Süper Lig Elektrik Sorunu İle Başladı!..

Ağustos ayının en sıcak günlerinde hazırlık maçları, Avrupa ligi elemeleri derken 2009-2010 Süper Lig sezonu başladı. Çoğu gazeteye bakıyorum, başladı diyecekleri yerde lig start aldı başlığı atmışlar. Oysa Türkçemize hâkim olalım derken yine de yabancı kökenli sözcükleri kullanarak güzel dilimizi bozuyoruz. Basın bunu düşünemezse, halkımız ne yapsın

Sezonun ilk maçı Beşiktaş ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında, yolu yordamı olmayan, Atatürk Olimpiyat Stadının bomboş tribünler önünde, sıcak yaz günü olmasına rağmen rüzgâr altında oynandı. İstanbul Büyükşehir Belediye büyük takımların korkulu rüyası… Her sezon başında rakiplerinden puan almakla ünlenmiş bir takım. Bu kez de öyle oldu Beşiktaş, rakibinden bir puanı çok zor 1-1’lik beraberliğe razı oldu. Kısacası gelenek bozulmadı!..

İstanbul Belediye’nin bu galibiyetinde eski Beşiktaşlı, golün sahibi İbrahim Akın’ın büyük payı vardı. İbrahim’in yanında onun kadar iştahlı, gol atmak hevesinde bir ikincisi olsaydı galip gelmeleri işten bile olmazdı. Kısacası İbrahim, eski takımının yöneticilerine güzel oyunu ile adeta soruyordu; Beni neden bıraktınız?

Maç boyunca Belediye sahanın her yanında vardı, buna karşılık rakibi onu zorlamaktan çok uzaktı. Rakipten kaptıkları toplarla hücuma kalkmayı denedilerse de bunda da başarılı olamadılar. Kısacası 1-1’lik sonuç Beşiktaş için biraz da başarı idi. Bu haliyle toparlanmazsa, yaklaşan Şampiyonlar ligi Beşiktaş için hüsran olabilir. Beşiktaş’ın yediği golde, yanlış yere atlayan Hakan kadar kaleci Rüştü’nün büyük payı vardır. Fenerbahçe maçından sonra hakeme ağza alınmayacak sözler söyleyen, yılların tecrübesi, efendi denilen futbolcunun ceza alıp takımını düşünmemesi affedilecek gibi değildir. İnşallah kulübünde, iyi ettin söyledin o sözü diyenler çıkmaz!...

Çoğu kişi farkında olmaya bilir ama Trabzon bu yıl bende varım diyor… Trabzon, korkulu Sivas yabancı sahada bu kez başarıl geçerek rakibini 2-1 yenerken adeta fırtına gibi esti. Hazırlık maçlarında da başarılı olan Trabzon, rakibinin golcülerini önde engelleyerek kaptığı toplarla hücuma yöneliyor, rakibin üzerine dalga dalga geliyor. Bunda da başarılı oluyor. Bu arada maçın sonucunu getiren Ceyhun Gülselam’ın füze gibi golü ayakta alkışlanacak nitelikteydi. Buna karşılık Sivas geçen yıldan çok şey kaybetmiş görünümündeydi. Bu yılın onlar için çok zor geçeceğinin işaretlerini veriyor Geçen yılın dirençli, mücadeleci takımı gitmiş yerini adeta ne yaptığını bilmeyen bir takım almış… Kısacası Shaktar maçı öncesi taraftarlarına hiçte umut vermedi…

Lig öncesi hazırlık maçlarında taraftarlarının yüzünü güldüren Galatasaray, sıcak havada Gaziantep maçını rakip sahada zorda olsa aşmayı başardı;3-2. Gaziantep’te oynamak her takım için kolay değildir. Galatasaray oyuna hızlı başladıysa da sıcağın etkisiyle olacak bir süre sonra oyundan düştü. Maçın hemen başlarında Baros’un ortasını Arda şık bir vuruşla golü atınca kaptanlığını da göstermiş oldu. Bunun yanı sıra takım kaptanı olarak sahaya çıkan Arda bir gol iki yardımla dikkati çekti. Ayrıca sert müdahale sonucu yerde kalan Keita’ya ilk müdahaleyi yaparak dili boğazına takılan takım arkadaşını yana çevirerek adeta yaşamını kurtardı. Bunun dışında maçın sonlarına doğru oyundan alınan Arda’nın kenardan çıkmasını söyleyen Bünyamin Gezer’e ben takımın kaptanıyım demesi ve sarı kart görmesi de hoş değildi. Buna karşılık Bünyamın Gezer’in de sarı kartı biraz haksızdı.

Galatasaray aleyhine verilen penaltı da Sabri’nin Ümit’i yere yıkan davranışı çok sertti. Penaltı haklıydı ve iki kez tekrar edilen penaltı da Tabata topu hep aynı köşeye yolladı. Gaziantep’ten Julio’nun köşeyi bulan vuruşunda Leo Franco çaresiz kaldı. Julio’nun bu golünü sahalarımızda kolay kolay görebilmek oldukça güç… Bu arada takımından gönderilmeye çalışılan Nonda ‘da Galatasaray yöneticilerine, attığı golle ben varım bir yere gitmem diyordu.

Yeni sezona Denizli maçıyla başlayan Fenerbahçe 59. dakikaya kadar oyunun hâkimiydi. Bu dakikada şehir elektriklerinin kesilmesi ve oyunun 40 dakika durmasından oynatılıp oynatılamayacağı soru işareti olmuştu. Kısacası bu maç aynı zamanda daha şehirleşemediğimizin bir örneğiydi. Ancak işten çıkarılan bir elektrik teknisyeni yalvar yakar çağırılıp sorunu çözüverdi.

Ne denir? Burası Türkiye her şey olur…

Maça gelince; Fenerbahçe 54. saniyede golü Guiza’nın ayağından buldu. Golün ardından moral bulan, çöken Denizli karşısında farkı getiremedi. Ancak elektriklerin gelmesinden sonra 87. dakikada yine Guiza golleri ikiledi. Yıllardır korkulu bir yabancı saha maçı olan Denizli bu kez çok kolay bir lokmaydı. Buna karşılık çok kolay golleri de kaçırdılar. Bu maç bir kez daha gösterdi ki yeni alınan Cristian ve Santos son derece yararlı futbolcular. Gökhan Gönül geçen yılki oyunlarını ortaya koyamamakla beraber yine de Emre ile birlikte takımın en iyileri arasındaydı. Yalnız bir gerçeği belirtmekte yarar var; Fenerbahçe’nin savunma ortası çok kolay gedik veriyor. Önder ile Bilica’nın zorlu rakipler karşısında zorlanacakları da açıktır. Sanırım bu yıl Fenerbahçe Edu ve Lugano ikilisini çok arayacaklar…

Süper ligin ilk haftasında geçen yıl ligde zar zor kalan Antalya ilk maçında kendi evinde Ankarspor’a 1-0 yenildi. Bu sezona umutlu başlayan Bursaspor ilk golü yemesine rağmen Kasımpaşa’yı 2-1 yendi. Diyarbakır Ankaragücü ile 2-2; Manisaspor Eskişehir 0-0; Gençlerbirliği ile Kayserispor da aynı sonuçla berabere kaldılar.

Haftanın ilk haftasını yıllar sonra Fenerbahçe lider olarak kapadı..

erdemyucel2002@hotmail.com