Sivas, Engel Tanımıyor…

Turkcell Süper Ligi yılbaşı ve devre arasından sonra yeniden başladı. Ligin ilk hafta maçları zirve yarışını etkileyecek nitelikteydi... Özellikle Sivasspor-Galatasaray; Fenerbahçe-Trabzonspor ve Ankaraspor-Konyaspor maçları bunların başında geliyordu. Sivasspor, Galatasaray’ın net bir sonuçla yenmesinin ardından merakla beklenen Fenerbahçe-Trabzonspor maçından gol sesi çıkmadı.Böyle olunca da 37 puanlı Sivas’ın iki puan gerisinden Trabzon geliyor. 33’er puanlı Galatasaray, Ankaraspor ve Fenerbahçe ise 3,4 ve5. sıraları paylaşıyor. Denizli’yi zorda olsa yenmesine rağmen Beşiktaş 31 puanla 6.sırada yer alıyor...

Ligin son sırasında Kocaeli’ye 4-0 yenilen Hacettepe bunuyor. 12 puanlı Kocaeli ise önündeki 15’er puanlı Ankaragücü, Denizli ve Antalya’yı nasıl geçeceğinin hesaplarını önümüzdeki haftalarda yapacağa benziyor. Kısacası körfez kendi evinde aldığı galibiyetle düşme korkusundan sıyrılmanın umudunu yaşıyor.

Haftanın en önemli ve zirvenin kader maçının galibi Sivas oldu. Galatasaray’ı 2-0 yenerek zirvedeki yerini koruması bir yana rakiplerinden de yavaş yavaş arayı açıyor....

Yigidoları kutlamak gerekir; kuruluşundan bu yana ilk kez ve altı haftadır yenilmeyen Galatasaray’ı yenmesinin yanı sıra geçtiğimiz yıl üç büyüklere kendi sahasında dokuz puan vermesinden ötürü kaptırdığı puanlarla şampiyonluğu kaçırdığının hesaplarını yapmış olmalılar... Kısacası Sivas iyi bir takım ve daha önümüzde epey maç varsa da şampiyonluk yolunda ağır ve emin adımlarla ilerliyorlar....

Sivas’da çok zor hava koşulları altında, buzlu, yer yer sulu zeminde oynanan maçın ilk yarısında her iki takımda gollük pozisyona giremedi. Zeminin yer ye kar suyu ile kaplı oluşundan ötürü her iki takımda havadan oynamayı tercih etti. Bununla beraber Galatasaray, rakibine oranla sahaya çok zor koşullar altında çıkmıştı. Takımın omurgasını oluşturan Servet, Lincoln, Nonda, Kewell gibi oyuncuları takımlarında yer alamamışlardı.. Bunun yanı sıra ne olacağı belli olmayan Linderoth, Mehmet Güven, son günlerde parlayan Ferdi, Hasan Şaş, Murat, Semih, Serkan ve Uğur’da yoklar arasındaydı... Skibbe, as oyuncularını sakatlık veya kart cezalı oluşlarından ötürü eldeki imkanlar doğrultusunda takım kurmaya çalışmış, Sivas’a on yedi futbolcuyla gelebilmişti. Servet’in yokluğundan ötürü Hakan Balta’yı ortaya almış, yanına da Emre’yi yerleştirmişti. Meira’nın yokluğundan ötürü de orta saha Barış, Ayhan ve Mehmet Topal’a bırakılmıştı. İleride Baros ve Ümit Karan etkisizdi ve adeta sahada dolaşmaktan ileriye gidemediler.

İlk yarı biterken profesyonel bir futbolcuya yakışmayacak davranışta bulunmuş olacak ki, Ümit Karan kırmızı kartla oyun dışında kaldı ve büyük olasılıkla da ikinci yarıda takımının çökmesine neden oldu.

Ümit Karan ne yapmıştı?

Bunu kestirmek saha içerisinde olmayanlar için çok güç... Ancak yan hakeme ya sözlü ya da başka türlü bir davranışta bulunmuş olacak ki, kırmızı kartı gördü. Türk futbolunun ezeli derdi de önündeki top yerine hakem ve yan hakemlerle uğraşmalarıdır . Hele takım kaptanı olarak sahaya çıkan Ümit Karan’ın bu hareketi affedilir cinsten değildir. Takımını böylesine önemli bir maçta on kişi bırakmaya da hakkı yoktur.

İlk yarıda Galatasaray etkinliğini sürdürdüyse de ikinci yarının başında Hakan Balta’nın kafasıyla kısa düşürdüğü topu Abdurrahman’ın golü Galatasaray’ı telaşlandırdı. Ancak Sivas alışkın olduğu zeminin verdiği alışkanlıkla sahaya yayıldı. Oyuna yeni giren ve iyi bir orta saha oyuncusu olan Sezer’in golünden sonra Sivas biri direğe vuran iki gol kaçırdı ki, evlere şenlik... Bundan sonra Galatasaray savunması tamamen çöktü ve Sivas da böylece kuruşundan bu yana hiç galibiyet alamadığı rakibi karşısında tarihi farkı kaçırmış oldu.

Haftanın merakla beklenen ikinci maçı Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında oynanacak olanıydı...

Yüksek tempoda oynanan, bol pozisyonlu ve seyirciye adeta futbol ziyafeti sunan bu maçta gol sesi çıkmadı. Bunun en büyük nedeni de her iki tarafın başarılı kalecileri kadar başarısız golcüleriydi. Türkiye’ye geldiği günden bu yana Fenerbahçe’nin büyük bir sabırla gol atacağını beklediği Guiza ilk kez sahadan 83. dakikada çıkarken ıslıklandı.

Trabzon on yıldır galip gelemediği Şükrü Şaraçoğlu’nda bu kez şeytanın bacağını kırmak istiyordu. Olmadı; bu kez kalesinde devleşen Volkan Demirel’i karşısında buldu. Daha maçın başında Volkan ile karşı karşıya kalan Umut’un aşırtma vuruşunu ani bir refleksle çıkarmak her babayiğidin harcı değildi.Bu maçı izleyenler kabul etmeli ki, Trabzon Fenerbahçe’den birkaç gömlek üstün bir oyun sergiledi. Buna karşılık Fenerbahçe hücumda top tutamayan, rakip kaleye gidemedi. Sonunda üç puanı kaçıran Trabzon, aldığı bir puana sevinen de Fenerbahçe oldu. İşin garip yönü de kendi sahasında, özel yaşamında sorunlar yaşayan Guiza’ya karşılık Trabzon üç forvetle oynadı. Golü ise biraz şanssızlık birazda kalesini Volkan Babacan’a kaptırma tehlikesi yaşayan Volkan Demirel’in güzel oyunundan bulamadı.

Beşiktaş İnönü Stadında rakip oyuncu Kratochvil’in kendi kalesine attığı golle üç puana ulaşarak zirveyi zorlamaya devam ediyor. Beşiktaş iddiasını sürdürebilmek için Denizli engelini mutlak kazanmak zorundaydı. Ancak maçın yalnızca 15-30. dakikaları arasında oynadı, bunun dışında kalan süre içerisinde yalnızca vaziyeti idare etti. Beşiktaş formasıyla ilk kez ligde yer alan Yusuf’un, belki sakatlıktan yeni çıkışı, belki de uyum zorluğundan ilk yarıda yarattığı bir pozisyon dışında pek bir varlığı görülmedi. Bu maçta Beşiktaş’ın en büyük kaybı ise Kratochvil’in 28. dakikada Roberts’e küfür etmesiyle kırmızı kartla oyun dışında kalmasıydı. Bunun yanı sıra Beşiktaş bu maçta Delgado’yu sanırım çok aradı, Tello’nun çabaları ise takımını pek fazla etkili kılmadı.

Gerçekte bu maçta Beşiktaş’ın en büyük dezavantajı seyircisiydi. Hakem Selçuk Dereli’ye tempo halinde küfür edilmesi, Kratochvil’in kırmızı kart görmesinden sonra maç boyunca sürdü. Böyle olunca da zararı yine siyah-beyazlılar görecek....Daha önce üç kez para cezası alan Beşiktaş, aşırı fanatik seyircisi yüzünden büyük olasılıkla da ligdeki Antalya maçını seyircisiz oynayacak.

Ligin ikinci yarısında da iddiasını sürdürmek isteyen Ankaraspor kendi evinde Konyaspor’u daha maçın 1.dakikasında Mehmet Çakır’ın attığı golle avantajlı başladı Ardından kaleci Oğuzhan’nın kırmızı kart görmesiyle daha da rahatladı ve rakibini Hürriyet ve Neca ‘nın golleriyle 3-0 yendi. Bu arada Oğuzhan’ın yerine giren Jefferson Mehmet Çakır’ın penaltısını da kurtarmayı başardı. Ankaraspor maç boyunca üstündü ve bu galibiyeti ile de ligin sırasına yerleşti. İlk yarıda büyük sıkıntılar yaşayan ve adeta düşecek takım olarak gösterilen Kocaelispor iki kez teknik direktör değiştirdikten sonra beklenen patlamayı Hacettepe karşısında gösterdi. Hacettepe’yi 4-0 yenerek sonunculuktan bir basamak yukarıya çıktı. Ertuğrul Sağlam yönetimindeki Bursaspor ise İstanbul Büyükşehir Belediye’yi çok rahat bir oyundan sonra 2-0 yenmeyi. Başardı. Bu maçın da gözdesi, ara transferde Fenerbahçe başta olmak üzere bazı takımların gözdesi olan Sercan Yıldırım yine golünü attı...

Haftanın diğer maçlarında Kayserispor kendi sahasında Gençlerbirliği karşısında beklenmedik bir yenilgi aldı. Nasıl olsa yeneriz havasında sahaya çıkan Kayseri maçın bitinide 3-1’lik bir sonuca razı oldu. Antalyaspor Da rakip sahada Ankaragücünü Tita’nın 72. dakikada attığı ğolle 1-0 yendi; Eskişehir ile Gaziantep ile 1-1 berabere kalarak hayati iki puanı yitiren diğer takım oldu. Eskişehirliler bu yenilginin faturasını nedense hakemlere yüklediler!..