5
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

'Misyonerler kan emen insanlar'

Tarsus Uluslararası Protestan Kilisesi Başpapazı iken misyonerlik çalışmaları yürüten ve daha sonra İslam'ı seçen İlker Çınar, misyonerleri kan emici vampirlere benzetti.

Geçen yıl İslam'ı seçen Tarsus Uluslararası Protestan Kilisesi eski Başpapazı İlker Çınar, Gaziantep Müftülüğü'nde toplanan yüzlerce kişiye misyonerliği anlattı. Kurduğu "Siyasi Misyonerliğe Karşı Güçbirliği Derneği" çatısı altında çok sayıda akademisyen, yazar ve vatandaş bulunduğuna işaret ederek, "Papazlık ve misyonerlik yaptığım yıllarda, çok sayıda Türk'ü vaftiz yaparak, Hıristiyan olmasını sağladım. Müslüman olduktan sonra ilk olarak bu insanları tekrar Müslüman yapmak için dernek kurdum. Bu sayede o dönemde Hıristiyan olan çok sayıda insanın tekrar Müslüman olmasını sağladım. Bu onurlu ve gururlu insanlar kendilerinin deşifre olmasını istemiyor" dedi.

Misyonerlere bazı şirketlerin ekonomik destek sağladığına dikkat çeken Çınar, "Bu şirketler tabii ki onların bitlerini daha da kanlandırıyor. Bunların önüne geçilmesi gerekir. Marmara Depremi'nde annesi, babası ve çocuğu ölmüş insanlar vardı. Gerçekten yardım edilmesi gereken insanlardı. Misyonerler bu çaresiz insanların yanına yaklaşıyor, 'Sizin için dua edeceğim' diyor. Açıyor kitabı, okuduğu falan da yok. O aciz insanların sırtından kan emerek beslendiler. 'İslamiyet'le aynıyız. Bakın sizler gibiyiz. Biz size yakınız' diyerek o insanları kendi saflarına çekmeye çalıştılar. Ailesi kalmayan çocukları hedef seçtiler. Bu çocukları toplayıp Malta'ya götürerek, Hıristiyanlaştırmaya çalıştılar. Misyonerlerin en büyük düşmanları ehli sünnette olan insanlardır" diye konuştu.

Çınar, misyonerlerin açıkça dini propaganda yoluyla çalıştıklarını, bunda başarılı olamadıkları takdirde değişik tarzlarda özellikle Müslüman gençlere yanaşarak, hiç olmazsa kendileri gibi yaşamaya özendirerek, kendi milli ve dini kimliğinden koparmaya çalıştıklarını kaydetti. Çınar, bu tarzın misyonerlerin en tehlikeli yöntemi olduğunu belirtti.

Eski papaz İlker Çınar, Trabzon'da öldürülen papaz olayına da farklı bir açıdan yaklaşarak, şunları söyledi: "Bir din adamının öldürülmesi doğru değil. Fakat Hıristiyanlar Trabzon'a çok büyük önem veriyor. Orası tüm Hıristiyan mezhepleri için çok önemli bir kent. Son birkaç yıl içinde Ortodoks misyonerler 2 bin 700 kişiyi Yunanistan'a götürerek eğitimden geçirdiler. Trabzon'da hedef çok farklı."

14 yıl gençleri ve çocukları Hıristiyan yapmak için misyonerlik çalışmalarına katıldığını vurgulayan Çınar, "Takla atan misyonerler var. Onlar bu oyunlara gelmesinler. Dini, siyasi ve ekonomik amaçları var. Hepimizin içi kan ağlıyor ama ne yapacaksın, elimiz mahkum. Ankara'da olayın farkında ama çaresiz. Mecbur kalıyoruz" şeklinde konuştu.

İlker Çınar, bir dinleyicinin, "Bu kadar cesur konuşmayı neye borlusunuz?" sorusuna şu cevabı verdi: "Onların korkması lazım. Misyonerlere buradan sesleniyorum. Bizi biz yapan damarlarımızdaki kandır. Bu güç var olduğu sürece bizim gücümüz asla bitmez. Bizden korkmaları gerekiyor. Gücümü yüce yaratıcımızdan ve damarlarımdaki asil kandan alıyorum. Biz misyonerler kadar rahat değiliz. Ellerini, kollarını sallaya sallaya bu toplumda dejenerasyon çalışmalarını, son hızla, çok büyük rahatlıkla ve almış oldukları güçle devam ettiriyorlar."

.
Yayın Tarihi : 15 Şubat 2006 Çarşamba 17:38:51
Güncelleme :15 Şubat 2006 Çarşamba 17:43:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?