16
Mayıs
2024
Perşembe
SPOR

Türk Milli Takımı Finalde


Avrupa 2008 Şampiyonasında Bosna Hersek’i Ali Sami Yen’de Nihat Kahveci’nin attığı gol ile 1-0 yenen Türk Milli Takımı Avrupa 2008 Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazandı.

Bu başarı tüm yurtta büyük yankı ve sevinç uyandırdı. Çarşamba akşamı saat 21.00’de hemen herkes televizyonlarına kilitlenmiş, sokaklar boşalmıştı.

Türk halkı futbolda alınacak başarılı bir sonucu bekliyordu.

Türk Milli Takımı tarihinin en zorlu maçlarından birine çıkıyordu. Bu maçta alınacak olumsuz bir sonucun çok şeyi değiştireceği de açıktı. Öncelikle Futbol Federasyonu sallanacak, Fatih Terim istifa edecek, futbolcular ise kendi takımlarında yollarına devam edeceklerde.Bunun tersi alınacak bir sonuç çeşitli tepkilerin odak noktası olan Haluk Ulusoy Başkanlığındaki federasyonu daha güçlü kılacak, Fatih Terim bir kez daha imparator ilan edilecek, futbolcular ise büyük bir servete konacaklardı. Maç öncesi Futbol Federasyonu futbolculara kazanın sizlere açık çek diyordu... Oysa milli formanın para ile ölçülemeyecek bir değeri olduğu futbolculara aşılanmalıydı. Forma aşkına parayı pulu düşünmeyen eski futbol yıldızlarımızın mezarlarında kemikleri sızlar mi bilemeyiz.

Ne yazık ki, bu vaat Türkiye’nin bir gerçeğini daha ortaya koydu; Türkiye’de kas gücü beyin gücünden daha üstündür (!).

Her şey Türkiye’nin Bosna Hersek’i yenmesine bağlıydı. Öte yanda Norveç rakip sahada Malta ile oynayacaktı. Ancak hiç kimse Norveç’in bu maçta puan kaybedeceğini beklemiyordu. Nitekim de öyle oldu; Norveç, Türkiye’nin daha önce puan kaybettiği Malta’yı 4-1’lik sonuçla geçti.

Önceki yazımda da belirttiğim gibi Bosna Hersek hafife alınacak bir takım değildi. Futbol tarihimizde biri özel diğeri resmi olmak üzere oynadığımız iki maçı da 2-0 ve 3-2’lik skorlarla kaybetmiştik. Her ne kadar Bosna Hersek’in bazı as oyuncularından yoksun, turist olarak İstanbul’a geldiği söylendiyse de Bosna Hersek eski Yugoslav ekolünden gelme güçlü bir takımdı. En büyük avantajı da maçtan bir beklentisi olmamasıydı. Böyle olunca da çok rahat, stressiz bir oyunu tüm maç boyunca sürdürdü.

Başka bir deyişle çantada keklik sanılmamalıydı

Maçın başlamasıyla birlikte bu sözün doğruluğu ortaya çıktı.Her ne kadar savunmasında bazı aksaklıklar görülmesine karşı Bosna Hersek takımı genç, canlı ve diri bir takımda.Oyuncuların çoğu Avrupa liglerinde oynuyordu. Bosna Hersek’in takımızı zaman zaman çok zor durumlara düşürdüğü anlar da oldu.. Ancak savunma anlayışız ve topu orta sahada tutarak hücuma yönelmemiz rakibi etkisizleştirdi. Sarı kart cezalı Volkan’ın yerine oynayan kalecimiz Rüştü’ye önemli bir iş düşmediğini de bu arada belirtmekte yarar vardır.

Türkiye maça büyük bir stres altında başladı. Böylesine öneli bir maç öncesi Fatih Terim’in istifa edip etmeyeceği tartışılıyordu. Böyle oyunca da Fatih’te baskı altında ve sıkıntılıydı. Tribün desteğine rağmen tüm futbolcularda olan heyecan açıkça kendini hissettiriyordu. Rakip kaleye gidemiyorduk. Bu durum Arda’nın vermiş olduğu pas ile Nihat’ın sütunun 22. dakikada kalecide kalmasına kadar sürdü. Takımımızın bir an önce golü bulma isteği gerçek oyunu oynamalarına engelliyordu. Ancak golün gelmesi gecikti. Tâki, ilk devrenin bitimine birkaç dakika kalana kadar... Hamit Altıntop ile Arda’nın götürdüğü akında Nihat topu çok yakın yakaladı ve kalecinin uzanamayacağı köşeye vurdu; 1-0.

İkinci yarıda takımımız hem skoru korumak istiyor, hem de kalesinde tehlike görmek istemiyordu. Bu bakımdan da takım bir türlü rahatlayamadı, goller kaçırdı. Bayern Münih’te forma şansı bulan Hamit Altıntop’un akıl almaz biçimde vurup dışarı attığı toplar, maçın sonlarına doğru kaleci ile karşı karşıya kalan Tuncay’ın vuruşu, Nihat’ın yan ağlara takılan şutu maçı izleyenleri bir türlü rahatlatamadı. Bunda büyük olasılıkla Ali Sami Yen’in zemininin çok kötü oluşu, topun zaman zaman yönünü değiştirdiği de görülüyordu.

Türkiye sonunda zoru başardı ve finallere katılma hakkını elde etti. Ancak Türk Milli takımı işi son maça bırakmamalıydı. Yunanistan’ın yedi puan ardından, Norveç’in de bir puan önünde ikinci sırayı almak ne derece başarıdır bilinmez... Oysa Türk Milli Takımı’nın bulunduğu C grubu öylesine güçlü takımlardan oluşmuyordu. Türkiye sayısız puanları zayıf takımlara vermemiş olsa, kendi evinde tarihinde ilk kez Yunanistan’a yenilmemiş olsa grubun
lideri olması işten bile değildi.

Zafer sarhoşluğunu bir taraf atıp bazı gerçekleri de görmemiz lazımdır.

Örneğin Ali Sami Yen Stadı’nın bu maç için seçilmesi yanlıştı. Statta yeterli seyirci toplanamamıştı. Böylesine önemli maç zemini çok daha düzgün Rüştü Saraçoğlu veya İnönü Stadında oynanmalıydı. Seyirci azdı. Fatih Terim’in seyirci değil, taraftar istiyoruz sözünün ne derece yerinde olduğu görüldü. Daha doğrusu takımızı tribünlerden beklediği desteği alamadı da bir gerçektir.

Fatih Terim’e artık kimse toz kondurmayacak ama yine de bu maçta da yine yanlışları oldu. Uzun ve sağlam Bosna-Hersek savunması karşısında Semih yetersiz kalınca rakibi her zaman dağıtan Mehmet Yıldız veya Gökdeniz‘i sahaya süreceği yerde kendi takımında forma şansı bulamayan Sabri’yi oyuna alması şaşkınlık yarattı. Bundan sonra ortaya Hamit’i onun yerine de Sabri’yi yerleştirdi. Bence Sabri’nin oyuna alınması Terim’in bu maçta yaptığı en büyük yanlıştı. Bu maçta da acaba Feldkamp’a gönderme mi yapıyordu.

Bilemeyiz....

Hamit eski formunda değildi, ancak Terim onu değiştirmeyi nedense göze alamadı. Oysa maçın ikinci yarının hemen başında Hamit’in yerine Gökdeniz alınmış olsa takım sağ kanatta Gökhan Gönül ile birlikte çok daha rahat işleyecekti. Ama Terim nedense bunu göremedi veya görmek istemedi.

Fatih Terim maç sonunda “Ben bir söz verdi. Gruplardan çıkacağız ve finallerde de önemli işler yapacağız” diyor.

Avrupa 2008 finallerinde bu futbol yapısı ile çıkacak olursak işimiz çok zor... Önümüzde uzun bir zaman var takımın iskeletini daha bir yerinde oturtup belirli bir sistem üzerinde çalışmalıyız Beğensek de beğenmesek de Fatih Terim ile devam etmek zorundayız... Fatih Terim. hataları ve sevapları ile başladığı işi bitirmek zorundadır. Türk spor basını da ondan yana olmalıdır.


erdemyucel2002@hotmail.com 

Yayın Tarihi : 22 Kasım 2007 Perşembe 10:16:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?