7
Mayıs
2024
Salı
SİYASET

SİYASET ÜRETMEK ...

 

Politikacıların birincil probleminin, siyaset üretmedeki kısırlıkları olsa gerek diye düşünürüm.

Parti içi demokrasinin yerleşmemesi, ataerkil parti yönetim tarzları neticesi; ülkenin nice bilgili, birikimli ve de çağdaş insanı siyasetten uzak durmayı yeğliyor.

Bildik türden siyaseti karşı çıkıp başka yollar izleyen ya da yeni yeni parti kurulmasına vesile olanlarda kısa ömürlü oldular.

Denizli, Ege Bölgesi'nin hatta Türkiye'nin en kozmopolitik siyaset anlayışa sahip illerinden biri olmasına karşın 2002'den bu yana siyaset kabızlığı çekiyor.

Milletvekilleri yeni anlayış politikacı kimliğine bürünme ve uygulama telaşı ile duruşları tam anlamıyla sergileyemiyor.

Eski milletvekili siyaset anlayışı neydi anımsayalım.

Kendi ilinden, ilçesinden, köyünden gelenlerin şahsi işlerini Ankara bağlantılı olarak çözmeydi. Kent içi tayinlerden, eksik kadrolara işçi-memur alımına kadar birçok tayin terfi işlemleri birincil görevleri gibi dikte edilmiş gibiydi. Bir başka deyişle milletvekilinin görev ve sorumluluklarının başına bu tip uygulamalarda yardımcı olur maddesi vatandaş kendince oturtmuştu.

Ebe-öğretmen tayinlerinin, geçici işçi alımlarının adresi gibiydiler.

Geriye kalan zamanda da delege ve partililere ziyaret etmeleri onların üzerlerine vazifenin vatandaş anlatımıydı.

Ülke bu tip sorunlara bir anlamda tayin ve alımlarda otomasyon sistemine geçişle çözümledi.

Vatandaşın da diyecek birşeyi kalmadı.

Sülaleden birinin tayinini yapmayan bir milletvekili ailecek küsülürdü eski dönemlerde.

Tabi ki; tayin etmeyi görevi gibi gösteren ve bu tip olayları siyaset yapma aracı olarak gören politikacıların çoğu olaylarda nasıl tökezlediklerini tanık olduk yıllarca.

Yıllar önce yaşanmış olayı aktarayım sizlere.

Yine böyle bir nedenle Çardak İlçesi'nin bir köyüne giden zamanın milletvekili köy kahvesinde bir istekle karşılaşır. O günlerde de otomatik çevirmeli telefonlar ülke hizmetindedir.

Köylü:

- Sayın Milletvekilim bizim köyün ebesi aylardan beri yok. Konuya bir el atsanızda, köyümüze ebe tayini gerçekleşse ...

Milletvekili büyük bir siyasi istekle ve de köylüsünün işini görmek adına telefona sarılır.

Der ki;

- Hemen Bakan'ı arayayım. Bu işi halledelim hemen.

Başlar numaraları çevirmeye.

Tabi bu arada Almanya'dan izinli gelen bir köylü de, otomatik çevirmeli telefonun nasıl kullanıldığı iyi bilen işçi olarak çalıştığı Almanya'da yıllar önce öğrenmiştir.

Telefon numaraları çevirdikte sonra milletvekili konuşmaya başlar...

Telefondaki ses;

- Sayın milletvekilim buyrun. Bakanımız bir toplantıda istediğinizi biraz sonra ben iletirim kendilerine...

der.

Epey konuşur milletvekili. Köylülere de övünür bu arada.

- Bakan Bey ile çok iyi ahbabızdır. Bir dediğimi iki etmez. Bak şimdi bir hafta içinde ebeniz köye tayin edilmiş olur...

Milletvekili köyden ayrılır.

Ne var ki; Almanya'dan izinli gelen uyanık Çardaklı milletvekili gidince, O'nun aradığı son numarayı tekrar tuşlar.

- Alo neresi efendim... der

- Denizli Milletvekili .... ..... evi . Ne vardı acaba ...

Vatandaşımız aranan numaranın milletvekilinin evi olduğunu tesbit eder. Köylülere dönerek hiç belli etmeyelim ayıp olmasın vekile der.

Ancak, işin sonucu siyasetçi kurnazlığında yatmaktadır.

Köy'ün ebe ihtiyacı olduğunu bilen ve Denizli'ye dolayısıyla Çardağın o köyüne Ankara'da listeye bakıp ebe tayin edildiğini ögrenen milletvekili bilerek o köye ziyaret etmiştir. Kısa sürede tayini gerçekleştirdiğini köylüye anlatmak içinde telefon oyununu uygulamıştır.

Aradığı yerde kendi evidir. Konuştuğu kişi de eşidir.

Bu tür siyaset dönemi bitmiştir. Bitmek zorundadır.

Bunun yerine yeni siyasetler koyma telaşındadır Ankara'ya gönderdiğimiz milletvekillerimiz şimdilerde.

Tayin, terfi işleri eskiye oranla yoğun olmadığına göre milletvekillerimiz hangi işlerle meşguller acaba diye merak ediyorum ben de Denizlililer gibi.

Zaman zaman karşıaştığımda milletvekillerimize soruyorum. Eski türden istekler yani terfi-tayin işi geliyor mu sizlere diye.

Aldığım yanıtlarda otomasyona geçilmesi rahatlatmış milletvekillerini. Ancak yine de tayin talepleri geliyormuş kendilerine.

Benim de edindiğim bilgiler var. Tayin işlemlerinin daha çok üztdüzey yöneticiler için olduğunu gözlemledim.

Artık yeni politikacı tipi ve yeni siyaset anlayışı yerleşmeli.

Nedir bu yeni tip ve anlayış.

Politikacılar SİYASET ÜRETMELİ.

Yani...

Kentin ve ülkenin sorunlarına çözümler. Bunun içinde siyaset üretmeliler.

Bir siyasetçi memleketlisi istedi diye, cihazları olmayan bir ilçe hastanesine genel cerrah atanması teklifine sıcak bakmamalı.

En önemlisi, bireysel siyaset yerine toplumsal siyaset üretmeliler.

Son dönemde gördüğümüz bir başka siyaset yaklaşımından üzüntü duyuyorum.

Denizli milletvekilleri ile partilerinin Denizli örgütleri arasındaki kopukluk, küskünlük ve de birbirinin aleyhinde olma hastalığı.

Diyalog ve uzlaşmayı kendi aralarında sağlayacaklar Ki; Denizli insanına yeterli, kapasiteli hizmet ve siyaset üretebilsinler.

Yaptıkları kördöğüşü ile öncelikle Denizli'ye haksızlık ediyorlar.

Kim suçlu mantığı yerine Denizli için çalışmalılar.

Yine tekrarlamakta yarar var. Denizlili'nin politikacalara sandıkta verdiği "evet" oyları onlara sorumluluk yüklemiştir. Bu sorumluluk bilinci ile sen-ben, benden olanlar-senden olanlar çekişmelerini bir kenara bırakıp, Denizli'nin iyi ve güzel yarınlara taşınmasında rol oynamalılar.

 

 

 

Yayın Tarihi : 29 Kasım 2004 Pazartesi 11:48:28
Güncelleme :2 Temmuz 2008 Çarşamba 11:27:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?