Son Dakikalarda Gelen Gol!..

Türk Milli Futbol Takımı zorlu geçen Norveç maçının ardından iddiasız Bosna Hersek’i yendikten sonra Avrupa 2008 Şampiyonasına katılma hakkını elde etti, Böylece kendi ligimizle baş başa kaldık.

Galatasaray ile puan puana zirve mücadelesini sürdüren Sivasspor bu haftada birbirlerinden kopamadılar ve otuz birer puanla yarışı sürdürüyorlar. Sivasspor Pazar günü gündüz oynanan maçta Kayserispor’u 1-0 yendikten sonra dikkatler akşam oynanacak Galatasaray-Trabzonspor maçına çevrilmişti. Ancak sarı-kırmızılı takım maçın son dakikasına kadar golsüz süren maçın bu sonuçla biteceğini sanıldığı anda ortaya Serkan Çalık çıktı ve yaklaşık 25 m.den vurduğu şut ile takımının averajla da olsa lider kalmasını sağladı. Bunun yanı sıra Galatasaray’ın ligin tek yenilmeyen takımı olma özelliğini korudu. Ayrıca Galatasaray Fenerbahçe’nin 6, Beşiktaş’ın 7 puan önünde liderliğini sürdürdü..Ne tuhaf ki, herkes Galatasaray’ın Fenerbahçe ile Beşiktaş ile olan puan farkını hesap ediyor da Sivas’ı dikkate almıyor. Oysa Yiğidolar şampiyonluğu Anadolu’ya getirmekte kararlı görünüyor.

Türkcell Süper liginin on üçüncü haftası Beşiktaş-Oftaş Gençlerbirliği maçı ile açıldı. Beşiktaş için zorlu geçeceği önceden bilinen Ankara deplasmanından Bobo’nun attığı tek golle üç puanı almayı başardı. Beşiktaşlı futbolcularını bu maça moralli çıktıkları söylenemezdi.Nitekim de öyle oldu. Hafta içerisinde teknik heyetin ara transferde bazı futbolcularla yollarını ayıracağı söylentisi ve futbolcu arayışları sözlerinden sonra siyah-beyazlı futbolcuların bu maça moralli ve istekli çıktıkları söylenemezdi. Nitekim de öyle oldu; Beşiktaş futbol olarak ortaya pek değil, hiçbir şey koyamadılar. Beşiktaş bütün oyun boyunca tek bir pozisyona irdiler ve burada da biraz da sahanın azizliğine uğrayarak golü buldular.Delgado’nun kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu dışarı atması dışında oyunda seyri hoş bir görüntüye rastlanmadı. Buna karşılık Serdar Gökhan’ın Hakan’a yaptığı hareket penaltı ile cezalandırılmalıydı. Rüştü’nün kalede devleşmesi ise Ankara takımının galibiyeti önledi. Milli formayı yeniden giymenin verdiği moralle tecrübesini ortaya koyan Rüştü üç net pozisyonu önlemeyi bildi. Bu maçın üzerinde durulacak bir noktası da gönderileceği söylenen Baki Mercimek ile Ali Tandoğan’ın takımını kurtaran adamlar olmasıydı. Takımda kalması istenen Higuain ise tüm maç boyunca sahada dolaşmaktan öteye gidemedi.

Beşiktaş-Oftaş Gençlerbirliği maçı tek kelime ile tatsız tuzsuz bir doksan dakikadan öteye gidemedi. Bütün oyun boyunca Beşiktaş, rakibi oynatmamaktan başka bir şey yapmadı. Liverpool hezimetinden daha henüz kurtulamadığı açıkça görülüyordu.

Günün ikinci maçında Fenerbahçe Ankaraspor karşısında Alex’in attığı üç gol dışında mükemmel oyunu ile 4-2 galip gelerek zirveye eni konu yaklaştı. Tek kelime ile Fenerbahçe oyuna fırtına gibi başladı. Alex attığı gollerde büyük bir ustalık açıkça kendisini gösteriyordu. Sözcüğün tam anlamıyla Alex, tek başına takım gibi bir futbolcuydu. Ankaraspor ise bütün direncine rağmen Fenerbahçe’ye değil Alex’e karşı koyamadı. Ancak gördüğü sarı kartla cezalı duruma düştü. Onun yanı sıra Semih attığı gol dışında Alex’in attığı gole de yardımcı oldu. Bundan sonra sakatlığı geçen Kezman’a formayı kaptırması ise çok güçtür. Norveç ve Bosna Hersek maçlarının yıldızı Aurelio ise yine takımın orta sahasında hakim olan ve her topa basan adamdı. Onun yanı sıra Edu, son haftalarda form grafiğini yükselten Necati karşısında başarılı olduğu kadar rakibine adım attırmadı. Lugano’nun yerinde oynayan Yasin soğukkanlı oyununun yanı sıra kesiciliği ve topu oyuna sokmasıyla da dikkati çekti. Bu arada Kaleci Senecky’de büyük bir form düşüklüğü göstermesinin yanı sıra acemi hareketleri ile rakibinin çok kolay pozisyon bulmasına da neden oldu. Ankara takımının Mehmet Yılmaz’ın gollerine ise Volkan’ın yapacağı bir şey yoktu. Ankaraspor yönetimi Fenerbahçe gibi bir takıma sahasında iki gol atabiliyor ve kalesinde dört gol görebiliyorsa savunmasında bazı sorunlar olduğu da gözden kaçmıyordu.

Fenerbahçe’nin 4-2’li galibiyeti hafta içerisinde yapılacak İnter maçı için iyi bir moral oldu. Ne yazık ki, Şükrü Saraçoğlu tribünlerindeki az sayıdaki seyirci takımlarının güzel futbol şölenini görmekten mahrum kaldılar.

Haftanın en önemli maçında F.Karl Feldkamp büyük bir cesaretle takımını biraz daha gençleştirerek Mehmet Topal, Barış, Uğur gibi gençlerin yanı sıra genç Serkan’a da santrforda yer vermişti.Galatasaray da Hakan Şükür ve Nonda’nın sakat oluşunun yanı sıra Ümit Kadan’da ilk on birde yer alamamıştı. Feldkmp tek santrfora yönelik oyun tarzında bu görevi Serkan Çalık’a a vermişti. Galatasaray’ı zorlu deplasmanda galibiyete taşıyan golün kahramanı Serkan Çalık maçın bitiminde arkadaşlarının omuzlarına alındı. Bu genç futbolcu asların bulunduğu takıma geldiğinde, kuşkusuz acaba kendine yer bulur mu diye küçümseyenler olmuştur. Aslan Trabzon Vakfıkebirli bir ailenin çocuğu olan, bu yüzden de forma numarası 61 olan Serkan’ı Almanya’da Essen takımında oynarken Feldkamp izlemiş ve Galatasaray’a transferini gerçekleştirmiştir.

Galatasaray Trabzon karşısında beklenilenin üzerinde bir futbol ortaya koydu. Takım olarak oynadı; gençleştirilmiş bir Galatasaray’ın daha da ileriye gideceğinin sinyallerin verdi. Topu şişirmedi, tüm oyuncular en yüksek verimde oynadı. Türkiye’ye geldiği günden beri bizim futbol ulemalarımız (!) tarafından sürekli eleştirilen, Feldkamp sanırım bu oyunu ile rakibi kadar onlara da güzel bir ders verdi. İlk on birde Serkan’a yer verip, Ümit Karan’ı kenarda tutması başlangıçta yadırgandı, ilerleyen dakikalarda hocanın ne kadar isabetli karar verdiği de görüldü. Galatasaray da Arda, Hasan Şaş ve Lincoln sürekli topu orta alanda tuttu, gerektiğinde bu üçlü savunmaya gerektiğinde de hücuma yöneldi.orta sahaya hakim oldu. Bunun yanı sıra Uğur ve Hakan Balta Trabzon’un kanat akınlarını kolayca önledi.Trabzon ise bu sezon ilk kez seyircisinin önünde oynamasına rağmen oldukça tutuktu. Oyuncuları hakemle didişmekten öteye futbol oynayamadılar.

Trabzon seyircisi daha önce yaptıkları hatalardan hiç ders almamıştı. Galatasaray seyircisine taşlı saldırılarda bulundular. Sahaya yine öte beri attılar ve bir ara atılan maddelerden ötürü Lincoln korner atamadı. İlk yarının bitiminde her iki takımın taraftarları önce sözlü sataşmayı ardından kaba kuvvete döndürdüler Olaylar yatışmayınca da güvenlik güçleri çareyi Galatasaray tribününü boşaltmakta buldu. Aslında boşaltılması gereken Trabzon tribünleri idi. Sanırım önümüzdeki günlerde Trabzon’a yeni bir ceza gelecektir. Belki de Trabzon maçlarını seyircisiz oynasa çok da başarılı olacaktır. Seyirci hiçbir şekilde cezalardan ders almıyor.

Liderlik savaşındaki Sivasspor ise Kayseri’yi 1-0 yenerken kendi sahasında yedinci galibiyetini aldı. Ligin flaş takımı Sivas kıran kırana geçen, futbol yönünden güzel bir maç ortaya koydu. Maçın berabere biteceği sanılırken de Musa’nın güzel ve beceri dolu vuruşu ile galip geldiler.

Haftanın diğer maçlarında Denizlispor, İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşısında 2-0’lık net bir galibiyet aldı. Ç.rizespor kazandığı üç penaltıdan yalnızca birini gole çevirerek on kişi kalan Kasımpaşa’yı 2-0 yendi. Gençlerbirliği ise iki defa öne geçmesine rağmen peş peşe yediği gollerle Gaziantep karşısında 2-2 beraberliği zor kurtardı. Bursaspor Aybaba yönetiminde konyaspor7u 1-0, Ankaragücü de Manisa’yı Krita’nın golü ile aynı sonuçla yenmeyi başardı.