19
Mayıs
2024
Pazar
SPOR

Türkiye’nin Olmadığı Dünya Kupası Başladı

Futbolseverlerin uzun süredir beklediği 19. Dünya Kupası Güney Afrika’da beş kıtadan 32 ülkenin mücadelesi ile başladı. Müsabakalar Güney Afrika’nın 9 ayrı şehrinde 10 ayrı statta yapılıyor. Futbolcuların beğenmediği Adidas’ın Zulu dilinde kutlama anlamına gelen ”Jabulani” isimli topu şampiyonanın en çok konuşulan konusuydu. Bu topun üzerinde Güney Afrika’da konuşulan 11 ayrı dili simgeleyen 11 renk bulunuyor. Oynanan maçlarda Güney Afrika’nın sinek vızıltısını andıran “vuvuzela” sesine alışkın olmayanları şaşırttığı kadar rahatsız ettiği de söyleniyor. Vuvuzela karşıtları bu sese karşı internetlerde “Banvuvuzela com” diye yasaklanmasını isteyen bir de site kurulmuş…

Dünyanın en büyük ve en anlamlı futbol şöleni açılışı 88.000 kişilik Soccer City’de, yerel müzik dansların eşliğinde başladı. Güney Afrika’nın efsanevi lideri, 91 yaşındaki Nelson Mandela, torunun 13 yaşındaki çocuğunu şampiyonanın açılışı onuruna yapılan Shakira konseri dönüşünde trafik kazasında yitirmesi üzerine, acısından katılamadı.

Türkiye ne yazık ki bu şampiyonada bulunmuyor. Oysa çok kolay bir eleme grubunda olmasına rağmen bir türlü takımın iskeletini kuramayan, teknik hatalar sonunda beklenmedik puanları kaybetti ve sonunda da şampiyonanın dışında kaldı. Türkiye bu futbol şöleninin artık TRT 1 ve HD kalitesinde D Smart’ta televizyonlarda izleyecek, oradaki futbolu kaleci hatalarından kaynaklanan golleri gördükten sonra herhalde şampiyona dışında kalmasına neden olan teknik heyetimize övgüler (!) yağdıracaktır.

Türkiye’nin tesellisi Türkiye’de futbol yaşamını sürdüren Avustralyalı O.Neill, Uruguaylı Lugano ile Meksikalı Giovanni Dos Santos’u görmek olacaktır. Onların yanı sıra İsviçre Milli Takımında, Türk asıllı Hakan Yakın, Gökhan İnler, Eren Derdiyok ile Alman Milli Takımı oyuncularından Mesut Özil ile Serdar Taşçı ile övüneceklerdir !.. Türkiye’de bir süre top koşturan Fransız Ribery ve Anelka’yı da onlara katabiliriz. Belki de bu iki futbolcu için Ribery’i Galatasaray’dan kaçırdık, Anelka içinde Fenerbahçe’de başarısızdı diyenler çıkacaktır!.. Kuşkusuz, bunun nedenleri düşünmeyeceklerdir!..

Futbolumuz bir başka üzücü yöne de şampiyonada Türk Milli Takımının olmayışı kadar Türk hakemlerinden hiç birisine görev verilmeyişidir, Yanlıca 36 yıl önce 1974 Dünya Kupasında Batı Almanya-Şili maçında Şilili Calos Caszely’e kırmızı kart göstermiştir. Bu kart Dünya Kupasında gösterilen ilk kırmızı kartıdır.

Şampiyonanın açılışını Güney Afrika ile Meksika yaptı ve bu maç karşılıklı atılan gollerle 1–1 sonuçlandı. Galatasaray’da oynardı oynamazdı tartışması yapılan Giovanni Dos Santos maçın yıldızıydı. Tek kelime ile harikalar yarattı, O’nu seyretmek için sanırım Meksika’nın hiçbir maçını kaçırmamaya çalışacağım. Ardından gruplarının favorisi Fransa ile Uruguay golsüz berabere kalırken, yakından tanıdığımız Anelka ile Lugano sık sık karşı karşıya geldiler.

Arjantin’in 1–0 galip geldiği Nijerya maçında oynanan futboldan çok Arjantin Teknik Direktörü, dünya futbolunun gelmiş geçmiş süper yıldızı Maradona dikkat çekiyordu. Saha kenarında kendine ayrılan yerde adeta yerinde duramıyor, sanki oynayanlar arasındaydı. Dünya yıldızlar topluluğu olan Arjantin, orta alan ile ileri uç arasındaki Messi tek kelimeyle harikaydı. Ancak biraz şansızlık, biraz da Nijerya kalecisi Enyeama’nın başarısı ona gol imkânı vermedi Arjantin’in en iyisi olan Messi’nin yanı sıra atığı kafa golüyle bir başka yıldız Heinze’nin hakkı yenmemelidir. Fizik olarak çok güçlü olan Nijerya’nın eski şampiyonalardaki görüntüsünden uzak olduğu da görülüyordu.

Şampiyonanın ilk maçlarında Güney Kore adeta durmadan çalıştı ve Yunanistan’ı 2–0 yenerken adeta rakibine bir futbol dersi verdi. İngiltere çok kolay geçeceği sanılan Amerika karşısında beklenmedik şekilde bocaladı ve 1–0 önde olmasına rağmen futbol tarihine geçecek bir kaleci hatasıyla maçı 1–1 bitirmek zorunda kaldı Oysa İngiltere Rooney, Heskey ve Gerrard üçlüsüyle rakibi adamakıllı bunaltmış daha 4. dakikada golü bulmuştu. Hollanda-Danimarka maçı beklenenin dışında futbol yönünden ortaya pek bir şey koyamamasına rağmen portakallar maçı 2-0 kazanmayı bildi.

Almanya- Avustralya maçı ise bol gollü oluşu kadar Mesut Özil’in mükemmel futboluyla Alman takımında göz dolduruyor, adeta beyniydi.. Bu futbolcuyu Almanya’ya kaptıran Türk Mili Takımının anlı şanlı yöneticilerine ne denir? Bilemem… Almanya’nın 4-0’lık galibiyetinden sonra Gana’nın Sırbistani, Slovenya’nın da Cezayir karşısında kaleci ikramıyla 1–0 ‘lık galibiyetleri izleyenlere pek de zevk vermedi.

Güney Afrika’da futbol şöleni yaşanırken Türkiye bunlardan uzak yabancı ve yerli futbolcu transferleriyle uğraşıyor. Alınan her yabancı futbolcu Türk Milli Takımını biraz daha engelliyor…

erdemyucel2002@hotmail.com
 

Yayın Tarihi : 14 Haziran 2010 Pazartesi 16:55:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?