Süper Lig Yaklaşırken…

Süper ligin başlamasına çok az bir süre kaldı. Takımlarımızın hemen hepsi yeni sezonda daha iyi sonuçlar alabilmek için yoğun bir çalışma içerisindeler. Kas gücünün beyin gücüne üstün geldiği memleketimizde maddi durumu diğerlerinden çok daha iyi olanlar kesenin ağzını açmışlar. Kulüp yönetimleri ile teknik heyetler takımlarını takviye etmeğe çalışırken bir yandan da eldeki futbolcularla sezonu açıp çalışmalarını sürdürüyor, fırsat buldukça da hazırlık maçları oynuyorlar. Maddi gücü yerinde olanlar her yıl gelenekselleştiği gibi kamplarını ve hazırlık maçlarını yurt dışında yapıyorlar. Oysa her zaman düşünmüşümdür; Türkiye’nin iklimi yazı, baharı ve kışı bir arada yaşatıyor. Az çok yeterli tesislerimiz de var. Neden hazırlık kampları ve maçları hep yurt dışında yapılar buna bir türlü akıl erdiremiyorum.

Çoğu taraftar hazırlık maçlarında alınan kötü sonuçlardan etkileniyor. Oysa adı üstünde bunlar hazırlık maçı… Teknik kadrolar hazırlık maçlarında takımlarının eksiklerini görecek ve zorunlu yerlere takviye yapmaya çalışacak… Rıjkaard’ın dediği gibi sonuç önemli değil, önemli olan takımın sistemini oturtabilmektedir. Bu arada Rıjkaard’ın hazırlık maçlarında aksayan orta sahaya oyuncu alınmasını istediğini de basından öğreniyoruz. Galatasaray kadrosunda bulunan sekiz yabancıdan yalnızca yararlanılabilen bir tek Baros var. Lincoln yine kaçak, Kewell ile Franco takıma geç katıldı. Linderoth ve Nonda hazır değiller veya sakatlar. Yalnız PAF takımından alınan Emre Çolak, Murat Akça, Serdar Eyilik önleri kesilmez ve kendilerine şans verilirse ilerinin yıldızları olacaklardır. Geçmişe baktığımızda birçok yeteneğin nasıl söndürüldüğünü de biliyoruz. Galatasaray’ın en önemli sorunu 16 Temmuz’da Avrupa Kupalarında oynayacağı Topol maçıdır.

Galatasaray, Fenerbahçe ve Sivas hazırlık kamplarını Almanya’da yapıyor. Bu satırları yazdığım sırada da Beşiktaş da onlara katılmış olacak… Orada SSV Ulm 1846, Nürnberg, Aindling ve Hoffenheim gibi takımlarla oynayacak. Görüldüğü gibi Nürnberg dışındakiler Fenerbahçe için kolay rakipler.

Bu arada Şampiyonlar liginde göreceğimiz Sivas’ın ilk maçında Heerenveren karşısında aldığı 5-0’lık yenilgi, ardından Meksika’nın Guadalajara 2-2’lik beraberlik ile taraftarlarını üzdü. Bunun üzülecek yanı yok ki, adı üstünde hazırlık maçı… Yenmek ve yenilmek önemli değil. Önemli olan takımı Süper Lige ve Şampiyonlar ligine hazırlayabilmek...

Yıldızlar topluluğu olan Fenerbahçe’nin yeni yıldızların peşinde olduğu görülüyor. Bunların başında Danimarkalı Poulsen geliyor. Takımdan ayrılacağı sanılan Lugano dış pazarda istediği fiyatı bulayınca Fenerbahçe’de kaldı. Sivas’tan alınan Bilica ile iyi bir ikili oluşturacağı sanılıyor. Bu arada kendisine kulüp arayan, takımının çalışmalarına katılmayan Guiza’nın yine takımında kaldığı sanılıyor. Guza’nın bu sorumsuz davranışına C.Daum’un önümüzdeki günlerde hiçte hoş bakacağını sanmıyorum.

Fenerbahçe’nin Bayern Münih’e 30 milyon Euroluk teklifi de yılın astronomik transferidir. Fenerbahçe Hamit Altıntop, İtalyan Luco Toni ve Brezilya Milli takımı Kaptanlığını yapan Lucio için bu teklifi Münih’e götürmüştür. Fenerbahçe bu transferi gerçekleştirirse ortaya tutulması çok zor bir takımı koyacağı da açıktır.

Süper Ligin zirvesindeki bu takımlar dışında başta Ümit Karan, Burak, Batuhan gibi futbolcularla anlaşan Eskişehir ve yıldızlarını kaptırmayan Bursaspor’un da önümüzdeki sezon güçlü olacağı da göz ardı edilmemelidir. Bu arada ligin yeni takımı Diyarbakır ile Denizlispor’un da maddi yönden büyük güçlükler içerisinde olduğunu da belirtmeden edemeyeceğim.

Ne tuhaf, Süper Ligin bazı takımları paraya para demiyor, bazıları da takım kurmakta zorlanıyor…

erdemyucel2002@hotmail.com