Yarışma çılgınlıklarına yakında bir yenisi daha ekleniyor; “şanslı” izleyicilerin estetik ameliyatla yepyeni bir görünüme kavuşacağı bir televizyon şovu...

  Televizyonun, beynini fazlaca yormak istemeyen ve/veya okumaya,tiyatroya gitmeye,sohbet etmeye vakit ve nakit ayıramayan insanların hayatında önemli bir yer işgal ettiğini biliyoruz. Bu durumun da görsel medyanın rantını doğru orantılı olarak artırdığı da bir gerçek. “Birilerinin” birilerini gözetlediği; yurdun “ses harikalarının” seçildiği, “sevimli katılımcıların baş göz edildiği” yarışmaların ardından yakın bir geçmişte de, “biz genç yetenekler yetiştiriyoruz,hatta bunu sanatçılar vasıtasıyla yapıyoruz” tadında yarışmalar girdi “hayatımıza”... Zira, “ben televizyon izlemeyerek kurtuluyorum bunlardan” diyenler de ne kadar yanıldıklarını aldıkları gazetelere göz atarken görmekteler. Medyada tekelleşme sonucu her kanalın bir gazetesi, her gazetenin bir kanalı olması durumu,bu yarışmalardaki “son derece mühim gelişmelerin” gözümüze gözümüze sokulmasına yol açmakta...

   Tiyatro kökenli hocaların görev aldığı “yetenek yetiştirerek vatana millete büyük hizmette bulunan” yarışmalar da insanların en çok ilgisini çekecek yönlere kayıyor yavaş yavaş: gönül ilişkilerine. Gazetenizi alıyorsunuz elinize, önemli haberlerin yer alması gereken bir yerde “haydi hayırlısı” diye bir başlık... Detayı okuyorsunuz; efendim yarışmacı bilmem kim diğer yarışmacı bilmem kime ilgi duyar gibiymiş,haydi hayırlısıymış... Bu kadar sığ, bu kadar seviyesiz, bu kadar utanç verici boyut almakta “yarışma furyası”. İnsanların beyinleriyle dalga geçecek kadar ileri gitmekte.Nasıl olsa bu yarışmalara harıl harıl SMS yollayan ve kanallara trilyonlar kazandıran insanlar var değil mi, gerisi önemli değil...

   Ve artık ne yapsam da ratingleri artırsam diye şaşıran kanal yöneticileri, orijinali     Amerika’da yayınlanan “şanslının estetik ameliyat kazanacağı” bir yarışmayı yayınlamaya hazırlanıyor...Yaratıcılıkta, yayıncılıkta zirve! Arıyorsunuz, estetik ameliyat oluyorsunuz...

   Benim merak ettiğim, belli durumlarda yaptırımlarını hiç esirgemeyen RTÜK, ne zaman bu seviyesizliğe son verecek? Popüler kültürün insanlara “ya dış görünüşün ilgi çekicidir,ünlüsündür ya da hiçsindir” fikrini dayattığı bilinen bir gerçek; ama bu son yarışma gerçekten çok tehlikeli durumlar doğurabilir... Bu ülkede 70 milyon insan yaşıyor ve kimileri şu ya da bu şekilde görünüşünden memnun değil.. İnsanlara bu umudu verdiğiniz, çok azının da isteğini gerçekleştirdiğiniz zaman bu şansı (!) elde edemeyenlerin yaşayacağı düş kırıklığını varın bir düşünün...

   Gözetlenilene,evlendirilene,pop yıldızı adaylarına oy verilen yarışmaların “dedikodularının” nasıl yapıldığını; kelli felli yaşlı başlı insanların günlerce bu yarışmalardaki “Brezilya dizisi tadındaki” olayları nasıl harıl harıl tartıştığını yazılı ve görsel basında hepimiz gördük. Merak ediyorum, bu yarışma için nasıl “geyikler” döndürülecek? “A yok vallahi, Ayşe Hanım’ın burnu patlıcan gibi,bence burnunu hiç düzgün yapamamışlar”, “Haklısın,bir de kulakları biraz kepçe kalmamış mı?”, “Yarışmacı Semra Hanım çok dedikodu yaptı bak,ameliyattan sonra gıdısı eskisinden de sarkık olmuş, tavuk gibi”...

  Bu programları hazırlayanların elbette bir amacı var, daha çok para kazanmak; ama bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için bizlere ihtiyaçları var, yani muhteşem yaratıcılıklarını (!) izlememize ve oylamamıza... Biraz beynimizi kullanalım derim.Acaba sonunda beyin estetiği de mi yapılacak bu programların sonunda?