28
Mayıs
2024
Salı
SPOR

Süper Lig Sürprizlerle Başladı


Türkiye 2006–2007 Süper Ligi sürprizlerle başladı. Fenerbahçe hiç kimsenin beklemediği şekilde Kayseri Erciyasspor’u 6–0 yenerken, Galatasaray Ankaraspor karşısında maçın sonlarına doğru attığı gol ile beraberliği zor kurtardı. Geçtiğimiz yıl Fenerbahçe’yi şampiyonluktan eden V. Manisaspor ise bu yılın iddialı takımı Beşiktaş’ı; Kayserispor ise evinde Trabzonspor’u aynı sonuçla 1–0 yendi. Bunun dışında yapılan Gençlerbirliği-Sivasspor maçı dışında kalan takımlar puanları paylaşmakla yetindiler.

Süper Ligin açılış maçında Galatasaray beklenmedik şekilde Ankaraspor’a takıldı. Maç öncesi sarı-kırmızılıların bu maçı çok kolay alacakları sanılırken yenilgiden kurtuldular ve beraberliğe razı oldular. Maçın başından sonuna kadar oyunun hâkimi ve üç puana yakın olan takım Ankaraspor ve bu maçın kahramanı iki penaltıyı kurtaran, gollük şutları önleyen kaleci Hakan Akpınar idi. Gana Milli Takımının kalecisi eski Galatasaraylı Kingston’un yedekte, Sırp Jevriç’in gözden çıkarılışı ile Kocaelispor’dan gelen 24 yaşındaki Hakan’ın böyle bir oyun çıkaracağını sanırım, kendisi de dâhil hiç kimse beklemiyordu. Bir kalecinin yapması gereken her şeyi yaptı ve Türkiye’de iyi kaleci yetişmiyor diyenlere de iyi bir yanıt verdi.

Aykut Kocaman yönetimindeki Ankaraspor takım olarak Galatasaray’dan çok daha iyi ve üstün bir takım olduğunu gösterdi. Hakan Şükür ve Necati gibi iki oyuncusunun ayağından iki penaltı kaçıran, ilk yarıda yeni transfer Carrusca’nın çabaları da sonuç vermedi. Ankaraspor maçı aldı götürdü derken Hakan Şükür’ün asisti ile İliç beraberliği getirdi. Bu golde Hakan değil hiçbir kalecinin yapacağı bir şey olamazdı. Belki de sezonun ilk maçı olmasından ötürü Galatasaray istenileni ortaya koyamamasının yanı sıra ilk yarıda futbolcularından Hasan Şaş ile Necati penaltı sonrası ağız dalaşından sonra itişip kakışmaları üzerinde durulacak bir nokta idi. İkinci yarıya bu nedenle her ikisini de oyundan alarak yerlerine Arda ile Özgürcan’ı sürdü. Bu iki genç futbolcular ise onları aratmadığı gibi Galatasaray’ın çok daha canlı olmasında büyük payları oldu. Sanırım bu iki futbolcudan Gerets önündeki maçlarda çok daha fazla faydalanmalıdır. Yeni transfer Carrusca ilk yarıda bir şeyler yapmaya çalıştı ise de sonra o da sahadan silindi. Daha ilk maçında bu futbolcu için kara vermek çok erken.

Haftanın merakla beklenen ikinci maçında A. Zico yönetimindeki Fenerbahçe’nin ne yapacağı merakla bekleniyordu. Fenerbahçe teknik direktörlüğüne gelmeden önce Zıco’nun hücuma yönelik bir futbol düşüncesi olduğu biliniyordu. Nitekim de B 36 Torshavn ile oynanan iki maçta toplam dokuz gol atan Fenerbahçe bu maçta da 60 dakika on kişi oynamasına rağmen gol olup yağdı sözcüğünü bir kez daha hatırlattı.

Son üç maçta atılan 15 gol Fenerbahçe’yi yanıltmamalıdır. Önümüzdeki Dinamo Kiev takımı ne Faroe Adaları ve ne de Erciyes’tir.

Fenerbahçe son dört sezon liglere galibiyetle başlayamamıştı. Bu kez şeytanın bacağını kırdı ve Kayseri Erciyes önünde 6-0’lık bir galibiyet aldı. Erciyes aslında boş bir takım değildir. Bu yıl yapmış olduğu transferlerle daha güçlü olduğu maç boyunca görülüyordu. Ne var ki, bu yıl ki Fenerbahçe’de geçen yılın takımı değildi. Saraçoğlu Stadındaki müthiş tezahürat altında oyuna başlayan Fenerbahçe üst üste pozisyon buldu ve bundan da yararlandı. Goller Alex (3), Tuncay ve Tümer ve Murat Hacıoğlundan geldi. Bu arada Appiah’ın ceza sahası dışından vurduğu top neredeyse direği kıracaktı. Bu maç bir bakıma Alex’in maçı oldu. Son dakikalarda direğe çarpmasına rağmen Mehmet Yozgatlı’nın önlediği goldeki çabası görülmeye değerdi. Tümer bu maçtada attığı golün yanı sıra istekli oyunu ile Fenerbahçe seyircisinin sevgisini kazanmaya başladı.

Maçın 30. dakikasında sahada adeta Zidane-Materezzi olayı yaşandı. Yalnız bir farkla Emre Toraman yere düşmedi ve Appiah takımını gördüğü kırmızı kartla on kişi bıraktı. Bu olayı görmeyen Hakem Bülent Demirlek yardımcısının ikazına uydu. Bununla beraber hakem iyi bir oyun yönetmedi veya yönetmesine izin verilmedi. Dünya Kupasında oynayan bir futbolcunun bu şekilde sahadan atılması hiç de hoş değildir. Appiah şimdi en azından 2–3 maç ceza alacak ve takımını eksik bırakacaktır.

Kayseri Erciyes karşısında oynadığı oyun ile taraftarlarını gönlünü bir kez daha fetheden Fenerbahçe Daum-Zıco farkını da gözler önüne seriyordu.

Yeni transferleri ile Beşiktaş’ın Manisa’yi çok rahat yeneceği sanılıyordu. Ancak evdeki hesabın çarşıya uymadığı bir kez daha görüldü. Nasıl olsa yeneriz havası içerisindeki Beşiktaş özellikle ilk yarıda çok kötü bir futbol sergiledi. Manisa ise çok diri, yenmeyi kafasına koymuş bir takım görünümünde idi. Ayrıca seyircisi de geçen yıl, Fenerbahçe maçındaki aldığı kötü imajı silmek için elinden geleni yaptı.

J.Tigana 1–0 yenik kapattığı ilk yarıdan sonra elindeki bütün kozlarını sahaya sürdü. Kadroda ne kadar golcü varsa sahaya sürdü, ancak başta Johana, Şener, Uğur başta olmak üzere Manisa defansını aşamadı. Manisa tek önemli ataklarında Meduna’nın ayağından golü buldular ve üzerineyattılar. Beşiktaş gol pozisyonuna girmekte çok zorlandı. Gökhan Zan’ın direkten dönen topu dışında siyah-beyazlıların önemli bin pozisyonu olmadı. İlk yarıda Nobre ve Gökhan Güleç’e orta sahadan pozisyon yaratacak top atılmadı. Her ikisi de attıkları deparlarla top yakalamaya çalıştılar. Her iki golcüde on sekiz içerisinde kendilerine atılacak toplarla gol arayan oyuncular. Onlara bu fırsat verilmeyince de Beşiktaş gol yollarından tamamen düştü. İbrahim Üzülmez’in maç boyunca çabaları, adeta takımı sırtlayışı da sonucu değiştirmeye yetmedi Maçın büyük bölümü de Manisa’nın kontrolünde geçti.

Beşiktaş’ın umut bağladığı Baki mercimek, Fahri, Keberson Babo, bu maçın en kötü oyuncuları arasında idi. Yeni transfer Antalya’dan gelen Burak ve Bursa’dan alınan Serdar ilerleyen günlerde takıma çok daha oturacak nitelikte oyuncular olarak göründüler. Cordoba’nın yerine alınan kaleci Runje’nin yediği golde hatası olmadığı gibi güven verici bir tutum sergilediğini de söyleyebiliriz.

Bu maçtan sonra aklıma takılan bir soru var; acaba bu sonuçtan sonra Sergen, Cordoba ile Tümer neler düşünmüşlerdir?

Beşiktaş böyle oynadığı sürece J. Tigana’nın işi epeyce zor gibi görünüyor.

Trabzonspor hazırlık maçlarında aldığı sonuçlarla göz doldurmuştu. Ancak ligin daha ilk maçında Kayseri kayasına çarptı ve 1–0 yenildi. Gerçekten bu maç Kayseri lehine farka dönüşebilirdi. Yeni transferlerin de hemen ilk maçta birbirleri ile uyum sağlayacağı düşünülemezdi ve nitekim de öyle oldu. Bu arada Ragıp’ın atmış olduğu gol görülecek güzellikte idi. Trabzon ise Fatih Tekke’nin eksikliğini tüm maç boyunca hissetti.

Haftanın diğer maçlarında Gençlerbirliği son dakika da attığı gol ile Sivasspor’u evinde 2–1 yendi. Gaziantep-Denizlispor, Konyaspor-Sakaryaspor 1–1; Antalyaspor-Ç. Rizespor, Bursaspor’da Ankaragücü ile golsüz berabere kaldı. Bu maçları izlemediğimden yorum yapmaktan kaçınacağım.

İlgin ilk haftasında alınan sonuçlara göre takımlar hakkında karar vermek çok da sağlıklı bir düşünce değildir. Bu bakımdan önümüzdeki haftalarda takımların daha farklı olacaklarını düşünüyorum. Kuşkusuz teknik direktörlerde takımların artılarını eksiklerini ilk hafta maçlarında görmüşlerdir. Bilindiği gibi lig maçı ile hazırlık maçlarında ortaya konulanlar çok farklıdır.


erdem@kenthaber.com

Yayın Tarihi : 7 Ağustos 2006 Pazartesi 11:43:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?