15
Haziran
2025
Pazar
SPOR

Ohh be! Fenerbahçe’nin de Kupası Var!..

Geçtiğimiz sezon Aragones yönetimindeki Fenerbahçe’ye gönül verenler büyük hüsrana uğramış, gönül kırıklığı yaşamıştı. Bunu yaşayanlardan birisi de bendim. Fenerbahçe ne ligde ne de Avrupa’da başarılı olamamış, taraftarlarını üzmüştü. Yıllardır kazanamadığı Türkiye Kupasını da finalde Beşiktaş’a kaptırmıştı. Bu bakımdan Süper Kupa denilen, lig şampiyonu ile kupayı kazanan arasında oynanması planlanan kupa bir bakıma prestijden öte değildi. Oysa adı ne olursa olsun kupa, yine de kupa idi!...

Birkaç yıldır Almanya’da oynanan Süper Kupa finali bu kez Türkiye’de Atatürk Olimpiyat Stadına alınmıştı. Süper Kupa geçen yılın çifte kupalı Beşiktaş’ı ile kupasız (!) Fenerbahçe arasında oynandı. Bu kupanın göz ardı edilen bir yanı da maddi tarafıydı. Yayın hakları, destekleyici firmalar ve bilet satışlarından gelecek gelirin maliyeti 3.000.000 Tl olacağı sanılıyordu. Kısacacı maçı kazananın da, kaybedenin de kasasına lig öncesi katkı olacaktı. Statta ne kadar yiyecek tüketileceği bile hesaplanmıştı!..

Süper Ligin başlamasından bir hafta oynanan bu maç sporseverlerce yeterli ilgiyi görmedi. Atatürk Olimpiyat Stadının tribünleri sezonun bu ilk dev maçında yarıdan çoğu boştu. Maçın başlamasından önce yapılacağı söylenen trapez gösterisi de derde deva olmadı. Bunun nedeni, kuş uçmaz kervan geçmez yerdeki, özel aracı olmayanların gidemediği, toplu taşıma araçlarından yoksun stadın konumuydu. Maç öncesi stat gişelerinin kapalı olacağı, biletlerin önceden Biletix’den alınacağının ilan edilmesi taraftarların stada gitmesini engelledi. Çoğu taraftar belirli bir yaşın üzerindeki insanlar taraftar denilen gençlerle bir arada gitmeleri de çok… Böyle olunca da stadın yeterince dolmayışı da kaçınılmaz…

Beşiktaş sezonun üçüncü kupasını almak, Fenerbahçe’de en azından bir maçlık kupaya sahip olmak istiyordu. Kısacası bu maç lig öncesi ciddi bir hazırlık maçıydı. Ne var ki, maçın hemen başlarında her iki takımında tam olarak lige hazır olmadığı açıkça görülüyordu. Brezilya ağırlıklı Fenerbahçe eline geçen fırsatlardan yararlanarak rakibini 2-0 yenerken bu galibiyette Beşiktaş’ın en iyi oyuncusu Sivok’un büyük katkısı vardı! Gereksiz bir penaltı yaptırmasının ardından Guiza’nın nefis ortasında Alex’e kafayı vurdurması affedilir gibi değildi. Sanırm Beşiktaşlılar bu iki pozisyonda Gökhan Zan ile Zapotocny’yi çok aramışlardır. İbrahim Toraman’ın yokluğu da hissediliyordu. Beşiktaş’ın biraz daha hâkim olduğu maçın ilk yarısında her iki takım kalesi birer büyük tehlike geçirdi. Rüştü, her zaman yaptığı hatalardan biri tekrarlandı, köşe çizgisi yakınında rakibine çalım atmak isterken topu kaptırdı, ancak yapılan ortayı Fenerbahçeliler değerlendiremedi. Ardından Yusuf Şimşek’in direkten dönen kafası Fenerbahçelilerin yüreğini ağzına getirdi. İlk yarıda Beşiktaş eline geçirdiği fırsatları değerlendirebilse sonuç çok daha başka olabilirdi. Ancak ikinci yarıda maçı elinde tutan da Fenerbahçe’ydi. Bu arada Volkan Demirel’in de şimdiye kadar forma giydiği Beşiktaş karşısında en rahat maçını oynadığını söyleyebiliriz.

Bu maç bir kez daha gösterdi ki, her iki takımında savunması güvenilir değil. Fenerbahçe’de ağır denilen Bilica ise hücuma yönelik bir oyun oynadı. Honved maçında sakatlanan Roberto Carlos’un yerinde oynayan Vederson ise maçın yıldızları arasındaydı.

Mustafa Denizli, Fink ile kontrol etmeye çalıştığı Alex’in penaltı golünden sonra elindeki tüm golcüleri, Karşıyaka’dan alınan Rıdvan da dâhil olmak üzere sahaya sürerek büyük bir risk aldı. Bunun sonucu olarak da orta alandan çıkan topla kalesinde ikinci golü gördü. Kısacası Denizli’nin hesabı tutmadı. İkinci yarıda Yusuf’un yerine oyuna giren Nihat Kahveci ise daha hazır olmadığını gösterdi. Nihat’ın varlığı ile yokluğu maç boyunca belli değildi. Kendisini toparlayamazsa takıma girmesi bence zor görünüyor.

Kısacası bu maç çok da iyi olmayan Fenerbahçe için bir moral maçı oldu. Bu arada Cristian ve Santos’un da bu takıma çok yararlı olacağını, Vederson’un faydalanılması gereken bir oyuncu olduğunu belirtmekte yarar var sanırım. Maçın hakemi Yunus Yıldırım’ın da sezona hazırlıksız başladığını çaldığı hatalı düdükler gösterdi. İlk yarıda Beşiktaş lehine vermediği bir pozisyonda pekâlâ penaltıyı çalabilirdi.

Fenerbahçe iki yıllık bir aradan sonra kupa sevincini yaşarken aynı zamanda da moral buldu, Alex de bu takımın vazgeçilmezleri arasında olduğunu bir kez daha kanıtladı. Guiza ise bu sezon geçen yıla oranla çok daha başarılı olacağını gösterdi. Sırası gelmişken son bir söz söylemeden geçemeyeceğim; Fenerbahçe olsun Beşiktaş olsun acaba bunlar Türk takımı diye düşünüyorum. Her iki takımda öylesine çok yabancı futbolcu var ki; bizimkileri seçebilmek çok zor… Ne var ki, profesyonel futbol böyle işte… Dünyanın her tarafında da aynı… Geçmişin amatör, forma aşkıyla oynayıp maç sonrası formalarını yıkayanları unutun gitsin…



erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 3 Ağustos 2009 Pazartesi 10:24:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökhan IP: 78.176.190.xxx Tarih : 4.08.2009 21:09:13

 Sayın Yücel, tespitleriniz gayet yerinde.Her iki takımın da gerçekten savunmaları tam güven vermiyor.Son programında Rıdvan Dilmen de bu konuya değinirken yanlış transferlerden bahsetti.Bence Fenerbahçe nin bu yıl en iyi kararı teknik direktör değişikliğiydi.Geçen yıl, sizin de dediğiniz gibi tüm Fenerbahçe'lilere saç baş yoldurdu bu yönetimin yaptığı yanlış transferler.Umarım bu yıl daha kaliteli futbol seyrederiz.Benim değinmek istediğim başka konu da televizyon kanallarının taraflı yayınları ile ilgili.Ne olursa olsun BJK ya da GS bir kupa alsa 3-4 gün sanki dünya şampiyonu olmuş gibi maç ardı ardına yayınlanır,goller tekrar tekrar gösterilirdi.Maçın ikinci yarısını seyredememiştim.Allahtan internet var da golleri seyredebildim. Beşiktaşlıların anlamsız penaltı itirazları son derece amatörce ve çirkinceydi.Sivok bulunduğu bölgede harmandalı oynar gibi ellerini kaldırınca haklı bir penaltı oldu.Bu hareketin karşılığı dünyanın her yerinde penaltıdır.Hatta Guiza nın gole giderken düşürülmesi bile kartlık harekettir ama nedense gösterilmedi.Anlaşılan o ki bu yıl da hakem hatalarını sıkça konuşacağız.


Cevdet ÜSTÜNDAĞ IP: 85.102.134.xxx Tarih : 4.08.2009 18:38:47

Sevgili üstadım, bir Fenerbahçeli olmana karşın çok nesnel bir yazı yazmışsın, kutluyorum bu nedenle. Evet, dediğiniz de haklısınız. Yabancı futbolcu sayısı yerliyi geçti ne yazık ki! Hani küreselleşen dünyada, Avrupa ve dünya ile çekişme içinde olacaksak, eşit koşullarda ve olanaklarda olmamız gerekir düşüncesi var genelde? Bir yandan haklıdır bu görüş sahipleri tabii ki. Ben de Fenerbahçeli'yim ve bu yıl daha ümitliyim açıkçası takımdan. Önemli olan ülkemiz futbolunun daha da ileri gitmesi ve takımlarımızın Avrupa'da başarılı olmasıdır. Hak eden ve centilmen olan takımlar kazansın istiyorum? Bir de, yabancı bir profesyonel futbolcu için harcanan paranın, amatörlere yönlendirilmesinin daha isabetli olacağını düşünüyorum? Son söz; "SPOR TÜKETEN DEĞİL, SPOR YAPAN BİR TOPLUM!"