Adana milletvekilleriyle geleceğini arıyor

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Vahit Kirişçi, tarımsal ürün cenneti Türkiye'nin en büyük sıkıntısının ürettiğini pazarlayamaması olduğunu bildirdi.

Çukurova Genç İşadamları Derneği'nin (ÇUGİAD) düzenlediği "Adana, Milletvekilleri ile Geleceğini Konuşuyor-2" konulu toplantıda konuşan Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, Türk insanının her söyleneni işitip, gerçekleri de bizzat yaşadığına işaret ederek, "Bizim idare sistemimizde merkezi hükümet ve yerel yönetimler var. Yerel yönetimler içerisinde de belediyeler ve il özel idareleri var. Milletvekillerinin bir icra görevi olmadığı gibi sadece konuşulan konuları ve yaşanılan sorunları, şehrin vizyonunu geliştirmek ve bunun gereklerini yerine getirmek adına sadece ricacı olabilir" dedi.

Hükümet olarak olaylara bakışlarının bu ülkenin müteşebbis ruhunu geliştirmek, güçlendirmek, üreten insanların ürettiklerinin karşılığını almış olmasını sağlamak olduğuna işaret eden Kirişççi, "Sadece üretmekle yetinmenin doğru olmadığını, üretim kadar bunu pazarlamanın da gerektiğini onlara temin etmek adına bir takım yasal düzenlemeleri gerçekleştirmiş bir iktidarız.

Adana'mız bereketli toprağı, müsait iklimi ve gerçekten sahip olduğu bitki çeşitliliği ile önemli bir coğrafyadadır. Ama bu coğrafyada üretilenler düzgün bir pazarlama sistemi olmadığı için üreticinin başına hep bela olmuştur. Şayet bu ülkede 2003-2004-2005 yıllarında ve bundan sonraki yıllarda da geçmişteki politikaları devam ettirecekse, o zaman geçmişteki insanların hiçbir kabahati yoktur. Burada bir dönüşümün yaşanması gerekir. AK Parti iktidarı çıkardığı yasalarla bunu temin etmiştir" diye konuştu.

"BİZİM ABD'Yİ DEĞİL KENDİ KENDİMİZİ YENİDEN KEŞFE İHTİYACIMIZ VAR"
3 Kasım Seçimleri sonrası yaptıklarını da sıralayan Kirişçi, "Herkes bilir, dünyanın artık çok nadir ülkelerinde ki, rejimlerini dünya nüfusunun önemli bir ekseriyetinin kabul etmediği, benimsemediği ülkelerde asla göremeyeceğiniz sistemler, tarımsal desteklemeler, destekleme alımları, bunların yapısı, formatı, biçimi ortada. Biz bir lisanslı depoculuk kanunu çıkardık. Bugün Türk çiftçisinin yaşamış olduğu sıkıntının giderilmesi adına yazılabilecek reçetenin birinci sırasında yazılacak antibiyotiktir. İkincisi Takasbank, üçüncüsü vadeli işlem ve opsiyon borsası, hal mevzuatı, tarım satış kooperatifleridir. Siz bunları tesis etmeden Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi bir realite ortadayken, AB üyelik müzakerelerine başlamaya ramak kalmış bir dönemde çiftçimizin yüzünü güldüremezsiniz. İşte çiftçinin kalıcı bir gelire, kalıcı ve sürdürülebilir refaha ulaşması adına merkezi hükümet görevini yapmıştır. Devletin işi mal almak değildir. TMO yıllarca bizim dönemimizde de yapması arzulanan politikalar yüzünden bu hale gelmiştir. Ama tarımı gelişmiş çağdaş ülkelerde, çiftçisi mutlu refah ülkelerde şu getirmiş olduğumuz yasalarla sağlanmıştır. Bizim ABD'yi değil kendi kendimizi yeniden keşfe ihtiyacımız var. Böylesine bir toprağa, iklime, bitki çeşitliliğine sahibiz, hem de bu konularda sıkıntı çekeceğiz. Demek ki, yanlışı düzeltmek adına ortaya konulması gereken iradenin gerçekleşmesi gerekir" diye konuştu.

Adana'da son günlerde sözü edilen Pozantı-Adana yolunun "Otoyol mu ?, duble yol mu ?" olması konusunda Hükümetin kararını 3 Kasım öncesi açıkladığına işaret eden Kirişçi, "Bugün 3 bin 600 km otoyol değil ama duble yolla ülkenin bütün şehirlerini birbirine bağladık. Adana-Ankara arasını bugün belirli bir hız hesabıyla 4-4.5 saatte alabilirsiniz. Şimdi Ankara'yı düşünün komşu illerle bağlantısı, İstanbul-Ankara hariç devletin tek yönlü yollarıyla sağlanmıştı. 3 Kasım'a kadar. Bu ülkenin kaynaklarını hovardaca kullanmaya hakkımız yoktur. Bu mevcut kredi faizleri çerçevesinde Türkiye'nin kredisinin ekonomik ve sosyal anlamda bu kadar yükseldiği dönemde, siyasal anlamda, dış politikada, bizim 1 milyar doları uluslararası finans çevrelerinden temin etmemiz de hiçbir engel yoktur. Ama bu finansı dağıtmak kolaydır. Bekara hanım boşamak gibidir. Biz böyle bir sorumsuzluğu sergileyemeyiz. Biz çiftçimizin yanındayız. Biz bu ülkede alın teriyle bir şeyler üreten sadece tarımda değil her alanda herkesin yanındayız, yardımcısıyız" şeklinde konuştu.

"PETROL HARCAMALARI BU YIL İTİBARİYLE 8 MİLYAR DOLARA ÇIKMASI BEKLENİYOR"
Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) AK Parti'ye transfer olan Adana Milletvekili Atilla Başoğlu da, ülkede bardağın dolu ve boş tarafı olduğunu, önce boş tarafından bakacağını anlatarak, "2003 Kasımı'nda Türkiye Cumhuriyeti'nin borç stokları toplam 360 milyar dolar civarındaydı. Daha sonra yapılan bütçeyi herkes iyi hatırlıyor. Bütçemizde ödenen faizler herkesin hafızasında belli. Ankara Ticaret Odası'nın güzel bir çalışması vardı. Türkiye Cumhuriyeti 10 yıl içerisinde 970 milyar dolar faiz artı ana para ödedi dedi. Bu gerçekten dudak uçurtacak rakamlar. 10 yılda 970 milyar dolar borç ödemeye ve bunun faizini ödemeye çalışan hükümetlerin bir şeyler yapabilme imkanı sınırlıdır. Bunlar bardağın içinde göremediğimiz boş tarafları idi. Bir yayın kuruluşu Türkiye'de 120 milyar dolar yarım kalmış yatırımlardan bahsetmişti. Biri de Adana'da Yedigöze Barajı'dır. Bunun gibi birçok okul, hastane inşaatı da bekliyor. Dolu tarafında da düşen enflasyon düşen faizler var. Petrol harcamaları bu yıl itibariyle 8 milyar dolara çıkması bekleniyor. Petrol varili 100 dolara çıkacak" şeklinde konuştu.

CHP Adana Milletvekili Kemal Sağ da, ülkenin Irak başta olmak üzere Kıbrıs'ta ve AB konusunda başarısız olduğunu, ekonomik manada zor durumda olduğunu öne sürerek, "Çiftçimiz, köylümüz, esnafımız, sanayicimiz bile kan ağlıyor. Sanayici gerekli yatırımı yapamıyor. Teşvik yasası dolayısıyla Adana sanayisi Osmaniye'ye göre zor durumda. Dış borçta 3 yılda 100 milyar dolar artış var" diye konuştu.

AK Parti Adana Milletvekili Abdullah Çalışkan ile Abdullah Torun da, hükümetin ülkede önemli yatırımlara imza attığını ve 5 yılda büyük bölümünü de bitireceğini belirtirken, ÇUGİAD Başkanı Kulak da, "Bu ülkede bardağın dolu tarafını da görmek gerekir" dedi. Toplantı soru-cevap bölümüyle sona erdi.