28
Mayıs
2024
Salı
SPOR

Süper Ligin Yeni Beyi V.Manisaspor


Turkcell Süper Liginin 6.haftası ilk derbiye (çoğu kez belirttiğim gibi derbi aynı şehrin iki güçlü takımı arasında oynanan maçlara verilen bir isimdir. Çoğu spor yazarımız ayrı şehirlerin güçlü takımları arasında yapılan maçlara biraz da bilgisizlikten bu ismi veriyorlar) sahne oldu. Beşiktaş ile Galatasaray arasında oynanan maçı sarı-kırmızılılar Ümit Karan’ın penaltıdan attığı golle 1–0 kazanırken aynı zamanda bu sezon aldıkları beraberlikler serisi ile penaltı kaçırma alışkanlıklarına da son verdiler. Galatasaray-Beşiktaş maçı son yıllarda görmediğimiz kadar baştan sona kadar futbol dolu, heyecanlı ve çok da süratli bir maç oldu. Maçı çıplak gözle veya televizyondan izleyenler dakikaların nasıl geçtiğini anlayamadılar. Bu maç bir bakıma J.Tigana ile E.Gerets’in bir taktik savaşıydı. Her iki takım da galibiyeti hak etmişti. Ancak gülen taraf Galatasaray oldu. İlk yarının sonlarına doğru Galatasaray’ın ikinci bir penaltısını hakem Cüneyt Çakar belki de tribün baskısından ötürü vermekten kaçındı. Oysa bu ikinci penaltı birincisinden çok daha net bir pozisyondu. Tigana ikinci yarıda elinde ne kadar golcü varsa sahaya sürdü ise de Galatasaray savunmasını aşamadı. Galatasaray’ın en iyileri arasında başta Song ve Arda geliyordu. Genç Ferhat da elinden geleni yaparak takımının iyileri arasında kendisinden söz ettirdi. Geçtiğimiz yıl Arda Manisa’da kiralık oynamasa idi, bu yıl takıma girebilirimiydi? O da ayrı soru...

Fenerbahçe ise Sivas da adeta bir vurgun yedi. Sivasspor savunmasını aşamayan sarı-lacivertliler 1-1’lik sonuçla hem iki puanı hem de liderliği bıraktılar. Birkaç haftadan beri açıkça görüldüğü gibi değişik ülkelerden alınan oyuncularla toplama bir takım görüntüsü veren Fenerbahçe’nin önümüzdeki haftalarda bu düzeni ile iyiye gitmesi çok zor görünüyor. Ortada bir Real Madrid örneği varken ligler başladıktan sonra alınan oyuncuların takıma uyum sağlamasını beklemek akılcı bir davranış değildir. Yenilerin takıma uyum sağlayabilmeleri zaman ister. Örneğin sezon başından bu yana uyum içerisinde olan Önder ve Can Arat ikilisinin yerine bir anda Edu ve Lugano’yu getirmek, hem gereksiz hem de çözüm değildir. İleride Deivid ve Kezman ikilisinin de iki haftadır bir şey yaptıkları da söylenemez. Sivas maçında Kezman kaleye çok güzel bir şut attı, o da gol oldu. Bunun dışında Fenerbahçe rakip kaleye doğru dürüst yüklenemedi, daha doğrusu şut bile atamadı. Sivas kalesini koruyan Akın akımın ikinci kalecisi, onun sakatlanmasından sonra oyuna giren Harun ise üçüncü kaleci... Fenerbahçe’nin milyarlık forvetleri onları mağlup etmeleri bir yana doğru dürüst rakip kalede tehlike bile yaratamadılar.

Kısacası Fenerbahçe koşmayan, mücadele etmeyen, yan pas yapan ve yalnızca duran toplarla bir şey yapacaksa yapan bir takım. Top sürekli ortalarda al gülüm ver gülüm hesabı dönüp duruyor.

Fenerbahçe’ye golü de Fenerbahçe alt yapısından yetişen, birkaç kez A takımında oynayan Gökhan’ın attığı söylemekte de yarar vardır. Kendi alt yapısını tanımayan, umudunu menajerlerin tavsiye ettiği, komisyonların döndüğü cömertçe harcanan paralarla alınan yabancı futbolculara bağlıyan yöneticilerin yönettiği takımların halini Sivas’ta gördük. Bu maçta galibiyete kaçıran Fenerbahçe değil beş eksik oyuncusuna rağmen Sivasspor oldu.

Fenerbahçe’nin dünkü oyununu gördükten sonra bu takımın Galatasaray ve Beşiktaş karşısında galip gelebilmesinin, mucize olmadığı takdirde çok zor olduğunu söylemek kehanet değildir. Fenerbahçe, açıkça cesur değil, korkak oynayan bir takım görüntüsü veriyor ve bunun sorumlusu da teknik direktördür. Fenerbahçe’nin elinde futbol seviyesi yüksek oyuncular var ama bunlar hızlı ve atak oynayamadıkları gibi son derece de korkak, çağ dışı oynuyorlar.

Erun Yenal yönetimindeki V.Manisaspor bu yıl beklenmedik bir atak yaparak lider Fenerbahçe’nin bir puan önünde liderliğe yükseldi. Haftanın en zorlu maçlarından biri olacağı sanılan V.Manisaspor-Gençlerbirliği maçında Manisa adeta gol olup rakip kaleye yağdı. Bu maç bir kere daha gösterdi ki Manisa ligdeki 4.galibiyetinde, rakip kaleye tam beş gol atarken kalesinde yine gol görmedi. Gençlerbirliği’nden Tuna’nın 71.Aymar’ın da 79. dakikada kırmızı kart görmesiyle Ankara takımı maçı 9 kişi tamamlamak zorunda kaldı. Kuşkusuz bu durum 5–0 yenilmesini etkilediyse de V. Manisa futbol ve takım olarak rakibinden çok üstündü. Bu arada Samsunspor’dan alınan Rafael attığı üç golde birbirinden güzeldi. Özellikle ceza alanı dışından attığı üçüncü gole kaleci Gökhan’ın yapacağı hiçbir şey yoktu. Sanırım bu gol haftanın en güzel golü idi.

Türkiye’de yabancı, ünlü teknik direktörler at koştururken Ersun Yenal şu anda en iyi teknik direktör olduğunu bir kez daha gösterdi. Manisa’nın şimdiye kadar aldığı sonuçların da rastlantı olmadığı bir kez daha ortaya çıktı.

Trabzonspor ise geçen hafta Beşiktaş maçının rehaveti altında çıktığı Konyaspor karşısında kendi sahasında beraberliği zor kurtardı. Oyun süresince atak oynayan Konya biraz daha kendisine güvenmiş olsa idi Trabzon’u yenmesi işten bile değildi. Trabzon’un yeni futbolcularından Marcelinho ve Musamba’nın da bu takıma faydalı olacağını hiç sanmıyorum. Tolga’nın yerine kalede yer alan Jefferson’un diğerine üstünlüğünü anlayabilmek de çok zor. Yeni teknik direktör Ziya Doğan’ın ilerleyen haftalarda Trabzon’un sorunlarını çözeceğini sanıyorum.

Haftanın diğer maçlarında Sakarya’da oynanan Sakaryaspor- Ankaraspor maçında her iki takımın forvetleri rakip kalecileri, Hakan ile Martinez’i geçemediler ve maç golsüz sonuçlandı. Oysa her iki takımda da gollük pozisyonlara girmiş, bundan kalecilerden ötürü yararlanamamışlardı. Bu arada M.Bayo iki yüzde yüzlük fırsatı değerlendiremedi.

Antalyaspor ile Bursaspor arasında oynanan maç gollü geçti ve Antalya rakibini 3–2 yendi. Ankaragücü ile Denizlispor da golsüz berabere kaldılar. Rizespor ilk galibiyetini Kayserispor karşısında 2–1 alırken Kayseri Erciyes ile Gaziantep 1–1 berabere kaldılar.

Bu hafta oynanan maçlarda başarılı olamayan takımların teknik heyetinin takımı yorgundu sözlerine de hiç katılmıyorum. Hafta arası Avrupa kupalarındaki maçların yorgunluğu mazeret olarak gösterilmemelidir. Çok önceki yıllarda takımların Cumartesi, Pazar ve bazen de hafta arasında maç yaptıkları da unutulmamalıdır.



erdem@kenthaber.com



Yayın Tarihi : 18 Eylül 2006 Pazartesi 12:07:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?