Turkcell Süper Liginin 22.haftası oldukça çekişmeli geçti Fenerbahçe Sivas’ı 4-2; Beşiktaş zorlu geçen bir oyunda İstanbul Büyükşehir Belediyeyi 2-1; Trabzonspor Antalya’yı,Galatasaray’da Konya’yı 1-0 yenmesiyle zirve biraz daha hareketlendi.
Süper ligin belki de kaderini etkiyecek maçı Fenerbahçe ile Sivas oynadı.Bilindiği gibi bu maç belki de ligin kaderini etkileyecek nitelikteydi..Sivas’ın alacağı bir galibiyet diğer takımlarla arayı açacak, Fenerbahçe’nin galibiyeti ise zirveden kopmadığını gösterecekti. Bunun yanı sıra Fenerbahçe’nin galibiyeti Trabzon ile Beşiktaş’ı biraz daha umutlandıracaktı.
Fenerbahçe, Sivas karşısında bu sezonunun en iyi oyununu ortaya koydu. Daha başlarda golü kalesinde görmesine rağmen takım hiçbir şekilde bozulmadı, tüm hatlarıyla rakibe yüklendi ve golleri buldu..Tüm oyuncular olağanüstü mücadele etti. Böyle olunca da ortaya seyri güzel ve Fenerbahçe’ye layık bir oyun ortaya konuldu. Futbolcular oyunu hemen hiç bırakmadılar.Maçın başlarında Sivaslı Slylla’nın topa kafa ve el karışımı müdahalesi penaltıdan başka bir şey değildi. Hakem Hüseyin Göçek ve yan hakeminin penaltıyı vermemesi uzun süre tribünlerin tepkisine neden oldu. Fenerbahçe bereket dört gol attı da verilmeyen penaltının üzerinde pek fazla durulmadı.
Maçı izleyenlerin aklına takılan bir soru vardı; bu takım daha önce neredeydi?
Semih’in yerinde Guiza olsaydı Fenerbahçe böylesine kolay gollere ulaşabilir miydi?
Hiç sanmıyorum...
Sevilla maçından sonra büyük bir düşüş yaşayan Uğur Boral’ın attığı iki gol de muhteşemdi. Bu gollerin pasını veren Gökhan Gönül ile Alex’in payları hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Savunma oyuncusu Lugano da attığı gol ile golcülüğünü bir kez daha göstermiş oldu.
Fenerbahçe’de, Emre, Alex Uğur Boral takımın en iyileriydi. Özellikle Semih ile Alex’in anlaşması gol yollarını zorlamasındaki başarı açıkça kendini gösteriyordu. Önümüzdeki günlerde Aragones yine bu ikiliyi bozup yine Guiza’yı sahaya sürerse Fenerbahçe’de gol yollarında tıkanacağı açıktır.
Süper Ligde büyük takım olarak ismi geçmeye başlayan Sivas Galatasaray ile yaptığı üç maçta yenilmemiş, kupada tur atlamış ve ligde de on bir haftadır yenilmemişti. Ne var ki, bu maçta biraz şanssızdı; karşısında muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Buna rağmen Sivas, devre arasında koridorlarda gelişen olaylar hariç hiçbir şekilde oyunu çirkinleştirmedi, düzeyli oyunlarını sürdürdü. Kısacası ligin zirvesinde bulunmanın rastlantı olmadığını bir kez daha gösterdiler. Daha doğrusu üst düzeyde mücadele ettiler.Ancak maçın devre arasında soyunma odaları önünde bazı futbolcuların birbirlerine girmesi olmaması gerekendi.Semih ile Bilica arasındaki sürtüşmeye daha sonra Deivid’de katıldı. Aziz Yıldırım’ın devreye girmesiyle de tartışma tatlıya bağlandı.
Haftanın açılış maçında Beşiktaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesini Süper Ligde ilk kez 2-1 yenerken oldukça zorlandı. Gollerini de 79 ve 84. dakikalarda Tello ve Gökhan’ın kafasıyla kazanabildi. İlk köşe vuruşunu ancak 43.dakikada kazanana bilen Beşiktaş,elindeki imkanlara göre iyi bir takımı sahaya sürebilmişti. Bununla beraber ilk yarıda baskı yapamamaları bir yana pozisyonda üretemediler. Buna karşılıkta rakibe üç net gol pozisyonu verdiler.Önümüzdeki haftalarda puan kaybına tahammülü olmayan Beşiktaş ikinci yarıda daha da istekliydiler. Nitekim bunda da başarılı oldukları söylenemez, kazandıkları goller ise biraz da rasgeleydi.Büyükşehir belediyesi iyi top yapan bir ekip olma özelliğini bu maçta da sürdürdüler, zaman zaman rakibi sinirlendirdiler. Abdullah Avcı, ön savunmayı kalabalık tutarak ve biraz da agresif oynayarak Beşiktaş’ın gol yollarındaki etkisini azaltmayı başarmıştı. Yan hakemin ofsayt gerekçesiyle vermediği Nobre’nin golünün ise ofsayt ile uzaktan yakından ilgisi yoktu. Ardından Bobo’nun golü ise kuralların belirttiğine uygun biçimde ofsayt idi. Beşiktaş’ın attığı ikinci golün ofsayt olup olmadığı da tartışmaya açıktır.
Beşiktaş’ta maçın yıldızı Belediye savunmasını aşan, ilk golün ortasını yapan İbrahim Toramandı. Onun yanı sıra İbrahim Üzülmez, Ernst ve Nobre’de takımının başarılı isimleriydi. Cezalı Rüştü’nün yerine oynayan, ben bu takımın yedek kalecisi değilim diyen Hakan ise yediği gol bir yana kaleci vuruşlarında topu taca veya da rakibe vermekte ustaydı!.
Beşiktaş’ın kötü oyununa rağmen aldığı üç puan altın niyetinedir. Maç boyunca seyircinin taraftarı olmayan Büyükşehir aleyhine küfürlü tezahüratı ise anlamsız, daha doğrusu çok çirkindi.Özellikle seyircinin sakatlanan kaleci Hasağiç yerde iken İstanbul’un p.... diye çirkin temposuna şaşmamak elde değil; sanki Beşiktaş başka bir kentin takımı! Seyirci biraz akıllı olmalı ama nerdeee!..
Galatasaray’ın yeni Teknik Direktörü Bülent Korkmaz, Bordeaux maçından sonra ikinci sınavını Konyaspor maçında verdi. Bülent Korkmaz’ın işi hiçte kolay değildir. Şimdi Önünde bir de Hamburg maçı var.Kuşkusuz, Galatasaray’a Teknik Direktör olmak büyük bir onur ve aynı zamanda da cesaret işidir. Yıllar yılı Galatasaray’ın en iyi oyuncularından olan Bülent Korkmaz bunu en iyi biçimde değerlendireceği umudundayız. Bununla beraber burası Türkiye, elinde ne kadar iyi futbolcular olsa bile onun başarılarına ortak olmak isteyen yöneticiler çıkacak ve bu da O’nun bir sürtüşmeye girmesine neden olacaktır.
Galatasaray’ın Konya karşısında kolay bir galibiyet aldığı söylenemez. Top kontrolünün son derece zor olduğu zeminde, soğuk havada futbol oynamak kolay değildi.Arda’nın savunma oyuncusu ile Jefferson’un bir anlık tereddüdünden yararlanarak ustaca araya girdi ve maçın tek golünü atmayı başardı.Bülent Korkmaz’ın elinde sihirli değnek yoktu ama takımına mücadele ruhunu yansıttığı da açıkça görülüyordu. Yorgun olduğu her halinde açıkça belli olan maçta Galatasaraylılar ellerinden geleni yaptılar sahadan üç puanla çıkarak zirvede iddialı olduklarını ortaya koydular. İkinci yarıda Konya ağırlığını koyduysa da gol yollarını bir türlü aşamadılar.
Liderlik yarışından kopmamak isteyen, Sivas’ın yenilgisinden sonra zirve umudu artan Trabzonspor, Antalya deplasmanında beklediği üç puanı Umut’un golüyle aldı. İlk yarısı karşılıklı ataklarla geçen maçta Trabzon rakibine göre çok daha fazla fırsat yakaladı ve bunlardan birisi de direklerden döndü. Antalya eline geçen büyük fırsatı, kazandığı penaltıyı dışarı atmakla kaçırdı.
Haftanın diğer maçlarında Ankaraspor, son haftalarda yükselen bir grafik çizen Gençlerbirliği ile golsüz berabere kalırken takımın en iyi oyuncularından Özer’in ayağı kırıldı. Maçın bitiminde koridorlarda futbolcu ve yöneticiler yumruk yumruğa kavga ettiler. Eskişehir ise fırtına gibi başladığı oyunda, kendi evinde Kayserispor’u Bülent Kocabay’ın golüyle 1-0 yendi. Alt sıralardan yükselme savaşında Denizli Gaziantep’i 2-0 yenmeyi başararak rahat bir nefes aldı, Ligin ikinci yarısına büyük bir azimle başlayan Kocaelispor, Bursaspor ile 1-1 berabere kalırken, yine düşme hattındaki Hacettepe Ankaragücü karşısında tutunamadı ve sahadan 1-0 yenik ayrıldı.
Hafta içerisinde yapılan kupa maçlarından sonra önümüzdeki haftanın Galatasaray-Bursa; Kayseri-Fenerbahçe maçlarında İstanbul takımları galip gelirlerse üst sıralara biraz daha yaklaşacaklardır. Zirvede bulunan Sivas ile Trabzon’un rakipleri olan Ankaraspor ve Konyaspor’un ise ne yapacakları hiç belli olmaz...
erdemyucel2002@hotmail.com