13
Haziran
2025
Cuma
SPOR

Şampiyon Adaylarına Vize Vermediler!..

Süper Lig şampiyonluğunu ve düşme hattını belirleyecek, futbol adına çok zorlu bir haftayı geride bıraktık. Sivassspor-Gaziantepspor ve Beşiktaş-Fenerbahçe maçlarının şampiyonluk düğümünü kısmen çözeceği sanılıyordu. Oysa beklenen olmadı; düğümün çözümü önümüzdeki haftalara kaldı. Sivas’ın Gaziantep karşısında aldığı yenilgiden sonra Beşiktaş’ın ne yapıp edip, eksik ve sakat futbolcuları çoğunlukta olan, takım kurmakta zorlanan Fenerbahçe’yi yenerek zirveye oturacağı sanılıyordu. Hafta içerisinde bu maçın dedikodusunu fısıltı gazetesi yaymaya başlamıştı bile!... Fenerbahçe ligde Beşiktaş’a yenilecek, kupa finalinde de Beşiktaş rakibine borcunu ödeyecekti!... Her iki kulübün başkanlarının bir yemekte bir araya gelmeleri bu dedikoduları kızıştırmıştı. Oysa bunu yayanlar ne Beşiktaş’ın ve ne de Fenerbahçe’nin tarihlerine leke düşürecek böyle bir çirkinliği yapmayacağının bilincinde değillerdi. Kulüp başkanları dostluk içerisinde yemek yiyebilir, sohbet de edebilir. Bunda art niyet aramak kadar çirkin bir şey olamaz... Nitekim de söylenenlerin fos çıktığı hemen görüldü;Fenerbahçe eksiklerine rağmen Beşiktaş’ı İnönü Stadında güzel bir oyunla yenmeyi başarırken aynı zamanda bu yıl derbilerin kralı olduğunu da gösterdi.Fenerbahçe yenilgisi Beşiktaş taraftarları üzerinde adeta bir soğuk duş etkisi yarattı. Bu yüzden de seyirciler maç bitikten sonra uzun süre tribünleri terk edemediler....

Futbolda peşin hüküm verebilmek çok zordur...

Her şeye rağmen bu yıl lig öncekilerden çok farklı, bitimine dört hafta kala daha kimin ne olacağı belli değil!...

Fenerbahçe şampiyonluğun belki de kaderini belli edecek maçta Beşiktaş’ı altıncı kez yenmeyi başardı. Fenerbahçe’nin istek ve arzulu oyununu izleyenler mutlaka şu soruyu sormuşlardır; daha önceleri neredeydiniz? Fenerbahçe Ankara takımlarına pisipisine kaybettiği maçlardan üçünü kazanmış olsaydı, şu anda zirvedeydi...

Şampiyonlukta iddiası kalmayan Fenerbahçe, çok rahat bir oyun ortaya koyarken özellikle ilk yarının her yönüyle hakimiydi. Buna karşılık Beşiktaş, pas yapmaktan bile aciz kalıyordu. Beşiktaş savunmasının arasından sıyrılan Guiza’nın attığı gol büyük bir ustalığı gösteriyordu. Buna karşılık Semih’in önce direğe vuran sonra da kale içerisine düşen golü de görülecek güzellikteydi. Holosko’nun orta çizgiden alıp götürdüğü golde ise rakibi durduramayan, hatta önünü açan Fenerbahçe savunmasının büyük hatası olduğu kabul edilmelidir. Beşiktaş, sanki şampiyonluğu istemeyen bir görüntü çiziyordu. Sonradan oyuna alınan Yusuf bile kurtarıcı olmaktan çok uzaktı... Maçı kazanmak için hemen hiçbir şey yapmadı. Mustafa Denizli’yi ise kimse suç bulmamalı; elindeki imkanlara göre elindeki en iyi on biri sahaya sürmüştü. Ama oyuncular oynamayınca O ne yapsın?

Bu maçta üzerinde durulacak çirkin görüntüyü Emre ile Deivid çizdiler. Saha içerisinde birbirlerinin boğazına sarılan iki futbolcu Fenerbahçe’ye yakışmadı. Nitekim Aragones’te o zamana kadar iyi oynayan Emre’yi haklı olarak oyundan aldı. Fenerbahçe gibi bir takımda böylesine çirkin hareketler yapan, kulübede kramponlarını yerlere atan, galibiyete gölge düşüren futbolcuların yeri olmamalıdır. Gökhan Gönül ise ilk kez oynadığı stoperde son derece başarılıydı.

Gaziantep’e yenilmesine rağmen zirvedeki yerini koruyan Sivas, Mehmet Yıldız ve Kamanan vasıtasıyla öyle goller kaçırdı ki, adeta yenilgiyi hak etti. Atamayana atarlar sözü bir kez daha doğrulandı ve son derece istekli ve güzel bir oyun ortaya koyan Gaziantep özellikle Beto’nun golü ile adeta rakibini çökertti. Gaziantep’in 2-1’lik galibiyetinde şaibenin olmayışı futbolumuz adına sevindiricidir. Maçın ilk yarısı 1-0 Sivas lehine devam ederken tribünlerden yükselen satılmış hakem sözleri çok çirkindi. Oysa Selçuk Dereli bu maçı yanlışsız ve düzgün yönetti. Ne tuhaf Gaziantep öne geçince de bu çirkin sözler birden kesiliverdi!..

Gaziantep neden böyle hırslıydı, anlayamadık diyenlere, Gaziantep adam gibi, oyunun hakkını vererek oynadı demek doğru olur...Bu takımdaki Beto, Murat Ceylan, Erman, İvan, Zurita gibi futbolcular gördükten sonra adı büyüğe çıkmış takımların yararlanamadığı yabancılara verdikleri paralara acımamak elden gelmiyor...

Haftanın en ilginç ve aynı manada sürprizli bir sonuçlu maçını Galatasaray ile Hacettepe arasında oynandı. Kümede kalması mucizelere kalmış olan, Ankara’nın en köklü kulüplerinden Hacettepe mükemmel bir futbol ortaya koyarak rakibine sahayı dar etti. Nasıl olsa yanarız havası içerisinde oyuna başlayan Galatasaray karşısında kolektif futbol oynayan, Tombwe, Zoko Ümit’in akınlarına ve girdikleri gol pozisyonları karşısında aciz kaldı. Buna karşılık Lincoln, Kewell ve Baros’un kötü futbolu, Ayhan’ın yokluğu, Baros ve Yaser’in kaçırdığı akıl almaz goller zaten hedefi olmayan Galatasaray’ın sonunu hazırlamıştı.

Maçın sonlarına doğru ve bitiminde Galatasaraylı taraftarların en azından yirmi yılını bu takıma kaptan olarak vermiş, sarı-kırmızılıların simgesi olmuş Bülent Korkmaz’a yaptıkları aleyhte tezahürat çok çirkindi. Başka bir deyişle vefasızlığın ve seyirci kalitesini göstermesi yönünden acı bir örnekti. “Bülent Korkmaz istifa”, “Cevat Korkmaz oley” tezahüratlarının Bülent’e yapılması çirkindi. Kimse Galatasaray yönetiminden söz etmiyor; oysa yönetim takımın zor anında Bülent’e teknik direktörlük vererek, kendilerini aklamaya çalışırken Bülent’i de ateşe atıyordu. Bu maçta Bülent’in yanlışı var mıydı? Bence tek yanlışı Yaser’i çıkarıp Volkan’ı oyuna sokmasıydı.

Galatasaray’a yapılanlar bununla da kalmadı. İstanbul’a dönüşte yaşanan arbede de oyuncuların üzerine diz üstü bilgisayarı fırlatıldı; otobüse binen Hasan Şaş’ın başına telefonla vuruldu.

Bunları yapanlar kimler?

Kendilerini Galatasaraylı sanan bir takım zavallılar...

Galatasaray lisesi veya Galatasaray Üniversitesinde mi okumuşlar? Galatasaray kulübüne üye mi olmuşlar ?

Hiç birisi değil; kendi kendilerine Galatasaraylılığı yakıştırmış, bir takım sadist ruh hastaları...

Hacettepe tek kelime ile güzel, tempolu bir futbol ortaya koyarken takımın başında olan Ergün Pembe’nin de bir zamanlar Bülent Korkmaz ile birlikte UEFA Kupasını kaldıran isimler olduğu unutulmamalıdır. Bu maçın yıldızı ise Hacettepe’nin üçüncü kalecisi Ercüment idi. Süper Ligde takımlarımızın çoğu kalelerini yabancılara bırakırken, Milli Takıma kaleci bulmakta zorlananlara bu genç kaleci çok iyi bir yanıtı veriyordu; bizde kaleciler var ama şans vermiyorsunuz...

Bu maç için söylenecek son söz; birincisi Bülent Korklmaz’a ayıp edilmesi, ikincisi de Ercüment gibi bir kalecinin sesini duyurmasıydı...

Trabzon, Ersun Yenal’ın istifasından sonra Kayserispor’u çok kolay ve net bir sonuçla geçti; 3-1. Geçtiğimiz hafta Sivas’ta bozguna uğrayan, liderlik umudunu yitiren Trabzon, şimdi de UEFA’ya katılmanın savaşını veriyor. Ahmet Özen yönetimindeki Trabzon da yapılan değişiklik, son haftalarda formdan düşen Song’un yerine Tayfun’u stopere almaktı.Maçın başlarında gelen iki golden sonra takım yine durdu; kısacası önceki haftalardaki gibi oyununu sürdürdü. Takımda değişen ir şey yoktu...

Ligin alt sıraları sözcüğün tam anlamıyla cadı kazanı gibi...Bu hafta yapılan maçlarla da düşme hattı biraz daha aydınlanır diye düşünenler yanıldılar. Alt sıralarda kurtulma umutları matematiksel hesaplara kalan Hacettepe ve Kocaeli dışında üçüncü takımın kim olacağı meçhul... Yine de son söz önümüzdeki hatalarda söylenecek...

Haftanın diğer maçlarında yükselişini sürdüren Bursaspor, evinde Antalya’yı 3-2 yenerek, Fenerbahçe ile puan puana geldi ve Avrupa Kupalarına katılabilme umudunu sürdürdü. Konya’ya 2-0 yenilen Kocaeli’nin tüm umutları da sonra erdi. Diğer taraftan kurtulmaya çalışan İstanbul B.şehir Belediyesi Gençlerbirliği’ni 3-1 yenmesine rağmen düşme hattındaki yerini korudu. İki Ankara takımı derbisinde Ankaragücü, Ankaraspor’u 1-0 yenerek biraz olsun rahatladı. Diğer taraftan Denizli Eskişehir’i 3-2 yenmesine rağmen her iki takımı da zor maçlar bekliyor.

Süper Ligin düşme hattı en az zirve kadar belirsiz. Hacettepe ve Kocaeli’nden sonra düşecek takımlar arasında bu hafta galip gelmelerine rağmen, Ankaragücü, Konya, Denizli ve seyircisi olmayan İstanbul Büyükşehir Belediye bulunuyor. Haftanın yenilen takımlarından Gençlerbirliği ile Eskişehir’in durumları da oldukça kritik.

Süper Ligde düşecek takımların Bank Asya’dan gelecek iki takım belirlendi. Bunlar Süper Ligin yabancısı olmayan Manisaspor ile Diyarbakırspor... Üçüncü tkımı ile Playof maçları belirleyecek.. Önümüzdeki yıl Süper Ligde bu takımlara başarılar dileriz...

 

erdemyucel2002.@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 4 Mayıs 2009 Pazartesi 10:16:12
Güncelleme :7 Mayıs 2009 Perşembe 20:33:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?