Mutlu Sona 90 Dakika Kala!..

Süper ligin bitimine 90 dakika kala matematiksel hesapları, olası sürprizleri bir yana bırakacak olursak, artık düğümün çözüldüğü açıkça görülüyor. Yinede son sözü söyleyebilmek için son haftaya beklemek doğru olacaktır.

Büyük olasılıkla şampiyonda, düşen üçüncü takımda belli oldu. Geçen 33 haftaya baktığımızda bu yılki ligin geçmişe oranla çok daha zorlu geçtiğini, son haftalara kadar şampiyonlukta en azından beş takımın mücadele ettiğini, düşme hattında ise orta sıralardaki takımların bile huzursuz olduğunu hep birlikte gördük. Büyük olasılıkla da önümüzdeki sezon çok daha farklı ve kimin ne yapacağı belli olmayacak biçimde geçecektir. Bu yıl yapılan maçlar bunun açıkça sinyallerini verdi.

Haftanın iki zorlu maçı vardı. Bunlardan birini Beşiktaş, Galatasaray ile Sivas’ta Gençlerbirliği ile oynayacaktı. Büyük olasılıkla bu iki maçtan alınacak sonuçlar şampiyonluk düğümünü çözecekti. Nitekim şampiyonlukta iddialı her iki takımda rakiplerini yenerek umutları son haftaya bıraktılar. Ancak bu iki takımdan, averaj hesaplarına göre düşme kabusundan yakasını sıyıran Denizli karşısında Beşiktaş’ın şansının çok daha yüksek olduğunu kabul etmek zorundayız.

Galatasaray’ı İnönü Stadında 2-1 yenen Beşiktaş’ın önümüzdeki hafta Denizli karşısında hüsrana uğraması bence mucizeden de öte bir şey... Sivas ise Ali Sami Yen’de, Avrupa Kupalarına katılabilme uğraşını veren Galatasaray karşısında puan alması da çok zor görünüyor.

Zirvedeki iki takımı zorlayan Trabzonspor ise Eskişehirde’de sözcüğün tam anlamıyla Karadeniz fırtınası estirdi. Düşme hattında dolaşan rakibi karşısında beş gol bularak rakibini 5-2 yenerken, kendi sahasında, önceden yitirdiği puanların kendilerine ne kadar pahalıya mal olduğunu anladığında, iş işten geçmişti... Bununla beraber Trabzon son haftalara kadar aradan sıyrılma umudunu yaşadı. Ersun Yenal’ın bu takımdan ayrılmasıyla ne oldu diye sormak lazım. Ersun Yenal mı bu takımı frenliyordu, yoksa hocasından yoksun kalan Trabzon aşka mı gelmişti ? Bilinmez... Ancak ortada bir gerçek vardı; o da Trabzon’un Ahmet Özen yönetiminde üst üstü dört maçı almasıydı.

Fenerbahçe ise başlı başına bir alem. Kendi stadındaki son maçında Denizli’yi 5-2 yenerken geçmiş haftalardaki o tutuk, ne yapacağı belli olmayan takım gitmiş, yerine gol kovalayan, golleri sıralayan yeni bir takım gelmiş gibiydi. Sezonun bitiminde transfer başlayacağına göre bazı futbolculara doping mi yapılmıştı? Yoksa Aziz Yıldırım’ın yeniden seçilmesinin bunda payı var mıydı; O da bilinmez... Görünen köy kılavuz istemez, Fenerbahçe önümüzdeki sezonda büyük bir revizyona gitmeye muhtaçtır. Fenerbahçe’de sanki sihirli değnek değmiş futbolcular vardı. Bunların başında da sezon boyunca tenkit edilen Guiza geliyordu. Attığı iki gol ve deparları ile Fenerbahçe’yi sürükleyen adam oldu.. Bu oyunun önümüzdeki yıl da sürdürürse Fenerbahçe’de kalmalı derim...

Haftanın en önemli maçında Türkiye Kupasını önceden kazanan Beşiktaş, ikinci kupayı da alacak gibi görünüyor. Ancak açıkça söyleyebilmeliyim ki, yenilmesine rağmen Galatasaray rakibinden çok daha üstündü. Arda Beşiktaş sol kanadını allak bullak eden isimdi. Yedikleri ilk golde Mehmet Topal’ın büyük şansızlığı vardı. Dışarı vuracağı topun kendisine çarparak bir anda filelere takıldı. Kendi kalesine atığı golden sonra moralini bozmadı ve takımını sırtlayan isimlerin başında geldi. Beşiktaş bu maçı kazandıysa bunda ikinci yarıda oyuna giren ve attığı gol ile şampiyonluğu ilan eden Yusuf idi. Sezonun ikinci yarısında Beşiktaş’a alınması tartışılan Yusuf’un şampiyonlukta büyük paylı olduğu bu maçta da açıkça görüldü. Bu arada Hakem M. Kamil Abitoğlu Beşiktaş’ın iki bariz penaltısını vermeyişi de dikkat çekiciydi. Bu durum eyyamcılık mı yoksa hakemin takdir hakkımıydı? Tartışmaya açıktır...

Son haftalara kadar zirvede olan Sivas, peş peşe yitirdiği puanlarla tüm umudunu Gençlerbirlyiği maçına bırakmıştı. Yigidolar1-0 yenik duruma düştükten önce paniklediyse de pes etmedi ve bende varım dercesine toparlandı ve rakibini 3-2 yenmeyi başardı. Kuşkusuz bu galibiyette son maçlarda yitirdiği fizik gücünden çok Kamanan ve Tum’un ustalı ile üstünlüğü sağlamayı başardı.

Haftanın diğer maçlarında düşme hattındaki Antalyaspor Ankaraspor ile golsüz berabere kalırken ligde kalıp kalmamayı önümüzdeki hafta kendi stadında oynayacağı Ankaragücü maçına bıraktı. Ligden düşen takımlardan Kocaeli İstanbul Büyükşehir ile yaptığı prestij maçını 3-2, Hacettepe’de Kayseri’ye 1-0 yenildiler. Bursaspor ise Gaziantep ile 2-2 berabere kalırken Avrupa kupalarına katılma umudunu önümüzdeki hafta yapacağı İstanbul Büyükşehir maçına bıraktı. Diğer taraftan Ankaragücü Denizli’yi 3-0 yenerek rahat bir nefes aldı.

erdemyucel2002@hotmail.com