Sivas Efsanesi Sönüyor mu?

Turkcell Süper Liginde 20. haftanın kader haftası olduğuna inanılıyordu. Fenerbahçe, lider Sivasspor ile Sivas’ta oynarken Galatasaray deplasmanda Ankaragücü karşısına çıkacak, Beşiktaş’ta İnönü’de Gaziantep’i konuk edecekti. Ligin zirvesindeki bu dört takımın oynayacağı maçlar belki de ligin bu yılki kaderinde büyük rol oynayacaktı. Ancak İstanbul’un üç büyük takımı için zorlu geçeceği sanılan maçlar hiç de sanıldığı gibi olmadı. Fenerbahçe Sivas’ı 4-1; Beşiktaş Gaziantep’i 3-1, Galatasaray da Ankaragücü'nü 4-0 yendi. Bu sonuçlardan sonra Galatasaray 45 puanla liderliği yeniden ele geçirirken, Fenerbahçe bir puan eksiği ile ikinciliğe oturdu. Beşiktaş ile Sivas da 43’er puanla üçüncü ve dördüncülüğü paylaştılar.

Haftanın zorlu maçının nasıl sonuçlanacağı haftalar öncesinden tartışılıyordu. İlk yarının son haftası ile ikinci yarının başlarında büyük bir tırmanışa geçen ve kendi sahasında maç kaybetmeyen, sahasındaki on maçı da alan ve hatta gol yemeyen Sivas karşısında Fenerbahçe’nin işinin çok zor olacağı sanılıyordu. Bütün Sivas halkı bu maça kilitlenmiş ve Fenerbahçe’yi yeneceklerine inanmışlardı. Şartlar Sivas’tan yana idi; dondurucu soğuk ve sahanın zemin altının tamamen buzla kaplı olması nedeniyle Fenerbahçe’nin çok zorlanacağı olağandı. Sivas maçı öncesi Antalya’da kamp yaparak Türkiye Kupasında Alanyasporla oynayan Fenerbahçe’nin yedek ağırlıklı kadrosu rakibine 10 gol atmıştı. Akdeniz’in sıcak havasından birden Sivas’ın soğuğu ile karşılaşmak Fenerbahçe için dezavantajdı. Ancak beklenilen olmadı, soğuk havaya ve buz tutmuş zemine rağmen Fenerbahçe muhteşem bir oyun ortaya koyarak zor denilen maçı çok kolay aldı.

Fenerbahçe bu maça çok iyi hazırlanmıştı. Sivas’ın soğuğuna, kötü hava koşullarına, kulaklardaki soğuk ısırığına karşı Norveç’ten özel krem, Avusturya’dan kulak bandı, Rusya’dan buza karşı özel krampon çivisi getirtmişti. Futbolculara soğuğa karşı vücut dayanıklılığını sağlamak için hafta boyunca vitamin yüklemesi yapılmıştı. Kısacası tüm teknik detaylar en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü. Alınan bu önlemlerin yanı sıra Fenerbahçe mükemmel bir futbol ortaya koydu, top kontrolünü en iyi şekilde yaptı, kötü hava koşullarına rakibinden daha iyi uyum sağladı. Gereksiz top tutmadılar, yakaladıkları her topta rakip sahaya yöneldiler ve sahanın her yanına yayıldılar. Böyle oylunca da Alex’in kafası ile öne geçtikten sonra daha da rahatladılar ve goller peş peşe geldi. Son haftalardan kendisinden çok söz edilen Bülent Uygun ise büyük bir yanlış yaparak, Sezer’i Alex’in üzerinde oynattı ve böyle olunca da Sivas sahada adeta on kişi kaldı. Fenerbahçe kanatlardan sürekli top taşıdı ve atılan dört golde de bunun büyük rolü oldu. Maçın kazanılmasında takımı organize eden Alex, Deivid, Semih ve Gökhan başta olmak üzere tüm oyuncuların büyük payı vardı. Takımda kötü oynayan da yoktu, hepsi iyinin üzerinde not aldılar. İkinci yarının 74.dakikasında oyuna giren Kezman ise attığı iki gol ile bu takımda artık bende varım diyordu.

Sivas için söylenecek fazla bir söz yoktu. Bülent Uygun takımına bu maça göre taktik verememişti. Son haftaların gol yemeyen kalecisi Akın çok kötü bir gününde idi. Ancak unutulmaması gereken şey Sivas yenildi ama futbolseverlerin gönlünü kazandı. Hakem Yunus Yıldırım çok iyi bir yönetim gösterdi, seyirci çok olgundu, güzel bir futbol seyretmeye gelmişlerdi ve bunu da gördüler. Doğanın olumsuz koşullarına rağmen sahada üst düzeyde bir futbol vardı.

Galatasaray’da beklenilenin aksine Ankara’da çok kolay bir galibiyet aldılar. Cezalı oyuncuları çok fazla olan sarı-kırmızılılarda onların yerine oynayanlar diğerlerini hiç aratmadı. Daha doğrusu olumsuz koşullara rağmen üç puanı almasını bildiler. Maçın ilk yirmi dakikası son derece zevksizdi. Ancak ilk yarının ortalarında Galatasaray’ın da kanat akınlarına başlamasıyla bir canlanma görüldü. Bunda da en büyük pay sahibi Arda idi. Onun ardından Hakan Şükür, Ümit Karan takımı taşıyan isimlerdi.

Ankaragücü ise tam bir hayal kırıklığı yaşattı. Sahasında maç kaybetmeyen Ankara takımı korkak ve zevksiz bir futbol ortaya koydu. Büyük olasılıkla teknik direktör yokluğundan sahaya eski futbolcuları Hakan’ın yönetiminde oynamaya çalışan Ankaragücü on eksiği olan Galatatasaray’a karşı sözcüğün tam anlamıyla yem oldu.

Maçın en ilginç yanı sahada değil tribünlerdeydi. Daha maç başlamadan polis barikatını aşan taraftarlar Galatasaraylı seyircilere saldırdılar. Bu yüzden de çok sayıda Ankaragücü taraftarı göz altına alındı. Ne yazık ki, futbolun güzelliklerini anlayamayan bir çok kafasız taraftar bu ülkede maç seyrettiğini sanıyor. Onlara söylenecek tek söz ; zavallıdan başka bir şey olamaz. Galatasaray’ın ilk golü geldikten sonra sürekli yönetimi istifaya çağırdılar. Bundan rahatsız olan klüp başkanı önce tribündeki yerini, sonra da stadı terk etti.

Beşiktaşlılar artık ilk golü yediklerinde üzülmüyor, aksine seviniyorlar. Gaziantep Zurita’nın köşeyi bulan sert şutu ile 20. dakikada 1-0 öne geçmesinden sonra Beşiktaş 42.dakikada Cisse’nin vuruşu ile beraberliği yakaladı. İkinci yarıda daha hızlı, kanatlardan akın geliştiren bir Beşiktaş vardı. Nitekim 72. dakikada bunun semeresini gördüler, Nobre’nin köşeyi bulun vuruşu ile 2-1’lik galibiyeti yakaladılar. Maçın böyle sonuçlanacağı sanılırken 88. dakikada oyuna geç giren Ricardinho’nun büyük ustalık isteyen plasesi ile maçın sonucunu ilan ettiler; 3-l.

Holosko’nun gelişi ile hücum gücü daha da artan Beşiktaş her geçen gün forma giren Nobre ve Bobo’lu üçlü forvet oynadığında çok kolay golü buluyor. Ancak savunması her zaman tehlike çanlarını çaldırıyor. Orta alanda Delgado ile Cisse hücum ile savunma arasındaki bağlantıyı sağlıyorsa da hücum gücü yüksek bir takım karşısında Beşiktaş’ın çok zorlanacağı da açıktır. Beşiktaş savunmasında hata yapan oyuncular var. Bu maçın ilginç yanı da Beşiktaş’ın gözden çıkardığı kalecisi Murat Şahin ile Galatasaray’ın forveti Özgürcan’ın Gaziantep formasını giymeleriydi. Murat Şahin elinden geleni yaptıysa da eski takımının üç golüne engel olamadı. Özgürcan ise güçlü fiziği ve çalışkanlığı ile Beşiktaş savunmasını epeyce zorladı. Beşiktaş Gaziantep engelini kolayca aşarken sarı kart sınırındaki İbrahim Toraman ile Baki gördükleri kartlar yüzünden cezalı duruma düştüler.

Haftanın diğer maçlarında Olimpiyat Stadında aynı futbol klasiği yaşandı. Ligden düşmeyi kabullenen Kasımpaşa Kayserispor’a kolayca, 2-0’lık sonuçla boyun eğdi. Manisaspor Denizlispor’un 3-2 yenerek rakibini ligin alt sıralarına itti. Alt sıralardan kurtulmaya çalışan Ankaraspor ise can havli ile rakip sahada Konyaspor’u 3-1 yenmeyi başardı. Bursaspor-Gençlerbirliği, Ç.Rizespor-Trabzonspor maçları da Pazartesi gününe bırakılmıştı.

Pazartesi günü oynanan maçlarda Trabzonspor beklenmedik şekilde deplasmanda Ç.Rizespor'u 4-0 yenerken, Sekiz maçlık galibiyet özlemini de sona erdirdi. Pazartesi günü oynanan diğer maçta ise Bursaspor Gençlerbirliği'ni 2-1 yenerek rakibini ligin tehlikeli bölgesine itti. Bu maçta da Bursaspor on kişi kalmasına ve 1-0 geriye düşmesine rağmen rakibini yenmeyi başardı ve tehlikeli bölgeden de sıyrılmış oldu.

erdemyucel2002@hotmail.com