TT. Arena’da Kanarya Show

Fenerbahçe şampiyonluk yolunda zorlu bir dönemeci TT. Arena’da Galatasaray’ı 2–1 yenerek dönerken, aynı zamanda da zirvedeki yerini korudu. Fenerbahçe’nin önceki yıllarda son maçlarda şampiyonluğu kaçırdığını düşünecek olursak yine de yoluna dikkatli devam etmesini dilerim. Süper Ligin ikinci yarısında büyük bir çıkış yakalayan ve onuncu maçının onunu da kazanan Fenerbahçe ilk yarıda bocalamasına rağmen ikinci yarıya çok farklı bir başlangıç yaptı ve son yarım saatte attığı gollerle galibiyete uzandı.

Maçta futbol adına güzellikler olduğu kadar çirkinlikler de vardı. Maç öncesi stadın koridorlarında her iki takımın futbolcuları birbirleriyle sıcak ilişkiler içerisindeydi. Bir ara Semih eski takım arkadaşı Kazım’ın yanağını okşuyordu. Santos’tan kaptığı topla Kazım eski takımına, Volkan’ın bacakları arasından golü attıktan sonra Fenerbahçe kulübesine koşarak eski hocası Aykut’a yaptığı kol hareketi çok çirkindi. Nitekim onun bu davranışını eski takım arkadaşları tepkiyle karşıladı. Kazım eski hocasına bu hareketi yaparken önce oturup düşünmeli, Fenerbahçe’de neden başarılı olamadım diye… Maçın bir başka çirkin yönü de Volkan’a atılan ve başının yanından geçen boş rakı şişesiydi… Seyircinin içeriye aranarak girdiği stada çok kolay rakı şişesi sokulabiliyor ve tribünde rakı içildikten sonra şişe sahaya atılabiliyorsa durum çok vahim demektir…Onun dışında köşe vuruşu atmaya giden Fenerbahçeli futbolculara atılan maddelere ne demeli?

O şişe Volkan’ın başına gelseydi ne olurdu?

Futbolun bir oyun olduğundan habersiz magandalar tribünlerde yer alırlarsa ve ne güvenlik ve ne de diğer seyirciler tepki göstermezse futbolumuz diğer ülkelerin karşısında daha çok nal toplar…

Bu maçtan sonra Galatasaray’a ceza gelir mi?

Kuşkusuz, gelir ama Galatasaray’ın umurunda mı? Kötü sezon geçiren, yenilgi üzerine yenilgi alan takımın sahası kapatılsa, kulübe para cezası gelse ne olur, gelmese ne olur?..

Maçın bir başka çirkinliğini de Galatasaray’ın büyük umut bağladığı ve bu yıl şu veya bu nedenlerle çok az oynayan Baros yaptı. Maç bitiminde hakeme bir şeyler söyledi ve kırmızı kartla cezalandırıldı. Önümüzdeki hafta yine takımını eksik bıraktı… Bu gerçek bir kez daha gösterdi ki, yabancı futbolcuların çoğu, Avrupa’da almayı hayal ettiklerini, ancak alamayacakları parayı Türkiye’de alıyor ve sonra da sorumsuzca davranıyorlar. Ne yazık ki, bugün Türkiye liglerinde oynayan futbolcuların %51 yabancı bunların dışında bir ona yakını da Avrupa’da yetişmiş gurbetçiler… Peki, Türkiye’de futbolcu yetişmiyor mu diye soracak olsanız; evet kulüpler alt yapıya önem vermezse yetişmez ve yetişmiyor da…

Fenerbahçe-Galatasaray maçında güzellikler ve ilkler var mıydı? O da vardı; efendice, insanca maç izlemeye gelen seyircinin güzel davranışları vardı. Stattan yükselen tezahürat, coşku 131,76 desibelle en yüksek volümlü stat rekoru da kırılmıştır…

TT. Arena’da ilk kez bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisi oynanıyor ve bunu Fenerbahçe kazanıyordu… Alex, yanılmıyorsam rakip sahada bir derbide Galatasaray’a ilk golünü atıyordu…

Maçın hakemi Fırat Aydınus ve yardımcıları iyi bir yönetim gösterdi. Galatasaray’ın ı Servet ve Yekta ile attığı iki gol bariz ofsayt olduğundan sayılmadı. Maç bitiminde Baros, hakeme terbiyesizce f…you demiş… Oysa oyun 1–0 devam ederken Baros kendisine gelen topu bomboş ve kimsenin olmadığı alana atacağına koşup yetişseydi, Galatasaray’ın 2-0’a ulaşması işten bile değildi… O zaman hakeme söylediği küfrü, f…me diye kendine söylemeliydi.

Oyuna her iki tarafta temkini başladı, özellikle ilk yarı Galatasaray’ın daha hâkim olduğu görülüyordu. İkinci yarıda sahada bambaşka bir Fenerbahçe vardı; özellikle Alex bir asist ve bir golle yıldızlaşıyordu. Stoch’un oyuna girişi sol tarafı hareketlendirmiş, rakibin sağına dağıtmıştı.

Santos’un dışarı atabileceği bir topla Kazım’a çalım atmak isteyince topu kaptırdı ve bir anda sarı-kırmızılılar beklenmedik anda öne geçtiler… Anca ikinci yarıda Santos’da Alex gibi yıldızlaşarak yaptığı hatayı affettirdi. Cana’nın yaklaşık 30 metreden vurduğu sert şutu Volkan da dışarı çelerek maçın kaderini değiştirdi. Oyuna girer girmez, 75 dakikada serbest vuruştan gele vurduğu kafa ile fırsatçılığını bir kez daha gösteren Semih, ardından Gökhan Gönül’ün ortasına değme santrforlara taş çıkarırcasına Alex’in kafa golleri rakibi şaşkına çevirdi. Böylece bu tarihi maç Fenerbahçe’nin 2-1’li galibiyetiyle son buldu. Oyuna girmeden önce saha kenarında ısınırken kendisine aptal aptal diye bağıranlara da Semih attığı golle yanıt vermiş oluyordu.

Kısacası gitti denen maçı Alex, Santos ve Semih döndürdüler. İkinci yarıda kurtarıcı olarak oyuna sokulan Arda’ya yapılan maç sonrası tezahürat çok çirkindi. Sanki birileri bu yetenekli futbolcuyu Galatasaray’dan koparmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kuşkusuz, bunun suçlusu genç yaşta kaptanlık gibi büyük bir yükün bu futbolcu sokularak onun çökmesine neden olunmuştur. Bence Arda artık futbolunu Galatasaray’da değil yurt dışında sürdürmeli ve kendisine güven sağlamalıdır.

Fenerbahçe’de Emre’nin eksikliği büyük bir boşluktu ama Christian ve oynadığı süre içerisinde Selçuk ellerinden geldiğince onu aratmadılar.

Bu yenilgide Galatasaray camiasında hatalar var mı? Hafta içerisinde Adnan Polat’tın maçın başında sahaya kim çıkacak gibisinden sözleri Hagi ile devam edilmeyeceğini gösteriyordu. Bir yönetim teknik direktörüne, futbolcusuna arta çıkma, onları korumazsa başarı beklemek hayal olur. Bunun tipik örneğini Aziz Yıldırım haftalar öncesi göstermiş işler kötü giderken Teknik Direktörü Aykut Kocaman ve futbolcularına arka çıkmıştı…

Maç sonrası beklenen olaylar yinelendi. Fenerbahçe taraftarlarının otobüsleri taşlandı, bazı saldırganlar Florya’ya koştular… Güvenlik güçleri olayları önlemeye çalıştılar…

Futbolumuzun ilerlemesini istiyorsak, öncelikle bu holigan veya taraftar denilenleri yola getirmek lazım… Kendilerine taraftar sananlar bu hakkı kendilerinde nereden buluyorlar?

Galatasaray Lisesinde mi, Galatasaray Üniversitesinde mi okumuşlar?

Galatasaray semtinde mi yaşıyorlar?

Galatasaray kulübüne üye midirler?

Galatasaray ve Fenerbahçe semtlerini bilmeyenler taraftar diye ortaya çıkıyorlar, her hakkı kendilerinde görüyorlar!...

Aynı sözleri Fenerbahçe taraftarları için de söyleyebiliriz…

Sözün kısası Avrupalılar gibi yan yana maç seyrettiğimiz, futbolun ne olduğunu anladığımız, yapılan taşkınlıkların yanlış olduğunu anladığımız zaman adam oluruz…

erdemyucel2002@hotmail.com