1
Mayıs
2025
Perşembe
SPOR

Türkiye Moldova Engelini Çok Kolay Aştı


Avrupa 2008 elemelerinde Milli Takımımız Frankfurt Commerzbank Arena Stadında seyircisiz oynadığı maçta Moldova’yı 5–0 yenerek gol averajı ve dokuz puanla ilk sıraya yerleşti. Yunanistan’ın Bosna Hersek’i 4–0 yenmesi, Norveç’in de altı puanı olması, önümüzdeki yıl büyük bir sürpriz olmadığı takdirde ilk üç arasında mücadelenin daha da hız kazanacağının işaretleridir. Seyircisiz bir maçımızın kaldığını da belirtmemizde yarar var sanırım. 24 Mart 2007 ‘de Yunanistan ve 28 Mart 2007 Norveç ve 2Haziran 2007 Bosna-Hersek maçları şimde çok daha önem kazandı. Türk Milli Takımının bulunduğu C Grubunun her türlü sürprize açık olduğu unutulmamalıdır. Nitekim Malta’nın Macaristan’ı 2–1 yenmesi de bunun en güzel örneği oldu.

Milli Takımımız Moldova’yı normal şartlarda yeneceği düşünülüyordu. Ancak 5-0’lık sonucu ve son maçları dikkate alındığında Hakan Şükür’ün böyle bir atak yaparak dört gol atacağı da kimsenin aklına gelmiyordu.

Milli takım oyuna çok kötü başlamış, top kayıpları çok fazla idi. Bu durum televizyonlarda maçı izleyenleri endişelendirmişti. Savunma ağırlıklı Moldova’nın zaman zaman yaptığı ataklara savunmamızı güç duruma sokmuş, başta Arda olmak üzere ileri adamlarımız geriye yardıma gelmişti. Kısacası Türk Takımı başlangıçta oyunu kontrolü altına bir türlü alamamıştı. Bununla beraber yine de Hamit ve Arda iki kez rakip kaleyi yoklaması ileride bir şeyler olacağını gösteriyordu. Nitekim beklenmedik gol Sabri’nin sağdan ortası ve Hakan Şükür’ün kafası ile geldi. Ardından Arda’nın ceza sahasında gole giderken düşürülüşü ile kazanılan penaltıyı Hakan Şükür gol çevirince Moldava oyundan düştü ve Takımımız hâkimiyeti ele aldı. İkinci yarıda bambaşka bir Milli takım seyrettik. Son haftalarda sürekli eleştirilen, son vuruşu yapamayan Hakan Şükür belki de hayatının maçını oynadı ve bende dahi olmak üzere kendisini eleştirenlere en güzel yanıtı attığı dört gol ile verdi. Moldova ise ara sıra da olsa yaptığı ataklarla kalemizi zorladığı da ileride oynayacağımız maçlarda akıldan çıkarılmamalıdır. Rüştü birkaç gollük vuruşu önleyerek kendisine yapılan eleştirilere bir bakıma cevap verdi. Takımımız bu maçta daha farklı bir sonuca da gidebilir, Rüştü olmasa kalemizde bir iki gol de görebilirdik...

Fatih Terim yönetimindeki Türk Takımı, artık küçük takım yok düşüncesinden uzak olarak rakibi küçümsemeden oynadı. Oyun disiplininden kopmadı, kenar yönetiminde Fatih Terim takımı çok iyi idare etti, zamanı geldiğinde oyunu yavaşlattı, zamanı geldiğinde de hızlandırdı. Takımımızda kötü oyuncu yoktu, hepsi çok iyi bir futbol ortaya koydular, içlerinden sivrilenleri sayabilmek çok zor. Ancak Gökhan Zan ile Servet’in uyum içerisinde olması bu maçta da açıkça görülüyordu. Sabri’nin artık yerini bulan ortaları, solda İbrahim Üzülmez’in bitip tükenmeyen mücadelesi, hem ileriyi hem geriyi kontrol etmesi ile sol kanat zafiyetini ortadan kaldırdı.. Arda’nın belirli bir yere çakılı kalmaması, Tuncay’ın enerjisi, Hakan Şükür’ün fırsatçılığı takımın böylesine güzel olmasında başlıca etkenleri idi.

Milli Takım 2006 yılı maçlarını bu sonuçla kapattı ve 2007’de umutla baktı. 



erdem@kenthaber.com

Yayın Tarihi : 12 Ekim 2006 Perşembe 15:30:12
Güncelleme :13 Ekim 2006 Cuma 12:37:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?