Bugün ekonomi denince Sezen kaç sattı, Sabancı'nın mirası ne olacak vs. gibi konuların akla gelmesi, ekonominin hangi boyutlara taşındığını gösteriyor zaten. Ekonomi öyle bir boyut kazandı ki, TÜPRAŞ Genel Müdürü Hüsamettin Danış; “Özel otolarınızdan inin, trene ve otobüse binin” yorumunu yaparak, insanları tasarrufa çağırdı.

Acaba gerçekten özel otolardan inip trene bindiğimizde ekonomiyi düzeltebilecek miyiz? Buda ayrı bir konu. Ekonomiyi nasıl düzelte biliriz? Nereye yatırım yapsak karlı çıkarız? Ne iş yapmalıyız?.. Derken zaten bu kadar beklemedik mi? Aklımızda bu kadar soru işareti varken zaten nasıl düzeltebiliriz ki ekonomiyi.

Peki, gerçekten Güneydoğu'ya pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor mu? Bunun Diyarbakır’ın ekonomisine nasıl bir katkısı olacak? Tabi bunların hepsi farklı platformlarda tartışılması gereken konular. Fakat ekonominin düzeltilmesi gerekiyorsa veya ekonomi düzelmiş ise bu tartışmalar nereye taşınmalı? Aklımızda o kadar soru işareti var ki öncelikle hangisini çözmemiz gerektiğini bizde bazen karıştırabiliyoruz. TÜPRAŞ'ın rafineri çıkış fiyatına yaptığı yüzde 10'a yakın artış, benzin fiyatlarını yüzde 2.7 düzeyinde artırırken benzinde pompa fiyatları 7 kuruş arttı. Tabi hep bu şekilde kötümser bakmamak da gerekiyor.

Çünkü; ekonomi bu kadar karamsarlıklarla doluyken Maliye Bakanımızın kızı Fatma Unakıtan iki ortaklı bir gıda şirketi koruyor. Toplam sermayesi 160.000,00 YTL olan şirketin 80.000,00 YTL si Fatma Unakıtan’a ait. Yatırımcı ekonomiyi belirli bir seviyeye getirebilmek için elinden gelenin fazlasını yapıyor bence.

İzmir Limanı'nın özelleştirilmesi için ise 70'in üzerinde İzmirli işadamı bir araya gelerek, Alsancak Liman Şşletmeleri A.Ş. adlı şirketi 250.000.000 dolar sermaye ile kurdular. Bunlar ekonominin düzelmesi için yapılan birkaç adım. Belki ekonomi bunlarla düzeltilmez ama iyileşbilir.

Yayın Tarihi : 19 Ağustos 2005 Cuma 15:05:44

Güncelleme :19 Ağustos 2005 Cuma 15:52:10