15
Haziran
2024
Cumartesi
SPOR

Türkiye 1. Süper Liginde İlk Yarı Sona Erdi

Türkiye 1. Süper Liginin ilk yarısı, Fenerbahçe’nin liderliği ile sona ererken Galatasaray’ın dört puan geriden de olsa amansız takibi sürüyor. Diğer takımlar ise şampiyonluğun bu iki takım arasında süreceğine inanmış olarak zirveyi onlara bıraktıklarının görüntüsünü açıkça veriyorlar. Beşiktaş’ın ligi götürecek yıldız futbolcusunun olmayışı, Galatasaray’ın yetersiz kadrosu, üçüncü sıradaki Kayseri’nin tecrübesizliği, Fenerbahçe’nin bu ligi götüreceğini açıkça gösteriyor. Ligin ikinci yarısında bu iki takım arasındaki takip sürerken asıl sorun düşme hattında yaşanacağa benziyor.

Fenerbahçe ilk yarının son maçında ligde kalma savaşı veren Denizlisporu 6-2’li sonuçla yenerken yine de ilk yarıdaki futbolu göz doldurmadı. Ne var ki, ikinci yarıda Appiah ve Aurello orta sahadaki çabaları hem ileri hem geriye destek vererek, takımının sonuca çok kolay gitmesini sağladılar. Bu arada haftalardır sözünü ettiğim, maçın sonlarına doğru oyuna alınan Semih bir anda yıldızlaştı. Semih attığı 4 golle takımının galip gelmesinde en büyük etken oldu. Semih’e bir türlü şans vermeyen C.Daum bile onun hakkını kabul etmek zorunda kalarak; “Oynadığı dakikalara, attığı gollere bakıldığında Türkiye’nin en tehlikeli santraforu” demekten kendini alamadı. Nobre ve Anelka varken bir türlü Semih’ten yararlanmayı düşünmeyen teknik direktörün bu sözleri uzun süredir takımının oyuncuları yeterince tanımadığının bir nişanesi değil de nedir? Türkiye’de takımların yabancı oyuncu sayısının arttırılması konusunda çeşitli polemikler yapılıyor. Real Madrid, Barselona, Milan gibi takımlar örnek gösteriliyor. Oysa kabul etmeli ki, yabancı oyuncular Türkiye’deki bazı yetenekli oyuncuların kendisini göstermesini engelliyor. Bunun tipik örneği de Semih idi ve nitekim bunu da cumartesi günü gözlerimizle görebildik. Gençlere yönelmeyen, günü kurtarmakla yetinen Daum oyunun sonlarına doğru Zafer Biryol ile Olcan’ı ve Can’ı oyuna sokarak onlara da şans verdi. Oysa kalan dakikalar çok azdı...

Her şeye rağmen ilk yarının son haftasında Fenerbahçe kendisine gönül verenleri gole doyurması kadar Semih gibi bir yıldızı da kazanması büyük başarı idi.

Galatasaray ilk yarının son haftasında zorlu bir deplasmandan, 3.sıradaki Kayserispor’dan çok zor da olsa üç puanı almasını bildi. Başka bir deyişle üç puanı aslanın ağzından kaptı. Ligin başından bu yana her iki takımın rakip kaleyi böylesine şut yağmuruna tuttuğu bir maça şahit olmadık dersek sanırım yalan söylememiş oluruz. İstatistikler bu maçta kalelere 41 şut atıldığını bunların dördünün gol olduğunu söylüyor. Galatasaray bu galibiyetini her şeyden önce kaleci Mondragon’a borçludur. Maçın hemen başında başlayan Kayseri hücumları karşısında Mondragon kalesinde sözcüğün tam anlamıyla devleşti, belki de futbol yaşamının en güzel oyununu ortaya koydu.

Bu maçta Galatasaray’ın oyunu nasıldı? diye sorulsa buna olumlu bir yanıt vermek gerçekten güç olur. Gerets’in hesabı haklı olarak üç puanı alıp bu deplasmandan zararsız çıkmaktı. Bu yüzden de takım üzerinde maç süresince önemli bir değişikliğe gitmedi. Takım olarak güçlü değildi. Ne var ki Kayseri’nin genç futbolcuları karşılarındaki takımın biraz da isminden ürktüler, İliç’in üzerinde sürekli Kamber’i oynatınca takımdan bir oyuncu eksilttiler ve orta sahayı rakibe kaptırdılar. Kayserililer biraz gergin biraz da şansızdılar. Bu şansızlık daha başında Gökhan’ın golle ortaya çıktı. Bu arada Galatasaray’da Orhan ile Ayhan, Song ile Yalçın’ın uyumuna da dikkat çekilmelidir. Kısacası Kayseri’deki iki sarı kırmızılı takımın maçında başta gol olmak üzere futbol adına ne ararsanız vardı.

Bu yıl istikrarsız sonuçlar alarak lige başlayan Beşiktaş ile yönetimdeki olumsuzluklar ve kongreden etkilenen Trabzon arasındaki maçın yıldızı Yattara idi. Beşiktaş savunmasını sağ tarafını sürekli delip geçen Yattara’nın vuruşunu tamamlayan Adem Trabzon’un l-0 galip gelmesini sağladı. Fenerbahçe ve Galatasaray’dan sonra onlara bir de Trabzon yenilgisini ekleyen Beşiktaş, bu yıl sözcüğün tam anlamı ile istikrarsızlığın örneğini ortaya koydu. Ligin arasında sanırım Beşiktaş’ta sular pek durulmayacak; liderden 20 puan geride kalan Beşiktaş ikinci yarıya, eskilerden arınmış yeni bir takımla girmek zorundadır. Diğer taraftan 54.Olağan Genel Kurlu ile Nuri Albayrak dönemini resmen başlatan ve ligi 8.sırada kapatan Trabzon ikinci yarıda yükselişe mi, yoksa daha da düşüşe mi geçecek, hep birlikte göreceğiz.
Türkiye 1.Süper liginin son haftasında Malatyaspor haftalardır gördüğü korkulu rüyadan Gaziantep 2-0 yenerek kurtuldu ve puan cetvelinde sıraya yükseldi. Ankaragücü ile haftalardır düşüşe geçmiş olan Sivas 0-0 sonuçla yasak savar futbol ortaya koydular. Ligin düşme hattındaki Rize 90+5’de attığı golle Gençlerbirliği karşısında 1-1’lik beraberliği çok zor kurtarırken, diğer Karadeniz takımı Samsunspor Diyarbakır ile golsüz beraberlik, Ankaraspor- Kayseri Erciyes 1-1, Konya da Manisa ile aynı sonuçla berabere kaldılar.

Önümüzdeki hafta ise ligin yerini Türkiye Kupası maçları alacak. Kupaya katılan takımların futbolcularına dinlenme hakkının tanınmaması bir yana asıl heyecan yeni transfer çalkantılarında ortaya çıkacak. Bir çok takımda elindeki faydalanamadığı oyuncuları nasıl satabileceklerini düşünecekler...

Erdem Yücel

Yayın Tarihi : 19 Aralık 2005 Pazartesi 12:17:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?