25
Mayıs
2024
Cumartesi
SPOR

Trabzon İstanbul’u Fethetti

Süper Ligde bitime bir hafta kala Trabzon ilk yarı liderliğini en yakın rakibi Bursa’nın beş puan önde kapatırken, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Kayserispor beklenmedik yenilgiler aldılar.

Haftanın açılış maçında Eskişehir, Beşiktaş’ı 30 yıl sonra 2–0 yenerken, oyunu damgasını vuran iki futbolcu vardı; Beşiktaşlı Guti ile geçen yılın Beşiktaşlısı Tello… Hafta arasında 2.71 promil alkollü olarak trafik kazası yapan Guti yaşadığı olayı üzerinden atamamış olacak ki, Eskişehir maçında kırmızı kart görene kadar verdiği bir pas dışında varlığı ile yokluğu belli değildi. Guti çok ucuz gördüğü iki sarının kırmızıya dönüşmesiyle oyun dışı kaldı. Önümüzdeki hafta yapılacak Gaziantep maçında sahada olmayacak ve büyük olasılıkla Noel için memleketine erken gidecek. Bu durumda insanın aklına çeşit çeşit sorular geliyor; Guti isteyerek mi oyundan atıldı?

Oyuna damgasını vuran eski Beşiktaşlı Tello 60. dakikada yeni takımına katıldı ve verdiği iki mükemmel pasını gole çeviren Veysel ile Sezer Eskişehir’i galip getirdi. Böylece Tello bir bakıma takımdan haksız gönderilmesinin hesabını da Beşiktaş’tan sormuş oldu!.. Guti ve Tello olmasaydı ne olurdu diyenler maçı izledilerse galibiyetin Eskişehir’e çok daha yakın olduğunu görmüşlerdir.

Bu yenilgide Schuster’in payının olup olmadığı tartışılır. Teknik direktör elindeki oyunculara göre en iyi takımı sahaya sürmüştü ama aynı gün İstanbul’dan yola çıkılması yorgunluğa neden olmuş, ayrıca bu maça önem verilmediği izlenimini de vermiştir. Nasıl olsa yeneriz havası içerisindeki Beşiktaş yanılgıya düştü ve zirve yolunda büyük bir yara aldı. Eskişehir maçın hemen başında iki önemli fırsattan yararlanamadı. Batuhan yüzde yüzlük bir pozisyonu harcamasının ardından İbrahim Üzülmez’i geçen Burhan Eser de önemli bir pozisyonu harcadı. Eskişehir, farka gidebilirdi ama Beşiktaş’ta bunu önleyen iki kişi vardı; Rüştü ve Hakan’ın arkasından oynayabileceği şüpheli olan Kaleci Cenk ile bu yıl Adanaspor’dan kiralık alınan Ersan Gülüm…

Beşiktaş’ın ardından ismi büyük takıma çıkmış Galatasaray’a da bir darbe Gençlerbirliği’nden geldi. Yeni stadının yapılmasından ötürü son lig maçını Ali Sami Yen’de oynayan Galatasaray, kar altında maçı izlemeye gelenlere tam bir azap çektirdiler. Gençlerbirliği rakibini 2–0 yenerken çok sayıda gol fırsatını da kullanamadı.

Galatasaray rakibi karşısında tel tel döküldü. Türk futbolunun önde gelen takımlarından Galatasaray’ı bu duruma kimler getirdi? Suçlu ne teknik direktör ne de futbolcular olmalıdır. Bunun hesabı iyi yapılmalıdır. Galatasaray Avrupa kupalarından sonra da lige de havlu atmışlardır. Hagi’nin yönetim desteği ile yapacağı iş; önümüzdeki yılın takımını hazırlamak olmalıdır.

Maçın 34. saniyesinde Hurşit’in şutunu kolları bacakları ve vücudu altından kaçıran kaleci Ufuk 27. dakikada Orhan Şam’ın kapattığı köşeden attığı ikinci gole de engel olamadı. Böyle olunca da Tafferel ve Mondragon’dan sonra takıma bir türlü kaleci bulamayan yönetimin ne kadar yanlış yaptığı ortadadır. Görünen köy kılavuz istemez; acı ama gerçek, kaleci sorunu ortada…Büyük olasılıkla kabak Hagi’nin başına patlayacak, Bülent Korkmaz ve Rıjkaard gibi ona da yol verilecek ve yönetim işin içinden sıyrılacak!...

Galatasaray’ın oynadığı futbol da teknik ve taktik olarak yazılacak hiçbir şey yok… Yabancı futbolcular Cana, Pino bu takımın futbolcuları olamayacağını bu maçta bir kez daha gösterdiler. Neill ile Kewell ise geçen yılkı oyunlarını çok aratıyor... Hagi ikinci yarıda kurtarıcı olarak Arda’yı oyuna soktuysa da o da uzun bir sakatlık döneminden sonra o da takımına yardımcı olamadı. Arda’nın sakatlığı geçtiyse ilk yarıda neden takımda yoktu. İlk yarıda Orhan Şam’ın yaptığı bir faule Arda’nın yedek kulübesinden çizgiye gelip hakeme bağırıp çağırması bir kaptana yakışır mıydı? Hakem Yunus Yıldırım’dan kart görmediyse buna şükretmelidir. Gençlerbirliği böylesine çaresiz bir takımı karşısında bulunca çok kolay bir galibiyet almayı başardı. Gençlerbirliği’nde oynayan eski Galatasaraylı Serkan ve Alpaslan’da kendilerini gösterebilmek için ellerinden geleni ardına koyamadılar. Aynen Beşiktaş maçında Tello’nun yaptığı gibi…

Galatasaray devre arasında takımı takviye etmek zorundadır. Yine transfer politikasını Avrupa’dan açar, geçen yıl olduğu gibi takıma uyum sağlayamayan oyuncuları alırsa küme düşme tehlikesi ile de karşılaşabilir. Bereket alt sıradaki takımlar puan alamıyor da Galatasaray 10. sırada kalıyor!...

Ali Sami Yen Stadı Türk futboluna sahne olmuş bir stattır. Bir zamanlar Şeref Stadının Çırağan Oteline kurban edilmesi gibi Ali Sami Yen’in rant uğruna yıkılması gerçekten yazıktır. Galatasaray’ın kendini bilmez bazı seyircilerinin koltukları tekmeleyip, kırarak sahaya atması da çirkinlikten ötedir. Kısacası Galatasaray’ın oynadığı kötü futbol kadar kırıp döken bu seyircide takıma yakışmıyor.

İlk yarının bitimine bir hafta kala İstanbul Büyükşehir Belediyesini 3–1 yenen Trabzonspor ilk yarıyı lider kapatmayı garantiledi. Trabzonlu taraftarlar İstanbul Olimpiyat Stadının tamamına yakınını doldurarak takımlarının başarısına ortak oldular. İstanbul’da özel aracı olmayanların maç izlemeye gidemedikleri, Kuş uçmaz kervan geçmez yerdeki Olimpiyat Stadını doldurmaları kolay değildi. Trabzonlular bunu başardılar.

Trabzonspor takım oyununu en iyi oynayan, bireysel yetenekleri de ona karıştırmaya çok iyi başarıyor. Bunda Şenol Güneş’in büyük payı olduğu da açıkça görülüyor. Trabzon ilk yarının en güzel maçlarından birini oynarken aynı zamanda tempolu, müthiş bir mücadele örneği sergiledi. Trabzon maçın 1. dakikasında Colman’ın verdiği pasla Burak üst köşeyi bulan müthiş bir şutla takımını öne geçirdi. Her geçen gün biraz daha futbolunu geliştiren, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin değerini bilip yararlanamadığı Burak geçtiğimiz haftada Gaziantep’e attığı 2 golle takımının galip gelmesini sağlamıştı. Burak’ın golünün ardından Cihan’ın kafa şutunu olağanüstü bir çapa ile karşılayan Onur’dan ve direkten dönen topu Tum tamamlayınca ikinci yarının çok daha güzel geçeceği anlaşılmıştı. İkinci yarıda Serhat’ın arkadan itmesiyle kazanılan penaltıyı yine Burak attıktan sonra Umut’un kafa golü geldi; 3–1.

İstanbul Büyükşehir’de son on dakikayı on kişi oynamasına rağmen elinden geldiğince lideri zorlamaya çalıştıysa da golü bulamadı..

Ankara’da çok soğuk ve kar altında oynanan maçta Fenerbahçe, sözcüğün tam anlamıyla buz keserek rakibine 2–1 yenildi ve zirve yolunda büyük bir yara aldı. Türkiye Kupasından sonra rakibine bir kez daha boyun eğen Fenerbahçe 10–15 futbol sonra da bir süre vaziyeti idare eden taktiği bu kez işi yaramadı. Ağır ve temposuz oyunda Fenerbahçeli oyuncuların topu ayaklarında fazlaca tutmaları, geri pas yapmaları rakibin işini kolaylaştı. Fenerbahçe’nin Sestak’ın ayağından yediği golde Lugano ve Young kadar Volkan’da hatalıydı. Ümit Özat yönetimindeki Ankaragücü 60 dakika orta alanı kaptı, savunmaya önem verdi ve ani ataklarla da iki golü buldu. Niang’ın 90+3’de attığı gol ise topu göğsünde tutamayan Senecky’nin adeta bir ikramıydı.

Fenerbahçe, Trabzon ile aradaki 9 puanlık farkı kapatabilir mi?

Futbolda her şey olabilir ama Trabzon Belediye Büyükşehir, Fenerbahçe’de Ankaragücü karşısındaki oyununu oynarsa bu iş biraz değil çok zor…

Zirve mücadelesinde umutlu Kayseri ise Gaziantep deplasmanında, 2-0’lık beklenmedik bir yenilgi alarak Fenerbahçe’nin 1 puan gerisinde 4.sırada kaldı.

Süper Ligin 16. haftasının son maçı pazartesi günü Bursaspor ile Kasımpaşa arasında seyircisiz olarak kar altında oynandı. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş maçı öncesi İnönü Stadı dışında cereyan eden olaylar nedeniyle Bursa’ya da iki maç seyircisiz oynama cezası verilmiştir. Bursa’ya verilen bu ceza haksızlıktan da öteydi. Bursa seyircisine saldıran, onları bıçaklayan ve dövenler Beşiktaş seyircisiydi. Olaylarda bursa kulübünün suçu yoktu ama bilinmeyen nedenlerle geçen yılın şampiyonu bu yılda zirveyi zorlayan Bursa’ya ceza verilmesi haksızlıktı.

Bursa-Kasımpaşa maçı karla kaplı alanda ve maçın ilk yarısı yağan kar altında oynandı. Bu koşullarda ortada futbol değil yalnızca kör dövüşü olabilirdi. Nitekim de öyle oldu… Fırsatlardan yararlanacak takım galip gelecekti. Nitekim de öyle oldu. İlk yarıdaki bir karanbolde Yekta takımını öne geçirdiyse de yine bir kargaşada Turgay beraberliği sağladı. Maçın böyle biteceği sanılırken son dakikalarda Mustafa Keçeli’nin ortası Ömer Erdoğan’ın üzerinden aştı, önce direği sonra da kaleci Tolga’ya çarparak ağlara gitti. Kısacası şans Bursa’dan yana olmuştu. Bu sonuçla bütün çabasına rağmen Kasımpaşa yine 8 puanla son sırada kaldı. Fenerbahçe-Ankaragücü maçındaki gibi karlı havada kırmızı top yerine sarı topla onandığından topu takip edebilmek oyuncular için çok olmuştu.

Haftanın diğer maçlarında Karabük’te Emenike yine ortaya çıktı. Emenike ve Deumi’nin golleriyle M.P Antalya’yı 2–0 yendi. Diğer taraftan Eğe derbisinde Buca ile Manisa 1–1 berabere kaldılar. Bu maçta kırmızı kart gören Murat takımını 10 kişi bıraktı. Sivasspor’da kendi sahasında zorlu bir mücadele sonrasında Konya’yı Erman’ın golüyle 1–0 yenerek biraz olsun rahat bir nefes aldı.

erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 13 Aralık 2010 Pazartesi 23:18:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?