22
Mayıs
2024
Çarşamba
SPOR

Sessiz Gecenin Futbol Resitali


Geçtiğimiz hafta futbol yönünden oldukça hareketli geçti. Kara bir gün tabir edilen Malta beraberliğinden sonra biraz daha hakemin lütfüyle kazandığımız Macaristan galibiyeti ve ardından Emre’nin basın tribününe yaptığı çirkin el kol hareketleri haftanın en önemli olayları arasındaydı. Futbol Federasyonunun Emre’nin bu çirkin hareketine ne gibi tepki göstereceğini merakla bekleniyor. Federasyon, Fatih Terim’in korumacılığını üstelenen tutumuna sessiz kalıp kalmayacağı tartışılıyor. Spordan sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun 2002 Dünya Kupası daveti ile ilgili harcamaların açıklığa kavuşmasının yanı sıra Futbol Federasyonundan Emre’nin sportmenlik dışı hareketi hakkında bilgi istediğini de basından öğreniyoruz.

Bütün bunlar olup biterken Turkcell Süper Liginin 5.haftası Fenerbahçe-Ç.Rizespor maçı ile başladı. Inter maçı öncesi Fenerbahçe’nin yeni bir sistem deneyeceği sanılan bu maçı sarı-lacivertlilerin üç puanı alacağı sanılıyordu. Inter maçı provası olarak Fenerbahçe 3-4-1-2’lik bir sistem denedilerse de bunda başarılı olamadılar. Üçlü savunma sistemini bugün oynayan, artık pek az takım var. Aslında bu sistem 1980’li yıllardan sonra hemen hemen dünyada terk edilmiştir. Ç.Rizespor rakibin as oyuncularının üstünlüğünü dikkate aldığından hesaplarını gol yememek üzerine kurmuşlardı. Kısacası orta sahayı kalabalık tutarak rakibin önce hızını kesmeyi sonra da ani ataklarla rakip kalede tehlike yaratmayı ön plana almışlardı. Uzun bir süreden sonra ilk kez üçlü defans deneye Fenerbahçe bir anda Emrah’ın sağ kulvardan getirdiği Brezilya’lı Leandro takımını öne geçirdi. Bu gol hem Fenerbahçeli futbolcularda hem de seyircilerde soğuk bir duş etkisi yarattı. İlk yarısı son derece hareketsiz, sıkıcı geçen maçta, 37. dakikada Deivid’in ortasına Kezman’ın kafası bir anda kaleci Gonzales’i tek ayak üzerinde bıraktı ve Fenerbahçe beraberliğe ulaştı. Fenerbahçe ikinci yarıya daha hırslı başladı. Futbol yönünden de bu devre ilk yarıya göre çok daha hareketli idi. Ancak başta Kolombiya’lı kaleci Gonzales olmak üzere Ç.Rizespor savunması açık vermedi. Bu arada Kezman sayısız gollük fırsatlardan yararlanamadı Sonlara doğru kurtarıcı olarak alınan Semih’inve Colin Kazım’ın da yapacağı pek bir şey yoktu. Zico sahanın en kötüsü Kezman’ın yerine daha önceden Semih’i almış olsa belki de Fenerbahçe bu maçı 1-1 bitirmezdi. Ayrıca sahanın en kötülerinden Ali Bilgin aldığı hemen her topu kaybetti ve Zico’da uzun süre değişikliğ gitmeden onu seyretti.Ç.Rizspor’un aldığı puanda Gonzales başta olmak üzere Emre, Emrah ve Kürşat’ın payları büyüktü. Kısacası Saffet Susiç takımını Fenerbahçe’ye karşı çok iyi hazırlamıştı.

Beşiktaş ligini alt sırasında ve hiç galibiyeti olmayan, geçen yılın en çok beraberlik alan takımı Ankaraspor karşısında galibiyete yan hakem Adil Sinem’in yanlı veya hatalı kararı ile ulaşamadı.
Beşiktaş-Ankaraspor maçı futbol kalitesi yönünden sıfırında altında zevksiz bir kör düğüşü şeklinde geçti. İlk yarıda Beşiktaş’ın kaleyi bulan tekbir şutu yoktu. İkinci yarıda ise rakibin uyuşukluğunu gören Ankara takımı daha istekli ve gol arayışı içerisinde idi. Bunun sonucu olarak da savunma oyuncularını yerine golcülerini aldılar. Maçır en ilginç anı 90+3 de geldi ve Tello’nun ortalayıp Senecky’in elinden kaçırdığı Beşiktaş’ın nizami bir golü iptal edildi. Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam’ın yanı sıra ilk kez oynayan Ankaraspor Kalecisi Senecky’de bu pozisyona gol dedi.Bunun dışında bu maç ile söylenecek başka hiçbir şey olmadı. Maçın sonlarına doğru yapılan Ricardinho, Nobre ve Mehmet Yozgatlı değişikliği takımı biraz hareketlendirdiyse de zaman kalmamıştı.Yalnızca Beşiktaş kadrosu kadar oyun düzeni de bozuktu.Belki de siyah-beyazlılar sezonun en kötü maçını ortaya koyma başarısını gösterdi. Bu arada Ankaraspor Teknik Direktörü Aykut Sağlam’ı da rakibi çok iyi çözdüğünü de söylemek isterim.

Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın bu hafta oynayacağı şampiyonlar liginde Inter ve Olypique Marsilya maçları için çok kötü sinyaller verdi.

Zirve mücadelesinde Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un ikişer puan yitirmesinden sonra Galatasaray seyircisiz oynadığı Konyaspor maçında sözcüğün tam anlamıyla bir futbol resitali sergiledi ve liderlik koltuğuna da hakkıyla oturdu. Bu yıl yabancı futbolcularını Song ve geçen yıl yararlanamadığı Carrusca dışında yenileyen Galatasaray haftanın hem en iyi futbol oynayan hem de gol gösterisi yapan takımıydı. Linderoth, Lincoln ve Nonda’nın yanı sıra sahanın her yerinde olan Uğur, Barış, Volkan ve artık son demlerini yaşayan denilen Hakan Şükür sahanın yıldızlarıydı. Maçın sonlarına doğru takıma giren Hasan Şaş ile Ümit Karan’da attıkları birer golün yanı sıra takımın ateşleyicileri idi. Büyük bir özveri ile kırık kaburgası ile oyunda kalan Servet ise savunmanın Song ile birlikte sübabı idi. Yeni transfer Nonda ise ilk resmi maçında attığı iki golün yanı sıra Hakan Şükür ile iyi bir ikili oluşturduğu da gözden kaçmadı.

Sezon öncesi K.Heinz Feldkamp’ın Galatasaray’ın başına geleceği söylentisinde ortaya çıktığında, 70 yaşını aşmış teknik direktörün artık işi bitmiştir, İsviçre’de gol kıyısında dolaşıp emekliliğinin tadını çıkarsın, diyerek televizyonlarda ahkam kesen sözüm ona spor otoritelerimizin(!) acaba Galatasaray’ın bu haftaki oyununu gördükten sonra yüzleri kızardı mı? Gerçekten bunu çok merak ediyorum. O Feldkamp ki, yıllar öncesi şampiyon Galatasaray’ın alt yapısını Derwall ile birlikte hazırlamış, Fatih Terim de o takımın üzerine oturmuştu. Bunu hiç kimse inkar edemez...

Galatasaray Konya’yı 6-0 yenerken ortaya koyduğu güzel futbolun yanı sıra bu oyununu sürdürdüğü sürece bu yıl şampiyonluğa en yakın aday görüntüsü verdiler.

Maçın en akılsız futbolcusu ise Cedric Sabın idi. Kendisine yapılan faulü hakem Bülent Yıldırım devam ettirince tepki gösterip sarı kartla cezalandırıldı. Ardından hakemi alkışlayarak aklınca alay etmeye kalkınca da ikinci sarı ve kırmızıyı gördü. Takımını on kişi bırakmasıyla da Konyaspor çöktü.Konyaspor on kişi kalmasaydı da Galatasaray’ın üstün oyununa karşı koyamazdı. Feldkamp’ın takıma aşıladığı en büyük özellikle tam takım olarak savunmaya çekilmeleri ve tam takım olarak da hücuma kalkmaları idi.

Haftanın diğer maçlarında kırk üç yıllık bir aradan sonra yükselişe geçen Kasımpaşa beklenmedik şekilde deplasmanda Denizlispor 1-0 yendi. Bu maçta Kasımpaşa’nın Faslı kalecisi Khalid kadar Cihat, Askou, Göksel ve Serdar’ın da büyük payı vardı. Maçın sonunda Kasımpaşa otobüsünün taşlanması ve polisin kalabalığı dağıtmak için havaya ateş açması haftanın en çirkin olaylarıydı. Eğitimsiz ve bazı geri zekalı seyirciler bir türlü maçların üç sonuçlu olduğunu ve iyi oynayan veya şansı olanın kazanacağı bilincinden uzaklar.

Olaylı Trabzonspor maçı nedeniyle bir maç eksiği olan Sivasspor kendi sahasında G.Birliği Oftaş’ı 1-0; gol düellosu şeklinde geçen maçta Gaziantep Kayseri’yi 4-3; İstanbul B.Şehir Belediyesi de Bursaspor’u 1-0; Manisaspor da deplasmanda Gençlerbirliğini 2-0 yendi. Trabzonspor ile Ankargücü de başladığı gibi 0-0 sonuçlandı. Her iki takımda seyircisiz maçta futbol adına bir şeyler koyamadılar. Televizyon başında izleyenlere sıkıntılı dakikalar geçirttiler.

Turkcell Süper Liginin 6. haftasında Manisaspor-Trabzonspor; Ankaragücü- İstanbul B.Şehir Belediye; Beşiktaş-Denizlispor; Konyaspor-Gençlerbirliği; Kasımpaşa – Galatasaray; Oftaş Gençlerbirliği-Gaziantepspor; Ç.Rizespor-Sivasspor; Kayseri-Ankaraspor ve Bursaspor da Fenerbahçe ile oynayacaklar.

Futbol ve bol gollü, sorunsuz maçlar dileklerimle... 


erdemyucel2002@hotmail.com

Yayın Tarihi : 17 Eylül 2007 Pazartesi 18:07:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?