U 21 Turnuvaları Ve Transfer

Süpr Ligin bitmesinden sonra spor gündeminde transfer dedikoduları, klüp değiştirenler ve yeni futbolcu arayışları yer aldı. Oysa aynı günlerde dünya futbolunun gündeminde iki önemli olay vardı. Nedense bunlara bizim spor basını önem vermedi. İsveç’te Avrupa U 21 Futbol Şampiyonası yapılıyordu. Türkiye bu şampiyonalardan yalnızca birine, 2000’de katılmış ve hiç puan alamamıştı. Bu yıl ise U 21 elemelerinde Belarus karşısında bireysel hatalar sonucu başarılı olamayarak finallere katılamamıştı. İleriye dönük olan bu turnuva Avrupa televizyonlarında yayınlanırken bizim yayın anlayışı onu bile yapamadı. Kısacası ileriye dönük futbolcuları yetiştiren turnuvayı önemsemedik. Tek tesellimiz ise hakemlerimizden Cüneyt Çakır’ın orada olmasıydı.

Fransa’da Toulon Gençlik Festivali kapsamında her yıl düzenlenen Gençlik Turnuvasına ise geçtiğimiz yılın aksine katılamadık. Bu turnuvada da tesellimiz hakem Özkahya’nın düdük çalmasından öteye gidemedi.

U 21 Turnuvaları A Milli Takımlarına yeni yıldızlar kazandıracağından ötürü son derece önemlidir. Türk Milli Takımlarının yeni oyuncular bulamayışındaki eksiklik de buradan kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra klüp takımlarımız alt yapılar yerine astronomik ücretlerle yabancı futbolcu pazarlarına yönelmesi de genç yıldızları ortaya çıkaramamaktadır.

Kuşkusuz bu yılın astronomik transferini Mehmet Topuz yaparken Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın da arasını açtı. Mehmet topuz’un Fenerbahçe gibi yıldızlar topluluğu bir takıma katkısı ne olur, bilinmez… Fenerbahçe Mehmet topuz’a yedi milyon Euro öderken yanına da eşantiyon! Olarak Ankaragücü’nden aldığı Gökhan Emreciksin’i verdi. Ankaragücü’nde başarılı, Fenerbahçe’de başarısız olan Gökhan Emreciksin’in Kayseri’ye ne verebileceği de tartışılır…

Fenerbahçe’nin Topuz’a ödediği astronomik rakam bir anda futbolcu pazarını da alt üst etti. Bu ödemenin takımların mali dengesini karıştırdığı, birtakım çekişmelere de yol açtığını yaşanan örneklerle yıllardır hep gördük. Bu arada sözleşmeleri biten bazı futbolcuların da spor basını aracılığı ile beni falanca istiyor, beni yurtdışından filanca istiyor gibi fiyat artışlarına gittiklerini de bilen biliyor.

Transferin beklenmedik olayını ise Beşiktaş’tan Galatasaray’a transfer olan Gökhan Zan yaptı. Büyük olasılıkla bu oyuncunun sarı-kırmızılı formayı giymesi önümüzdeki sezon Beşiktaşlıların tepkisi ile karşılaşacaktır. Ancak, taraftarın bilmesi gereken ve hep göz ardı edilen bir noktaya da bir kez daha parmak basmak isterim. Türkiye’de futbol amatör değil profesyoneldir. Maddi kazanç forma aşkının önündedir. Ülkemizde 30 yaşını biraz geçiren futbolcularımızın geleceklerini garantiye alabilmeleri için iyi bir transfer yapmaları da doğaldır. Avrupa’da takım değiştiren futbolcular hiçbir zaman eski kulüp taraftarlarının tepkileri ile karşılaşmaz. Oradaki taraftarlar futbolun amatör değil profesyonel olduğu bilincindedir.
 

erdemyucel2002@hotmail.com