Türkiye de son iki yılda banka kredilerine olan aşırı ilgi gün geçtikçe artıyor. Her kes bir şekilde bankalardan krediler çekiyor. Fakat kimse bunu nasıl ödeyeceğim diye düşünmüyor. Hâlbuki geçtiğimiz yıl o kadar kredi kartı mağduru oldu ki, haberlerin bir çoğununda bunu üstüne basarak anlattılar.

Bu yıl da konut kredilerine olan ilgi gün geçtikçe büyüyor. Bankaların beklediği yüzde 39 artış yüzde 67 gibi büyük bir sonuçla arttı. Tabi bunda bankaların konut kredilerine gösterdiği alternatiflerinde payı inkâr edilemez. Peki, gerçekten bu krediler cazip mi? Bu tartışılması gereken bir konu. Bankaların yüzde 47’sinin konut kredilerinde kar marjını düşürmesi ve yüzde 31’inin vadelerinde yaptığı gevşemeler kredi almak için tabiî ki bir avantaj. Birde şöyle bir soru geliyor akla hemen. “ Bu kredi almak için geçerli bir sebep midir?”

Bankaların kredi konusunda yaptığı çalışmaların, yüzde 40’ını farklı bölümlere ayırsalardı beklide ekonomide büyük bir ilerleme görülecekti. Neyse ki yatırımcılarımız bu konuları aştılar. Neyi nereye ne zaman ne şekilde yapacaklarını çok iyi bir şekilde biliyorlar artık. Buda Türkiye’nin hedeflerine ulaşması için büyük bir avantaj.

Tabi bu demek değildir ki bankalar çalışmıyor veya iyi hizmet veremiyor. Kesinlikle ülkenin ekonomisine, bankaların çok büyük katkıları var. Ülkeye yapılan yatırımların büyük bir kısmı bankalardan alınan krediler ve leasing yöntemiyle tedarik ediliyor. Bekli kredi kartlarından dolayı hep eleştiri altında kaldılar. Ama yararlı yönlerini de göz ardı etmek mümkün değil. Bize düşen bu konuda sadece, umarız kredi kartlarının faiz oranlarında düzelme bir an önce gerçekleşir demek. Ve böylece ülkemizin bu tarz problemlerinin ortadan kalkacağına, en azından ben inanıyorum.