Türk futbolu gelişti mi?
Yerinde mi sayıyor?
Yoksa geriliyor mu?
Kuşkusuz, bu ne biçim sorular diyenleriniz çıkacaktır… Yerden göğe kadar haklısınız. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım… Son yıllarda kulüplerin alt yapılarından yetişip yıldız olan kaç futbolcumuz var diye düşünelim. Öncelikle Arda Turan, Emre Belezoğlu ve Volkan Demirel diyenleriniz olacaktır… Buna karşılık alt yapıdan yetişen, kendi takımında yer bulamayarak başka takımların yıldızı olan veya yok olup silinen kaç futbolcu olduğunu hiç düşündünüz mü?
Galatasaray’ın alt yapısından yetişen, kendi takımında yer bulamayan Arda, Manisa’ya gitmemiş olsaydı bugün ondan söz edebilir miydik?
Emre Belezoğlu için söyleyecek sözümüz yok; bence o bir istisna… Yine de Avrupa’nın önde gelen iki kulübüne gitmemiş olsaydı ne olurdu?
Volkan Demirel, Kartal’da futbola başlamış, şansı yaver gidip biri onu bulmuş ve Fenerbahçe kalesine geçmiş… Hakkıyla da bu kaleyi koruyor… Ya arkasında bekleyen, Milli Takıma çağrılan, kurtardığı penaltı ile Fenerbahçe’yi şampiyon yapan Mert’i ne bekliyor?
Kulüplerin alt yapılarında sivrilen, kendi takımında pek az şans tanınan pek çok futbolcu başka takımlarda oynuyorlar… Bunlar neden kendi takımlarında hakları olan yer edinemediler? Bir Olcay örneğini gösterebiliriz… Yetiştiği Fenerbahçe’de şans bulamadı ve Gaziantep’te yıldızlaştı… Olcay neden Fenerbahçe’de yıldızlaşamadı?
Bütün bunların altında Türk futbolunun geleceğini düşünmeyen, yabancılara yönelik anlayış yatıyor. Profesyonel kulüplerde alt yabancı oyuncu oynatılması futbolumuzun gelişmesinde, yeni yıldızların ortaya çıkmasında en büyük engeldir.
Kuşkusuz, futbola meraklı olanlarımızın çoğu gazetelerin spor sayfalarında yeni alınacak yabancı futbolcuların isimlerini okuyordur… Günlerdir spor basını onlarla ilgili; Maddi durumu yerinde olan kulüplerin yöneticileri yurt dışında mekik dokuyor; kimi Avrupa’da, kimi Güney Amerika ‘da kimi de Afrika’da… Takımlarına futbolcu arıyor… Anadolu’da yetenekli, futbola yatkın yığınla genç var; siz onları arayan, Anadolu’yu dolaşan yönetici veya teknik adam hiç gördünüz mü?
Spor basınına bakın kimlerin isimleri var?
Kimlere kaç para verileceğinden söz ediliyor?
Hangi yabancı için geldi gelecek deniliyor?
Fransız Dıara yıllak altı milyon Euro istemiş…
Marsilya Sportif Direktörü Jose Anigo’nun trasferinin on bir milyon Euro’ya biteceğini söylemiş…
Atletico Madrid’in üç oyuncusu Forlan, Reyes ve Ujfalosi için Eurolar havalarda uçuşuyor… Adamlar burun kıvırıyor…
Bursaspor, İvankov ile yollarını ayırdıktan sonra aradığı kaleciyi İngiltere’de bulmuş, West Bromwich’in kalecisi Scott Carson ile üç yıllığına anlaşmış… Şimdi sormak gerekmez mi; İvankov’un olmadığı zamanlarda oynayan Yavuz kötü bir kalecimiydi?
Trabzon’un Weserlo’dan aldığı Brezilyalı Paulo Henrique İstanbul’a gelmiş kalabalık bir taraftar tarafından karşılanmış… Yine Trabzon Polonyalı Adrian Mierzejewski’yi kadrosuna katarken sekiz milyonluk bonservisini beş milyon Euro’ya indirmiş!..
Büyük başarı, kutlanmalı!..
Diğer taraftan yıllardır Trabzon’un kalesini koruyan, sonra yerini Onur’a kaptıran Tolga, arkadaşının sakatlanması üzerine kaleyi yeniden devralmış ve büyük başarı kazanarak Milli Takıma yeniden seçilmişti. Tolga boş mukaveleye imza atmış!...
Bunları okuduktan sonra elde olmadan düşünüyoruz; bu savurganlık niye?
Türk futbolcuları yeteneksiz mi? Oysa Avrupa’da yetişmiş, gurbetçi dediklerimiz ailelerinin çocukları orada takır takır futbol oynuyor. Hem Avrupa Milli Takımlarında hem de en ünlü kulüplerinde… Onlar futbolcu yetiştiriyor, bizler ise harcıyoruz. Bütün mesele de burada düğümleniyor… Onların yetiştirdiği futbolcuları bu arada bizimkiler ikna edebilirlerse takımlarına katmaya çalışıyor…
Türk Milli Takımının başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Bütün mesele de Türk futbolcularının yabancıların gölgesinde kalmaktan kaynaklanıyor. Milli Takıma çağrılan futbolculara bakın hepsi Avrupa’da futbol okullarından, iyi antrenörlerin elinde yetişmiş Türk asıllı futbolcular…
Sorun yukarıda da değindiğim gibi burada düğümleniyor. Yabancılara gösterdiğimiz ilgiyi kendi öz çocuklarımıza göstermiyoruz…
Yabancı futbolcular havaalanında görmedikleri ilgiyle karşılaşıp şaşırıyor, “vay biz neymişiz be!” diyorlar… Ayrıca onlara ödenen yüksek ücretlerin karşılığı aynı takımlardaki Türk futbolcuları arasında ikilik yaratıyor. Belki de, bu kadar para aldılar takımı onlar kurtarsın deniyor..Böyle olunca da başarısızlıklar birbirlerini kovalıyor ve gelenler mucize yaratamayınca ters yüz edilip gönderiliyor, verilen paralar da boşa gidiyor…
İşte bizim futbol politikamız…Yabancılar el üstünde yerliler tu kaka!...
erdemyucel2002@hotmail.com
5-10 Haziran tarihleri arası portekizdeydim.Qarişmayı önüme gelene sordum lizbonda inanın kimse tanımadı.