topal’ın ve son 10 dakikadan önce Umut’un oyuna sokulması gerekirdi.

Kısacası Milli Takım kazandı ama umut vermedi…

Milli Takımın böylesine savruk ve güven vermeyişinde şike iddialar, liglerin bir türlü başlamaması da etkendi. Sonuç olarak Kazakistan maçına sevinmek değil üzülmek gerekir. Gökmen Özdemir’in değdi gibi bu maça A2 Milli Takımı çıkmış olsaydı böyle zorlanmazdı…

Önümüzdeki Avusturya maçı ve sonrası umutlu muyuz diyecek olsak, hava da kara bulutların dolaştığı açık…Avusturya’yı yeneriz belki ama ya sonrası?


erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 4 Eylül 2011 Pazar 11:42:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?